İlk maçlar her zaman çok zordur. Bu zorluğu kolay atlatabilmenin en iyi yolu ise; mental rahatlık. Sezonun ilk derbisi öncesinde, Beşiktaş ve Trabzonspor maça sayılı günler kala iki önemli olumsuz gelişmeyle maç kampına girdi. Önce Sörloth'un takımına dönmemesi, ardından Sergen Yalçın'ın rahatsızlığı derken, maç iki taraf açısından oldukça zorlu bir hal aldı. Hal böyle olunca zihin olarak inanmış takım sahada avantajlı olacaktı.
Beşiktaş zorlu deplasmanda olmanın verdiği dezavantajla maçın ilk 20 dakikasında topa sahip olmada zorluk yaşadı. Fakat maçın 29. dakikasında Tyler Boyd'un ayağından gelen golle siyah beyazlılar oyunu eline aldı. Bu golden sonra Siyah Beyazlılar, Trabzonspor karşısında daha etkili oynayarak rakibine pozisyon dahi vermedi.
Boyd'un golü Beşiktaş taraftarının uzun zamandır özlediği bir gol şekliydi. Oyuncunun Atiba'dan topu karşılayışı, dengeleyişi ve o mesafeden çektiği şut uzun süredir son vuruşlarda etkisiz oynayan bir takım için çok kıymetli. Bu golü özel kılan bir başka nokta ise; Tyler Boyd'un sert şutuna Uğurcan Çakır'ın uzanması fakat tutaması. Şayet Uğurcan o topu tutmuş olsa efsane kurtarış olurdu. Haliyle tutamayınca da efsane atış oluyor. Boyd'un, Atakan'ın gelmesiyle sağ kanatta forma yarışına girmesi Beşiktaş için büyük kazanç. Nitekim Beşiktaş oyun tarzıyla kanatlardan içe kat eden, skor arayan ve gol atan bir takım. Beşiktaş'ın sağ kanadında oynayacak bir oyuncunun da etkili oynaması şart.
Oynadıkları süre boyunca Mehsah, Atiba, Oğuzhan, Hasic sahanın etkili diğer isimleriydi. Ersin Destanoğlu her geçen gün kalesinde güven vermeye devam ediyor. Trabzonsporlu Uğurcan Çakır'la başlayan genç ve alt yapıdan gelen kaleci ekolü, Türk Futbolu açısından da çok önemli bir değer. Ersin'in yediği golde en büyük handikapı, skoru almanın vermiş olduğu rahatlıkla kaleden önünde stoperi varken çıkması. Daha çok genç ama bunlara çok dikkat etmesi lazım. Süper ligde şampiyonluğa oynayan bir takımın sezon boyunca kalesini korumak, istikrar ve disiplin gerektirir. Ersin büyük kaleci olmak istiyorsa 86. dakikada Campi'nin ceza yayına gönderdiği uzun pası, Abdülkadir'in pozisyon takibini ve neticesinde gelen golü hiç unutmamalı!
Bu maç özelinde N'Sakala çok çalıştı, en fazla ikili mücadele kazanan oyunuyla Abdülkadir'i iyi kapattı, azmiyle sahada göz doldurdu. Beşiktaş'ın yediği üçüncü golde N'Sakala'nın acaba kurtarabilir miyim? koşusu ise takdiri hakediyor.
Larin ikili mücadelelerde rakibi eksilten ve yoran performansına rağmen son vuruşlarda etkisiz. Daha basit oynamayı çözdüğü an Beşiktaş için etkili bir silah olacaktır. Beşiktaş hücum sorununu bitirici bir forvetle çözecektir.
Maç öncesi Sergen Yalçın'ın uzaktan bağlanarak görüntülü konuşmasında; "Maçı kazansınlar, cesaretli olsunlar, başka birşeye gerek yok" sözü takımı mental olarak nasıl hazırladığının açık bir örneği. Ayrıca "Allahtan, taktik çalışmalarından sonra koronavirüs oldum" diyecek kadar da esprili. Beşiktaş'ın kadrosu sınırlı fakat mücadeleci ve kazanma inancıyla oynayan bir takımın futbolda neler yapabileceğini futbolseverler bilir.