Fatih Sultan Mehmet İstanbul ‘u feth ettiği zaman kapıları Grek dünyasına sonuna kadar açtı ama dışarıya iterek değil içeriye buyur ederek..
Ancak açmadan önce insanlık tarihine iz bırakan dersler vererek.
Mesela; Fetih adına, büyük gayesini gerçekleştirmek için, Macarlara, Sırplara ve Bizanslılara karşı yumuşak davrandı. Amacı Haçlıların birleşmesini önlemek, onları tahrik etmemek ve zaman kazanmaktı.
İlk dersi insanlığa “uluslar arası ilişkiler” üzerine oldu.
Yine bu minvalde ,Anadolu da karşı gelen dağınık beyliklilerine büyük ders verme gücünde iken af yolunu tercih etti.
Fetih öncesi daha buna benzer akıllara durgunluk veren hazırlıklar yaptı. Kolay değil dünyaya yön verip iz bırakan bin yıllık bir saltanatın yok ediş planlarını hazırlıyordu. Şah-mat gerçekleşecekti.. ve gerçekleşti.
Bizanssın yıkılmaz surları! ;Defter gibi dürüldü; çiçekler atan Bizanslı kızların, korkuyla ölümlerini bekleyen halkın ve kilise-manastırlarda dualar eden/yalvaran din adamlarının önlerinde gerçek bir kumandan ve Fatih olarak İstanbul’a tebessüm etti. Artık İstanbul ;Türk –İslam tarihinin, Avrupa da şekillenen yeni çehresidir..
Bugün ,bendeniz ,birkaç gün sürecek yazımda ;Osmanlı tarihinin siluet değiştiren iki büyük padişahının eserlerinden ufak, fakat çok önem arz eden durumlarından bahsedeceğim.
Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u feth edince muhteşem imar olaylarını başlattı. Yani İstanbul’un çehresini belki kıyamete değin sürecek güzel bir tablo haline getirdi.. Öncelikle ,Yıldırım Bayezid'in İstanbul kuşatması sırasında yaptırdığı Anadolu Hisarının karşısına, Rumeli Hisarı (Boğazkesen) inşa ettirdi..Sonra , otuz yıl kadar süren padişahlığı sırasında her cephesiyle Osmanlı Devleti'ni bir cihan devleti konumuna çıkardı.
Yapmış olduğu görkemli çalışmalarla büyük çapta bir imar hareketlerini gerçekleştirdi. İstanbul'u fethettiği zaman başta Ayasofya olmak üzere sekiz tane kiliseyi camiye çevirdi. Bugünün üniversitesi olan Fatih Külliyesi'ni 1470 yılında tamamladı.
Hz.Eyyub-i Ensari'nin kabri, Fatih'in hocası Akşemseddin tarafından keşfedildi ve üzerine Eyüp Camii yaptırıldı.
Fatih Sultan Mehmed tarafından İstanbul'un Fatih semtinde yaptırılan Fatih Camii, 1470 yılında yine onun tarafından ibadete açıldı.
Fatih zamanında inşa edilen Kapalıçarşı, ilerde İstanbul'un en önemli ticaret merkezlerinden biri haline geldi..
Devrin mimari eserleri arasında bulunan Yeni Bedesten ve Saray-ı Cedide-i Amire adı verilen Yeni Sarayı (Topkapı Sarayı) nı da yaptırdı.
İstanbul tablosu yapılan güzel mimari eserlerin arkasından daha bir güzelleşiyor ; her yeni fırça hareketi İstanbul’u muhteşem bir siluete çeviriyordu..
Sonra fırçayı Yavuz Sultan Selim han aldı. Resmi daha bir güzelleştirme adına. Ancak resmi tamamlama ve güzelleştirme çabası “ömür” açısından pek şanslı değildi. Zaman çok kısaydı .Bu kısacık saltanat döneminde zamana inanılmaz fetihler sığdırıldı.Sarayın hazineleri ağzına kadar doldu.
Yapılabilen; ancak İstanbul’un mimarisi adına birkaç fırça darbesiydi...
Bundan sonra fırçayı alacak ressamın İstanbul’u güzelleştirme adına çok imkânı ve zamanı olacaktı.
Dededen gelen muhteşem zafer hediyesinin arkasından ağzına kadar altınlarla dolu hazineler.
Artık resmi –tabloyu- tamamen güzelleştirip, renklendirecek bir ressama ve ömre ihtiyaç vardı..
Selam ile..