İhsan Aktaş Hocanın Türkiye Gençlik Vakfı için yazmış olduğu manifesto niteliğinde bir kitapçığın başlığı, 'Siyasi Anlayışımızın Tarihi Kökeni'... Kitabı okuduğumda bize ait olan siyasetin muğlaklıktan kurtarıldığı, kurumsal bir felsefemizin, politika anlayışımızın literatürünün oluşturulmaya başlandığı duygusuna sahip oldum. Bu büyük mutluluk... Şahsına ve fikirlerine değer verip, dikkatle takip ettiğimiz İhsan Ağabey ülkemizin kültür köklerinden oluşan milli bir politikanın tarihsel gelişimini bize kılavuz olarak bu kitapçık ile hediye etmiştir. Minnettarız.

Biz her şeyden evvel tanımlara ve tanımlamalara özellikle kendi içimizden gelen tasvirlerle yapılan tanımlamalara muhtacız. Tavrımızın, duruşumuzun belirginleşmesi ve yaygınlaşması bir sebepten buna bağlıdır. Tanımının farkında olan kişiler ancak konumunun tavrına bürünebilir. Yaprak misali her rüzgarın yönüne göre istikamet değiştirmezler.
Sosyal gruplarda olmazsa olmaz iki zarurettir. Birincisi aidiyet hissi ile hareket, ikincisi ortak hedeflerin istikametinde olmak. Yani bu tanımların bize kazandırdıklarını anlatmak çok uzun yazılar yazmayı gerektirir. Buna da ihtiyacımız var umuyorum yine bizden arkadaşlar. Bizim için yazılan bu eserlerin hakkını verir. Ve bu yazıları bir başlangıç telâkki ederek. Verilen mesajları dava şuuru ile alır, genişletir, yayar ve hayata tatbik eder.

İhsan hocam bizim için kaleme alıp emek vermiş. Özellikle bir milli dava olarak İslamcılığın, Türkiye’deki tarihsel serüvenini, bugüne kadar yasadığı zorlukları, atlattığı badireleri, önüne çıkan engelleri. Ve hayata tatbikinin karşısında kimlerin ve hangi güçlerin durduğu gerçeği ile bizi yüzleştirmiştir. Bu yüzleşme aslında bizim tarihimizle ve kimliğimizle olan yüzleşmedir. Özelde teşkilat olarak, genelde millet olarak kimliksel tanımımız, tarihimizdir. Bu kitapçıkta kültürün temeli olan inancın, toplumdaki tezahürünü tarihsel perspektifle izlemenin bize kendi tanımımızı yapma hususunda getirisi hesaplanmıştır.
Bugün bizim için, sahip olunması gereken, İslam idealine haiz olan bir gençliktir. İdeallerimizi bugüne taşıyabilen Tasavvuf kültürünü ve İslamı dava şuuru ile benimseyen Büyük doğu ile gerçekleşecektir.

Kitabın son paragrafı ile hedefimizin, Tugva'nın hedefinin özeti İhsan hocanın sözleri ile  ilgilisinin idrakine sunulmuştur. "21. Asır ‘da insanlık alemini, içinde bulunduğu kaos düzeninden ve ruh sarsıntısından kurtaracak şuurlu kadroların yetişmesi hayati önem taşımaktadır. Üzerimizdeki bu büyük sorumluluğun, bizlere vermiş olduğu azim ve heyecan ile hep birlikte yaşanmaya değer hayatı (İslam Nizam’ını), İslam'a muhatap anlayışın fikir sistemi olan Büyük Doğu ile kurmaya gayret göstermeliyiz. Bu şekilde yalnızca iktidar değil muktedir de olarak, İslam Âleminin ve tüm dünya mazlumlarının beklediği o büyük inkîlabı gerçekleştirmeye memur olduğumuzu da belirtmek isterim.