“Marifet iltifata tâbidir” bilindiği üzere, kişilerin başarıları takdir edildiği ve karşılığı verildiği müddetçe daha iyi sonuçlar elde edilir.

Pindar’ın dediği gibi “En asil hareket bile takdir edilmediği zaman ölür.” Mutluluğu besleyen en önemli parçalardan biri de taktir edilmektir.

Biz büyükler yaptığımız eylemlerde başarıyı elde edince taktir edilmek, onaylanmak isterken çocukların da başarılı işlerinde yüreklendirilmesi, desteklenmesi onları motive eder.

Çocuk iyi bir şey yaptığında onaylanınca iyi bir şey yaptığının farkına varıyor.

Peki günlerce emek veren, günlerce hazırlık yapan yetişkin olsun, çocuk olsun bunun sonucunda iyi yapmış olduğu artıları değil de yapmadıkları, yanlış yaptıkları daha çok vurgulanırsa kim olursa olsun motivasyonu düşer. Tabi ki yanlış veya eksiklikler söylenmeli ki, onlar bir daha tekrarlanmasın fakat bu yanlışlar çok abartılı olduğunda iyi taraflar tamamen kapatıldığında çocuk veya yetişkin kendini iyi hissetmeyebilir.

Bir süre belki bir şey yapmak istemeyecektir. Belki biraz bazı şeylerden uzaklaşacaktır. Eğer özünde sağlam bir özgüven gelişmişse yeniden, hem de en iyi şekilde başlayacaktır.  Asıl sorun çocukların bu tür durumlarda kendilerinde yetersizlik hissetmeleri ve ideal benlik ile gerçek benliği arasında ciddi uçurumlar doğuracak bu da çocukta özgüven ve özsaygı üzerinde etkilerde bulunacaktır.

Eğer şu an var olan benlik ile ideallerimizdeki benlik arasındaki uçurum bizde hayal kırıklıkları, pes etme, bıkkınlık gibi duygulara yol açabilir. Bu da bir işi başarmak için motivasyonunun düşük olacağı, nasıl olsa yapsam da başaramayacağım, nasıl olsa yine beğenmeyecekler duygu ve düşüncesi zamanla çocukta değersizlik duygusuna dönüşebilir.

Fazla taktir, orantısız övme ne yapar?

Çocuklarımızı başarılarından dolayı taktir etmek onların gelişimine katkıda bulunur. Fakat bu taktir ve övgüyü abartırsak o zaman da dışarda ilişki kurduğu diğer insanlardan bu övgüyü göremeyince çocuk bocalayacaktır.

Yetişkinler olarak başarıyı, güzel yapılan bir işi taktir etmeli, eksik yanlarını uygun bir şekilde söyleyebiliriz. Taktir etmeyerek veya aşırı överek çocuğa zarar verdiğinizi unutmayın.  Hayatımıza dengeyi koyarsak hem çocuklarımız hem de bizler mutlu oluruz.