Bu kör Şeytan denilen mel-un, her taşın altından çıkar.  Yapılan hiçbir iyiliğe müdahil olmaz.  Nerede bir yamuk iş var oradadır. Suç işleyen herkesin sığınma limanıdır. 

İnsanoğlu hata yapar, günah işler, yüz kızartıcı suç işler,

Neden yaptın?

Yemin billah eder. Yalanım varsa iki gözüm çıksın. Ben masumum. Hep o mel-un girdi aklıma. 

Şeytana uydum der, kendini aklamaya çalışır. 

Örnekleri çok. 

Bunun  en yakın örneği geçtiğimiz günlerde Konya'da yaşandı. Üstelik bir caminin içinde.

Üniversite öğrencisi K.Y, iddiaya göre, öğle namazını kılmak için caminin kadinlar bölümüne girer. Namaz kılan genç kızın yanına, Kur'an-ı Kerim okurken, emekli M.O. gelir.  "Benim ellerimi çok alim öptü, den de öp" diyen M.O., genç kızın kabul etmemesi üzerine cep telefonu numarasını ister. M.O., numarasını da vermeyen genç kızın bu kez sırtını okşayıp, zorla yanaklarında öpmeye çalışır. Kıza yanağınu uzatıp, öpmesini isteyen M.O., reddedilince yine zorla sarılır. 

Genç kızın, şikayeti üzerine yakalanan 62 yaşındaki M.O., emniyette verdiği ilk ifadesinde, "Şeytana uydum" diyerek kendini savunduğu ortaya çıktı. 

Benzer bir örnekte geçmişten vermek istiyorum.

Yıl 2002.

Mardin Kızıltepe ilçesi. 

13 Yaşındaki bir kız çocuk. Para karşılığında 28 erkeğe satılıyor. Tek koşul var Bekareti bozulmayacak! 

Erkekler birbirine karşı saygılı! Herkes sırasını bekliyor. Sırayla odaya giriyor ve kurallara sadık kalıyor. Bekarete dokunmuyor 28 erkek. Sırayla!

Tecavüz bir gün, bir hafta, bir ay değil, 7 ay sürüyor. Boş arazi ve köylerde, arabalarda, hatta makam odalarında tecavüz gerçekleştiriliyor. 

Ve birgün tecavüzcülerden birisi: "Kusura bakma kızım, şeytana uydum. Önümüz Ramazan, bana gel karnını doyurayım diyor! Daha bunun gibi onlarca örnek sıralaya bilirim. Sanırım bu kadarı kafi. 

Günümüzde kendini veya bir başkasını aklamanın en kolay yolu olmuş. "Şeytana uydum, yada şeytana uymuş" 

Herkes yapıyor.

Yapıyor, ediyor. 

Sonra suçu bana atıyor.

Halbuki bunların çoğu benim aklıma bile gelmemişti.

Amiyane tabirle, bu sözler şeytana aittir. 

Günah işler, çalar çırpar, zulüm yapar. Allah'ın yasaklarını çiğner. 

Sonra kendini aklamak için sebepler bulur. 

Öyle ya o sütten çıkmış ak kaşık. Tek suçlu şeytan. 

O işler öyle olmuyor arkadaşlar!

Şeytan kulağınıza bir takım baştan çıkarıcı sözler fısıldar. Ve bunların bir çoğu insanoğlunun hoşuna gidecek tarzda cümlelerdir. 

Şeytanın sözlerine kulak asmak, fısıldadığı öğütleri uygulamak mantığın ve nefsin arasında bir çizgidir.  O çizgiyi kalınlaştırmak da, inceltmek de sizin elinizdedir. 

Çekin bir besmele, sığının Rabbinize. Bakın bakalım şeytanın sözleri hala size cazip geliyor mu?

Amacım kimseye din dersi vermek değil.  Bu benim haddim de değil. Hakkım hiç değil. 

En nihayetinde her koyun kendi bacağından asılır. 

Ancak ülkemizde öyle iğrençlikler yaşanmaya başladı ki, bunu başka türlü izah edemezdim. 

Bırakalım  artık şeytana uydum hikayesini. 

Herkes kendini sorgulasın. Şeytanın mı, kurbanısın zaaflarının mı?

Şeytan da ısrar ediyor ve şeytanın seni ele geçirdiğine inanıyorsan, senin ele geçirilmeye eğilimin var demektir bence. 

Yenilgiyi kabullenmek ve her an şeytanın esiri olabilme patansiyelimizin olduğunu kabul etmek: irademizin ne kadar zayıf olduğunun kanıtıdır.  Zaaflarımıza yenik düşmek, "şeytana uymak" değildir. Bir katil, "şeytana uyduğu için" birini öldürdüyse, bu onu diğer katillerden daha iyi yapmaz. 

Velhasıl şeytana uydum deyimi her koşulda bir bahane olabilir ancak.