Haber: Damla Oya Erman

8 Ocak 1916 yılında, ünlü İtalyan otomobil tasarımcısı Ettore Bugatti'nin genç kardeşi ve heykeltıraş Rembrandt Bugatti, sadece 31 yaşında yaşamına son vererek trajik bir şekilde intihar etti.

Milano, İtalya'da doğan Bugatti kardeşler, sanatçı ve mimarları içeren yaratıcı bir ailenin fertleriydi. Carlo Bugatti adlı başarılı bir mobilya ve mücevher tasarımcısının çocukları olan Ettore (1881 doğumlu) ve Rembrandt (1884 doğumlu) Bugatti, kendi alanlarında öne çıkan isimler haline geldi. Ettore, 1909 yılında Bugatti otomobil şirketini kurarak şık ve yüksek performanslı otomobillerle tanındı. Ancak, Bugatti ailesinin başına gelen trajediler bu başarıların gölgesinde kaldı.

Bugatti kardeşlerin trajik öyküsü, Rembrandt'in 1916 yılında hayatına son vermesiyle daha da acı bir boyut kazandı. Ettore'nin oğlu Jean Bugatti'nin 1939'da sadece 30 yaşında yaşamını yitirmesi, ailenin üzerindeki kara bulutları daha da yoğunlaştırdı. Jean, bir Type 57 aracını test ederken hayatını kaybetmişti.

Ettore Bugatti, 1947 yılında aramızdan ayrıldı, ve aile mezarlığına, birbirine sıkı sıkıya bağlı olarak defnedildi. Ancak, Bugatti şirketi, II. Dünya Savaşı ve Ettore'nin ölümü sonrasında zorlu bir süreç geçirdi. İş çıkmaza girdi ve satıldı. Ancak, 1990'ların sonlarında Volkswagen, Bugatti adını satın alarak şirketi tekrar hayata döndürdü ve Bugatti Automobiles S.A.S. olarak yeni bir şirket kurdu.

Bugatti'nin otomobil tutkusu, 2004 yılında Bugatti Veyron'un üretimine yol açtı. Bu süper spor araç, 1 milyon doların üzerinde bir fiyat etiketine sahip olması ve saatte 250 mil hıza ulaşabilmesiyle dikkat çekti.

Bugatti ailesinin trajik hikayesi, sanat dünyasında da yankı buldu. Rembrandt Bugatti'nin heykelleri, özellikle hayvan figürleriyle tanınıyor ve günümüzde sanat koleksiyonerleri arasında aranan eserler arasında yer alıyor.

Londra'da sahibi olduğu köpeklerin saldırısına uğrayan kadın hayatını kaybetti Londra'da sahibi olduğu köpeklerin saldırısına uğrayan kadın hayatını kaybetti

Rembrandt Bugatti'nin intiharının ardındaki sebepler, mali sıkıntılar ve I. Dünya Savaşı'nda gönüllü sağlık görevlisi olarak yaşadığı travmatik olaylarla ilişkilendiriliyor. Ailenin bu trajik öyküsü, Bugatti otomobillerinin ötesinde, sanat ve otomotiv dünyalarının iç içe geçmiş karmaşık bir hikayesini ortaya koyuyor.