Haber: Damla Oya Erman
Paris'te gerçekleşen tarihi bir olayla, Fransız Kralı Louis XVI, dış güçlerle komplo kurmak suçlamasıyla Fransız Ulusal Konvansiyonu tarafından ölüme mahkum edildikten sadece bir gün sonra, Place de la Revolution'da giyotinle idam edildi.
Louis, 1774 yılında tahta çıktığında, dedesi Kral Louis XV'den devraldığı mali sorunlarla başa çıkmak için pek uygun değildi. 1789'da ülkenin mali krizini çözmek adına Etats Généraux'u topladı ancak bu hareket, Fransız Devrimi'nin fitilini ateşledi. 14 Temmuz 1789'da Parislilerin Bastille'i ele geçirmesiyle şiddet olayları başladı.
Devrimin ilk günlerinden itibaren Louis, anayasal monarşi yanlılarına direndi ve kraliçesi Marie Antoinette'in tepki çeken komplolarına göz yumdu. 1789'da başlayan olaylar zinciri, kraliyet çiftini Tuileries'den Versailles'a taşımaya ve hatta Avusturya'ya kaçmaya zorladı. Ancak halkın öfkesi ve devrimci dalgalar, kralı ve kraliçeyi yakaladı.
Hapsedildikten sonra, Louis XVI 1791 anayasasını kabul etmeye zorlandı ve kraliyetin sadece sembolik bir figür olduğu bir döneme geçildi. Ancak halk arasında yürütülen karşıdevrimci faaliyetlere dair kanıtlar bulununca, kralın ihanetle suçlanması kaçınılmaz oldu.
1793'ün Ocak ayında Louis XVI, dar bir çoğunluk tarafından suçlu bulundu ve giyotinle idam edilmek üzere mahkum edildi. 21 Ocak'ta gerçekleşen idam, Fransız Devrimi'nin bir dönem noktasını temsil etti.
Dokuz ay sonra, kraliçe Marie Antoinette de aynı akıbeti paylaştı. Fransız Devrimi'nin bu dramatik olayları, tarihin seyrini değiştiren önemli anlardan biri olarak kayıtlara geçti.