Haber: Damla Oya Erman 

Bu önemli bilimsel buluş, özellikle tıp alanında, görünmez olanı görmeyi sağlayarak birçok alanda büyük fayda sağlayacaktı.

Röntgen'in bu keşfi, tesadüfen Wurzburg, Almanya'daki laboratuvarında gerçekleşti. Burada, katot ışınlarının camdan geçip geçmediğini test ederken, yakınındaki kimyasal kaplı bir ekrandan gelen bir ışıltı fark etti. Bu ışıltıyı yaratan ışınlara, doğaları bilinmediği için "X-Işınları" adını verdi.

X-Işınları, ışınlar gibi davranan elektromanyetik enerji dalgalarıdır, ancak ışığın dalga boylarından yaklaşık 1,000 kat daha kısadır. Röntgen laboratuvarında daha fazla deney yaparak keşfini anlamaya çalıştı. X-Işınlarının insan etini geçebildiğini, ancak kemik veya kurşun gibi daha yoğun maddeleri geçiremediğini ve aynı zamanda fotoğraflanabileceğini keşfetti.

Röntgen'in keşfi tıbbi alanda mucize olarak kabul edildi ve X-Işınları hızla tıpta önemli bir teşhis aracı haline geldi. Doktorlara ameliyatsız olarak ilk kez insan vücudu içine bakma imkanı verdi. 1897 yılında, X-Işınları ilk kez Balkan Savaşı sırasında askeri bir savaş alanında kullanıldı, hastaların içindeki kurşunları ve kırık kemikleri bulmak için.

Bilim insanları X-Işınlarının faydalarını hızla anladılar, ancak radyasyonun zararlı etkilerini kavramak daha uzun sürdü. İlk başta, X-Işınlarının etten zararsızca geçtiği düşünülüyordu. Ancak birkaç yıl içinde, X-Işınlarına maruz kalan kişilerde yanıklar ve deri hasarı vakaları bildirmeye başladılar ve 1904 yılında Thomas Edison'ın asistanı Clarence Dally, X-Işınlarıyla yoğun bir şekilde çalışmış ve deri kanserinden öldü. Dally'nin ölümü, bazı bilim insanlarının radyasyon risklerini daha ciddi bir şekilde ele almalarına neden oldu, ancak henüz tam olarak anlaşılmadı.

California Üniversitesi'nde polis, Filistin'i destekleyen göstericilere takviye güçlerle müdahale ediyor California Üniversitesi'nde polis, Filistin'i destekleyen göstericilere takviye güçlerle müdahale ediyor

Aslında 1930'lar, 40'lar ve 50'ler boyunca birçok Amerikan ayakkabı mağazası, müşterilerin ayaklarındaki kemikleri görmelerine olanak tanıyan X-Işınları kullanılarak ayakkabı uydurma cihazlarına sahipti; ancak bu uygulamanın riskli olduğu ancak 1950'lerde anlaşıldı.

Wilhelm Röntgen, çalışmaları için birçok ödül aldı ve bunların arasında 1901 yılında aldığı ilk Nobel Fizik Ödülü de bulunuyor. Ancak Röntgen mütevazı bir kişiliğe sahipti ve keşfini patentlemeye çalışmadı. Günümüzde, X-Işını teknolojisi tıp, malzeme analizi ve havaalanı güvenlik tarayıcıları gibi birçok alanda geniş bir şekilde kullanılmaktadır.