Haber: Damla Oya Erman
M.Ö. 69'da doğan Kleopatra, babası Ptolemy XII'nin M.Ö. 51'deki ölümüyle Mısır kraliçesi Kleopatra VII olarak ilan edildi. Aynı anda kardeşi Ptolemy XIII de Kral Ptolemy XIII olarak ilan edildi ve kardeşler resmi olarak koca ve karı unvanı altında Mısır'ı yönetti. Kleopatra ve Ptolemy, M.Ö. 323'te Büyük İskender'in ölümünden bu yana Mısır'ı yöneten Makedon hanedanının üyeleriydi.
Kleopatra'nın Mısır kökeni olmamasına rağmen, yönetimde olduğu sırada tek başına Mısırca öğrendi. Mısır halkı üzerindeki etkisini artırmak için aynı zamanda Mısır güneş tanrısı Re'nin kızı ilan edildi. Kleopatra kısa süre sonra kardeşiyle anlaşmazlığa düştü ve M.Ö. 48'de iç savaş patlak verdi.
Batı dünyasının en büyük gücü olan Roma o dönemde iç savaşla uğraşıyordu. Kleopatra kardeşine büyük bir Arap ordusuyla saldırmaya hazırlanırken, Roma iç savaşı Mısır'a sıçradı. Jül Sezar tarafından Yunanistan'da mağlup edilen Pompey Büyük, teselli aramak için Mısır'a kaçtı, ancak hemen Ptolemy XIII'ün ajanları tarafından öldürüldü. Sezar hemen ardından Mısır'a geldi ve düşmanının öldüğünü görünce Mısır'da düzeni yeniden sağlamaya karar verdi.
Önceki yüzyılda Roma, zengin Mısır krallığı üzerinde giderek artan bir kontrol kurmuştu ve Kleopatra siyasi amaçlarını ilerletmek için Sezar'ın gönlünü kazanmaya çalıştı. Mısır kraliyet sarayına seyahat ederek kendisini hediye olarak sunulan bir halıya sarılı bir şekilde Sezar'ın karşısına çıktı. Güzel ve çekici Kleopatra, güçlü Roma liderini etkiledi ve Mısır iç savaşına onun aracılığıyla müdahale etmeyi kabul etti.
M.Ö. 47'de Ptolemy XIII, Sezar'ın güçlerine karşı bir mağlubiyetin ardından öldürüldü ve Kleopatra başka bir kardeşi olan Ptolemy XIV ile çift yönetici olarak ilan edildi. Jül ve Kleopatra birkaç hafta boyunca birlikte romantik vakit geçirdi, ardından Sezar Asya Minör'e gitti ve bir isyanı bastırdıktan sonra "Veni, vidi, vici" (Geldim, gördüm, yendim) dedi. Haziran 47'de Kleopatra, Sezar'ın çocuğu olduğunu iddia ettiği bir oğul doğurdu ve ona Caesarion adını verdi, bu "küçük Sezar" anlamına gelir.
Sezar zaferle Roma'ya döndüğünde, Kleopatra ve Caesarion da yanına katıldı. Roma ile bir anlaşma müzakere etme bahanesiyle, Kleopatra, Sezar'ın başkentin dışında sahip olduğu bir villada gizlice yaşadı. Sezar Mart M.Ö. 44'te suikasta uğradıktan sonra Mısır'a döndü. Kısa bir süre sonra Ptolemy XIV öldü, muhtemelen Kleopatra tarafından zehirlendi, ve kraliçe oğlunu Ptolemy XV Caesar olarak onunla ortak hükümdar yaptı.
Jül Sezar'ın öldürülmesinin ardından Roma tekrar iç savaşa sürüklendi ve geçici olarak M.Ö. 43'te ikinci üçlü ittifakın kurulmasıyla çözüldü.
İkinci üçlü ittifak, Sezar'ın büyük yeğeni ve seçilmiş mirası olan Octavian, güçlü bir general olan Mark Antony ve Roma devlet adamı Lepidus'tan oluşuyordu. Antony, Roma İmparatorluğu'nun doğu eyaletlerinin yönetimini üstlendi ve Kleopatra'nın Antony'nin düşmanlarına yardım ettiği iddialarına cevap vermek üzere onu Asya Minör'deki Tarsus'a çağırdı.
Kleopatra, onu olduğu gibi Antony'yi de etkilemeye çalıştı ve M.Ö. 41'de Roma aşk tanrısı Venüs olarak giyinmiş muhteşem bir nehir teknesiyle Tarsus'a geldi. Çabalarında başarılı olan Antony, onunla birlikte Mısır'a döndü ve kışı orada ihtiras dolu bir şekilde geçirdiler. M.Ö. 40'ta Antony Roma'ya döndü ve Octavian'ın kız kardeşi Octavia ile evlenerek onunla gergin ittifakını düzeltmeye çalıştı. Ancak üçlü ittifak devamla zayıflamaya devam etti. M.Ö. 37'de Antony Octavia'dan ayrıldı ve doğuya gitti, Kleopatra'nın da katılması için Suriye'de düzenlemeler yaptı.
