Sağlık; ruh, beden ve sosyal olarak iyi olma halidir. Sağlıklı kalıbın içinde estetiğin çok önemli bir kalıp olduğunu artık biliyoruz. Yaz aylarının yaklaştığı bu dönemlerde özellikle kadınlarda sıklıkla görülen sellülit ve çatlak sorunları estetik olarak kaygı oluşturmakta ve kişiyi mutsuz hissettirmekte. Çünkü bölgesel fazlalıklar, selülit, çatlak gibi sorunlar yaz aylarında ince kıyafetler ile daha çok ortaya çıkıyor. Vücudumuz da yüzümüz gibi iyi görünmek zorunda olan bir parçamız. Ve insanların iyi görünme merakı ve iyi görünme ihtiyacı digital medyanın hayatımıza girmesiyle arttı ve buna bağlı olarak da talepler artmaya başladı.
Pek çok kadının ortak derdi olan selülit ve çatlak hep merak edilen bir konu olmuştur. Peki Selülit nedir? Selülit, deri altı yağ hücrelerinin dolaşımın bozulmasıyla ortaya çıkan ciltteki girintili çıkıntılı görünümdür. Deri altında biriken yağ hücreleri arasında oluşan fibrotik bantlar deride çöküntülere sebep olur. Genellikle kalça, uyluk ve karın bölgesini etkileyen lokalize bir estetik cilt problemidir.
 

Selülit ve Çatlak Neden Oluşur?
Selülitin asıl nedeni bilinmemektedir, ancak deri altındaki bağ dokusu ile yağ tabakası arasındaki etkileşimin bir sonucu olduğu anlaşılmıştır. Selülitin olası nedenleri arasında hormonal dengesizlik, genetik faktörler, kilo alımı veya kilo kaybı, sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam tarzı veya sigara kullanımı bulunmaktadır. Bunların dışında kıyafetlerin ve çok fazla oturmanında selülite neden olabileceğine yönelik kanıtlar da vardır. Pek çok farklı faktör selülite neden olabileceğinden hemen hemen tüm kadınlar hayatlarının bir döneminde vücutlarının herhangi bir kısmında selülit problemi yaşayabilir. Çoğunlukla da bacaklarda ve bel bölgesinde görülebilir. Birde selülitin zayıf kişilerde olmayacağına dair yanlış bir algı vardır. Oysa selülit yüzeyel yağ tabakasında meydana geldiğinden zayıf kişilerde de olabilir.
Çatlak ise; çoğunlukla sık sık kilo alıp verme, hamilelik, genetik yatkınlıklar sonucu ortaya çıkan cildin esnekliğini ve nem orannı kaybetmesi nedeniyle gerilmeler sonucu cilt elastin liflerinini hasarlanması ile görülen başlangıçta pembe, mor renkli, ilerleyen süreçte beyaz renkli görüntüdür. Kalça, bacak içi, kol içi ve hatta göğüslerde bile görülen bu çatlaklar çoğu kadınlar için büyük sorun teşkil etse de erkeklerde de görülebilen ve rahatsız eden bir bir estetik problemdir. Aynı zamana çatlaklar zayıf kişilerde de görülebilmektedir.
 

Selülit ve Çatlak Nedenleri Nelerdir?
-Genetik yatkınlık,
-Fazla karbonhidrat tüketimi,
-Hareketsiz yaşam,
-Kortizon gibi ilaçlar,
-Hızlı kilo alımı.
Selülite Karşı Önerilerimiz:
- Daha çok egzersiz yapmalı, düzenli yürüyüş,
- Yeterli miktarda su içmeli ve tuzu azaltmalı,
- Yapay tatlandırıcılardan ve besin desteklerinden uzak durulmalı,
- Bol bol sebze ve meyve yenmeli,
- Daha az kafein tüketilmeli (Kahve ve kafein vücuda girince selülit yapabilir fakat dışarıdan yüzeyel uygulandığında klorojenik asit denilen bu mucize madde muazzam bir antioksidan, muazzam bir bağışıklık sağlayıcı olarak bilinmekte),
- Şekerli gıdalardan uzak durmalı,
- Sağlığa zararlı alışkanlıklardan uzak durmalı,
- Fazla güneşte kalmak selüliti arttırdığından güneş koruyucu kullanarak ve güneşe çıkılacak saatlere de dikkat etmek gerekmektedir,
- Bilinçli bir masaj selülit oluşumunu azaltır. Hatta haftada üç kez derin masajdan yararlanılabilir,
- Daha az kalori tüketmek ve günlük toplam yağ tüketimimzi azaltarak yağdan gelen kalorileri yüzde 25'in altına indirerek sınırlamalıyız,
- Selüliti azaltabilecek en iyi yol aerobik egzersizleridir. Haftada en az üç kez 35 dakika sürecek aerobik egzersizi şeklinde aktivite yapmak, yürümek, bisiklete binmek, yüzmek, dans etmek selülit oluşumunu engellemeye yardımcı olacaktır.
 

