Sudan’daki çatışmalar etkisini günden güne arttırmaya devam ediyor. Durum böyle olunca da çatışmalar sınır komşuları ve dış güçlerin de içerisinde bulunacağı bir iç savaşa dönmek üzere.
2021’de koalisyonun askeri kanadından Orgeneral Abdulfettah Burhan olağanüstü hal ilan ederek yönetime el koymuştu. 2013 yılında kurulan Hızlı Destek Kuvvetleri ise insan hakları ihlalleri ile suçlanan ve Yemen’deki çatışmalara müdahale eden bir güç konumunda.İşte Sudan’daki sorun bu iki gücün kavgasından kaynaklanıyor.
Hızlı Destek Güçleri (HDK) lideri General Muhammed Hamdan Dagalo ülkenin batısında iç savaş ve bölünme pahasına yeni saldırılar yapıyor.
Çatışmalar başladığından beri siviller gıda,su elektrik ve güvenlik endişesi gibi büyük sorunlarla karşı karşıya. Çatışmalar durmadığı takdirde, bu sıkıntıların daha da artacağını ve tüm Sudan halkına zarar vereceğini tahmin etmek zor değil. Üstelik bu durum çevre ülkelere yoğun bir göç dalgası haline de gelecektir. Bu sebeple sadece Sudan’ı değil Sudan’daki olaylar sadece bu ülkeyi değil; Güney Sudan, Mısır ve Etiyopya gibi ülkeleri de olumsuz yönde etkileyecektir.
Sudan’da sadece iç iktidar kavgalarından söz etmek eksik olur. Stratejik coğrafi konumu sebebiyle Sudan da sadece iç iktidar kavgalarından söz etmek eksik kalır. Özellikle maden kaynaklarının zenginliği sebebiyle yabancı bir çok ülkenin de dikkatini çekiyor.Örneğin uranyum, bakır, elmas, altın gibi kıymetli madenler ve petrol-gaz kaynakları açısından zengin bir ülke olan Sudan’da Çin , bu zengin minerallerden yararlanmak amacıyla yerleşmiş durumda .
Sonuç olarak Sudan’ı karmaşadan kurtaracak olan yine Sudan halkından başkası değildir. Bahsettiğim bu iki gücün Sudan’daki çıkar çatışması, can kayıpları ve kaos muhtemelen uzun süre devam edecek duruyor.Zaten çoğu duş gücünde istediği şey tam olarak da bu .Sudan böylelikle ileriki zamanlarda vekâlet savaş alanına dönme olasılığını çok yüksek görüyorum .