Beşiktaş zorlu Sivas deplasmanında kazanarak hem 3 puanı hem de oyunu aldı.
Ole Gunnar Solskjær, yönetiminde yeni bir oyun anlayışına dönen Beşiktaş, orta sahayı daha efektif kullanarak skoru almayı bildi.
Beşiktaş son 3 sezondur orta sahadan hücuma giderken doğru pas organizasyonu yapamayan, geriden uzun toplarla oynayan bir takımdı. Hücuma çıkarken topu çabuk kaptırıyor ve atak sonlandıramıyordu. Yanlış kadro mühendisliği ve kanat varyasyonlarının olmaması Beşiktaş’ın etkili bir şekilde hücumda çoğalmasını engelliyordu.
Dün gece Sivasspor karşısında Solskjær, orta sahayı etkin kılmak adına geriden paslarla çıkan bir Beşiktaş izletti bize. Joao Mario, Gedson ve Oxlade-Chamberlain’in 1. bölgedeki oyunu galibiyetin şifresi. Orta sahadaki bu oyun anlayışı maçı kazandıran hamleydi bana göre. Savunmanın solunda oynayan Masuaku’nun performansı ise takdire şayan.
Solskjær’in dokunuşları bazı oyuncuları özellikle Masuaku’yu takıma kazandırdı. Maçın henüz başında 9. dakikada Charisis'in sol kanattan ortasında Sivassporlu Simic’in kaleci Mert’le birebirde kaldığı pozisyonda Masuaku’nun kurtarışı bence maçın kırılma anıydı. Sivasspor orada golü bulsa Beşiktaş büyük sıkıntı yaşardı. Çünkü Beşiktaş bu sezon geriye düştüğü maçlarda en fazla beraberlik alabildi. Solskjær’in gelişiyle özellikle Masuaku, Svensson ve Joao Mairo’nun yükselişe geçtiğini görüyoruz. Oyuna ve takıma olumlu dokunan bir teknik heyet var.
Orta sahada ve savunmada gerçekleşen bu olumlu değişime rağmen hücumda eksikleri olan bir Beşiktaş var. Immobile ve Semih istenilen seviyede değil. Rafa Silva’nın yokluğunda Beşiktaş hücuma iyi top taşıdı fakat son vuruşlarda sıkıntı yaşadı. Her iki devrede de skor geç geldi. Solskjær hücumdaki sorunu da çözerse etkili bir Beşiktaş izleriz.
Joao Mario’nun oyuna katkısı ve penaltıları, Masuaku’nun duran topları, Oxlade-Chamberlain’in geri dönüşü, Mert’in libero gibi oynaması, Mustafa’nın ve gençlerin oyuna girmesi Solskjær’in takıma yeni transferleri gibi.