Oluşan Selülit ve Çatlakları Nasıl Tedavi Edebiliriz?
Son 10 yıla baktığımızda başımızın derdi bu iki antite yani selülit ve çatlaklar için çok kalıcı ve yüz güldürücü sonuçlar elde edemiyorduk ve de önceki yıllarda şöyle bir inanış vardı; selülit ve çatlaklarda çok çok birşey yapılamıyor, çok iyi sonuç alınamıyor ya da aklımıza gelen çok fazla alternatif yok ya da bir takım işlemlerden yararlananlar çok mutlu olmuyorlar gibi...
Fakat artık teknoloji biraz daha değişiyor, gelişiyor. Bu olayların arka planını okudukça tıbbi olarak daha farklı teknolojiler daha farklı enerjiler kullanılarak gerek çatlaklarda gerekse selülitte ilerleme kaydediyoruz. Bu ilerlemelere baktığımızda birincisi cerrahi işlemler karşımıza çıkıyor, ikincisi cerrahi olmayan işlemler karşımıza çıkıyor. Ve artık günümüzde cerrahi olmayan yöntemlerle gerek selülitte gerekse çatlaklarda gerçekten başarı elde edebiliyoruz. Dolayısıyle uygulamalar ve teknoloji bizi bu günümüzden daha iyiye götürüyor. %30'lar, %40'lar, %70'lere kadar tedavi edebildiğimiz hastalarımız oluyor. Yine de selülitten tamamen kurtulmak, çatlaklardan tamamen kurtulmak mümkün değil. Ancak kişinin ihtiyacına göre doğru tedavi planlaması ile sorun azaltılabiliyor.
Sellülit tedavisinde öncelikle diyet planlaması yapılmalı, düzenli egzersiz ve masajların önemi büyük olmakla birlikte mezoterapi uygulamaları, lipoliz uygulamaları ve radyofrekans, akustik dalga tedavisi gibi uygulamalar da son derece önemldir.  
Çatlak tedavisinde ise, nemlendirici kremlerin düzenli kullanılmasının yanısıra fraksiyonel lazer tedavisi, iğneli radyofrekans, PRP, mezoterapi, plazma enerjisi yöntemleri ile başarılı sonuçlar elde ediliyor.
Yine en yaygın kullanılan lazer destekli lipoliz yöntemleri de selülit ve çatlaklar üzerinde etkili. Bölgesel yağların azaltılmasında soğuk lipolizden faydalanıyoruz. Soğuk lipoliz cihazı ile bölgesel yağlarda belli bir dereceye kadar soğutma işlemi tamamlanıyor ve o soğuma işlemi ile yağ hücrelerinin dondurulması esasına dayanıyor. Örneğin hastanın göbek bölgesi, basen bölgesi, bacak üst kısımları, kol üst kısımları, sırt bölgesinde fazlalık nerde ise o bölge önce tahriş olmaması için jel bir ped ile kaplanarak uygulama yapılıyor ve yağ hücreleri donduruluyor. Bu donan yağ hücreleriparçalanmaya başlıyor ve daha sonra vücudun kendi lenfatik sistemi ile , tamamen kendi metabolizması ile vücuttan uzaklaştırılıyor ve o bölge yağdan kurtuluyor. Soğuk lipoliz, diyete ve spora dikkat edildiği sürece kalıcı oluyor. En büyük kolaylığı tek seans uygulanması. Deriye jel ile uygulama yapıldığından yan etki riski yok. Bu işlem ile yağ dokusunda %20-40 oranında azalma olabiliyor.