Bilindiği üzere, internet insan yaşamında önemli bir yer tutmaktadır. İnternet birey, aile ve toplum yaşamını çok yönlü etkileyen iletişim aracı haline gelmiştir.
İnternetin sosyal amaçlı kullanılıyor olması ve kullanım süresinin gittikçe artması konuya sosyolojik bir boyut kazandırmıştır. Bu durum konunun sosyolojik ve psikolojik açıdan da incelenmesine neden olmuştur.
Sanal alandaki dönüşüm bazı olguları da beraberinde getirmiştir. Bunların başında sosyal ilişkileri, iletişimi, sanal toplulukları, akıllı cep telefonları ve internete erişim kolaylığı, e-imza uygulamaları, iletişim, ilişkiler, iş düzeninde farklılıklar oluşturmuştur.

İnternetle birlikte; ulusal ve uluslararası düzeyde hızlı iletişim ile dünya küçük bir köy haline gelmiştir. Bilgi, habere hızlı ulaşma, araştırma konularına, uluslararası literatürü tarayabilme, sosyal ağlarla her an her yerde olabilme, ulaşamadığın kişilere ulaşma, gibi hayatımıza katılan, evimize katılan bir diğer ses, kulak, göz olmuştur. Böylesine bir teknolojiyi hayatımızdan çıkaramayacağımıza göre kullanmayı daha iyi kurgulamak, ayarlamak, dengeyi sağlayabilmek, çocuklarımız, ailemiz ve toplum için en sağlıklı iletişim kurmanın yollarını bulmakla mümkün olabilmektedir.

İnterneti kullanma biçimimiz, genellikle nasıl algıladığımız ile ilgilidir?

Sosyal medya kullanım süresini farkında olarak kullanıyor muyuz?

Ne kadar zaman harcadığımızın farkında mıyız?

Vasıflı, vasıfsız, genç, yetişkin kim olursa olsun zamanı nasıl kullanıp, önceliklerimizi neye göre belirlediğimiz kişinin yaşamına anlamlı bir yön verecektir.
Mesela, sigara kullanan bir kişi bunun zararlarını bilmiyorsa bu konuda bir davranış değişikliğini de yapamayacaktır.
Aile, insan yaşamına katkısı olan en temel kurumdur. Aile veya arkadaş grubu eksikliği kişiyi, genci arayışlara yöneltir.
Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğünün “İnternet Kullanımı ve Aile” adlı araştırmasının önemli sonuçlarından biri yetişkinlerin iletişimde en çok cep telefonunu, çocukların ise iletişimde interneti kullandıkları,
Diğeri, çocukların anne-babalarına göre güvenlik, etik, bilişim suçları, çocuk istismarı gibi tehlikelere daha çok maruz kaldığı çıkan sonuçlar arasındadır.
Çocuklarımızın internette aşırı sürelerde oyalanması, biz büyükleri rahatsız ediyor. Peki yetişkinler cep telefonlarının adını belki de el telefonu olarak değiştirebilirler. Toplantıda, evde, sohbet ederken hatta tuvalette bile yetişkinlerin elinden akıllı telefonları düşmüyor. Çocukta anne-babayı model alıyor. Bizler ebeveynler olarak iyi birer model olabiliyor muyuz?

Peki neler yapabiliriz?

İnternet kullanımı çocuğunuzun ders çalışmasına, sosyal ilişkilerine, sizinle olan iletişimlerine engel olacak ölçüde artmadan internet kullanımını makul ölçüde sınırlamalısınız.
Çocukların evden internete bağlanması, anne-baba kontrolünde olmalıdır.
Evde bilgisayar ortak kullanım alanlarında olması sağlanmalıdır.
Bilgisayara bağlanma ve kullanma konularına sınırlandırma gelmelidir.
Çocukların internet üzerinden kimlerle tanıştığı kontrol ve takip edilmelidir.
Sağlıklı bir toplumsal yapının tesis edilmesi bireyler arası iletişimin sağlıklı olması hem fiziksel hem psikolojik açıdan sağlıklı bireylerin yetiştirilmesi için öncelikle ebeveynlerin kendilerini internet ve cep telefonu kullanımı ile ilgili olarak dengelemesi sonrasında çocukları ile kaliteli zaman geçirerek çocuğa iyi bir örnek olması daha mutlu bireyler, daha mutlu bir aile ve toplum için önem arz etmektedir.
Hızlı yaşam temposu içinde hem çocukların, hem yetişkinlerin birlikte zaman geçirecekleri sosyal etkinliklerin, hobilerin olması aynı zamanda toplumsal kaynaşmayı da sağlayacaktır.