Kırgızistan’ın Manas üssü, ABD’nin bölgedeki tek üssü olarak çalışıyor. Bu üsten asker ve askeri kargo, Afganistan’a aktarılıyor. Atambayev, göreve gelir gelmez Kırgızistan’daki ABD üssünün kapatılması gerektiğini, üssün sivil havacılık için kullanılması gerektiğini belirtmişti. Bunun için son tarih, 2014. Lavrov da bu kararı destekliyor. Lavrov, “Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’ne üye ülkelerde, bundan sonra, herhangi bir yabancı askeri üssün kurulması yönündeki teklifin üye ülkelerin de iznine tabi tutulacağını” belirtti. ABD Merkez Kuvvetler Komutanı James Mattis, Afganistan’da güvenliğin yerel güçlere devri sürecinde, ABD’nin Kazakistan’la işbirliği yapma isteğini iletmişti.
Lavrov, İran’a saldırı durumunda, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’ı işgal edeceğini ve Ermenistan’ın dünyayla bağlantısının kesileceğini savunuyor. Kasım ayında, İsrail’e ziyarette bulunan ABD Savunma Bakanı Panetta, İran’a operasyonun, ekonomik sonuçları olacağını belirtmiş ve diplomatik baskı ve yaptırıma inandığını, operasyonunu son çare olduğunu vurgulamıştı. İran’a saldırı ihtimali olan İsrail’in Azerbaycan’da askeri üs edindiği haberleri geliyor. Rusya’nın kullandığı Azerbaycan’ın Gelenbe üssü için, kira antlaşmasının süresi bu yıl doluyor. Rusya ise, üssü kullanma süresini, 2025 yılına kadar uzatmak istiyor. Ancak, Azerbaycan, kira bedelini, misliyle arttırmış durumda. Anlaşma sağlanamazsa, Ermenistan’ın Rusya’ya üs konusunda teklifi var. Bilindiği gibi, Gürcistan savaşının ardından, Gürcistan’daki üsler, Ermenistan’a taşınmıştı. Rusya, bu teklife sıcak yaklaştı ve Erivan’la antlaşmanın ilk adımlarını attı. Rusya, geçtiğimiz aylarda, Suriye ve Lübnan’daki 2 radar üssünü yeniledi.
Bilindiği gibi, ABD, Irak’tan çekilecek. Maliki ile ilişkileri iyice gerilen Ankara, Barzani’yi stratejik ortak olarak görüyor. Maliki’nin hakkında yakalama kararı çıkardığı Haşimi, Türkiye’de resmi görüşmelerde bulunuyor ve Maliki’yi otoriterlikle suçluyor. Maliki ise, İran’da resmi temaslarda bulunuyor ve Türkiye’yi “düşman devlet” olmakla suçluyor ve Türkiye’nin mezhepsel olarak içişlerine karıştığını belirtiyor. ABD Başkan Yardımcısı Biden, Aralık ayında yaptığı Türkiye ziyareti sırasında, Irak’ın daha güvenli bir yer olacağını ve silahlarının PKK’ya gitmeyeceği konusunu gündeme getirmişti. Terör olaylarının alevlendiği Aralık ayında, Abdullah Gül bile Kuzey Irak’a kapsamlı askeri müdahaleden bahsetmişti. Bu dönemde, Talabani de PKK’nın silah bırakması gerektiğini söylemiş. Ancak bunu iki şarta bağlamıştı. Talabani’ye göre, Türkiye, genel af ilan etmeliydi. Ayrıca,  anayasaya  “Türkiye, bir çok ırktan oluşur” ifadesini koymalıydı. İran, Irak’ta Maliki’yi, Suriye’de Esad’ı destekliyor.
Esad rejiminin, PKK’yı desteklemesi, sınır ihlalleri ve her geçen gün sayıları artan Suriyeli sığınmacılar, Türkiye’nin güvenliğini tehdit ediyor. Mesut Barzani ise, geçtiğimiz günlerde Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Salahattin Demirtaş ile görüştü. Barzani’nin açıklamalarından şunlar çıkartılabilir. Ona göre, silahla bir yere varılamaz ve bundan sonra PKK, silah yönetimini sürdürürse, sonucuna kendi katlanır. Ancak, hemen arkasından, “PKK’ya silah bıraktırırım demedim” diyor. Bağımsızlık konusuna gelince, bunun her devletin doğal hakkı olduğunu, seçimlerinin Irak’ın durumuna çözüm getirmek olduğunu, ancak Iraklı çevreler sorunun çözümüne hazır değillerse, o zaman halkının kararına döneceklerini belirtiyor.