5 Aralık 1967 yılında Sinop’ta doğdu. Aslen Trabzon’ludur.  Eskişehir Anadolu Üniversitesi Dış Ticaret Halkla İlişkiler Fakültesini bitirmiştir.
Şiirle Lise yıllarında uğraşmaya başlayan Şafak BAYRAK'ın "ŞAFAK VAKTİ", "AŞKA MEKTUP YAZ", "MUCİZE SENSİN" adında Üç kitabı bulunmaktadır. Veee dördüncü kitabı "AN" da raflardaki yerini aldı, okurlarıyla kavuşmak üzere...

Yeni çıkan Şiir Kitabı AN ile birlikte dokunacak yaralarımıza; bazı mısralarında kanatacak, bazı mısralarında üfleyecek....

Yeni çıkan kitapları için uzun uzun anlatılır Şairler kaleme alanlar tarafından. Bu kez Dördüncü Kitabınızın AN'ın Yazarını, Şairini kendisi anlatsın bize olur mu sevgili okurlarımız.

Yeni çıkan Kitabınız AN'ı ve Şairini Şafak BAYRAK'ı sizden okumak keyif verecek Sayın okurlarımıza. Buyurun lütfen....

Etrafım; yakinen tanıyanlar beni günümüzün Ömer Hayyamı olarak nitelendirmekte. Elbette Hayyam ile kıyaslanmam harika bir şey. Gurur okşayıcı. Hayyam bir başka. Ancak, ben kendine özgü şarkı sözleri, rubailer ve nükteli şiirler yazan biriyim. Ben, benim. Şairlik tutumum, tarzım başka.""AN"" adlı kitabım 4.ncü kitabım olup, kitaplarımın satışlarından elde ettiğim geliri LÖSEV'Lİ Çocuklar Genel Merkezine bağışladım.

Bu yönümle, karakterimle bir çok şair ve roman yazarlarından farklı olduğumu, farkındalık yarattığımı söyleyebilirim. Ben şiirlerimi ticari malzeme olarak görmüyorum.
Şiirlerim bilinsin, okunsun, bu ülkede Şafak Bayrak diye bir şairin varlığı duyulsun istiyorum. Ünlü olmak ne haddime, umurumda bile değil.
Benim satış kaygım, rekabet etme amacım da yok.

Değerler, ölçüler, kıstaslar başkalarının eline yakışır. Bunlara kafa yormak başka amaçlara hizmet eder.

Benim derdim değişkenlik, dönüşümler ile şekillenerek, şiirlerimin ilgi uyandırması.
Okur-Edebiyatcı yakınlaşmasının boyutlarıyla bağlantılı, insanlarla daima temas halinde oluşum, diğer şair ve yazarların es geçtiği tutumlardır. Bazı şair ve yazarlar insanlara karşı ukala, yüksekten bakan bir tutum sergilemekte, muhlis bir yaklaşımdan uzak kalmayı tercih etmektedirler.

Ben küçük bir kentin şairiyim.
Metropol şairleri de var. Onlar her şeyden önce doğaya uzaklar. Bense çok yakınım. Şiirlerimde doğayla sıkı fıkıyım. Bu demek değildir ki metropellerde yaşananlardan bihaberim. Zaman zaman büyük şehirlerde bulundum. İnanılmaz kaos görüntüsü veriyor. Öbür yandan bu kaostan korunmanın, karamsarlığa kapılmadan kaostan çıkışın yolları, şifreleri de var. Şiirlerimde var bunlar.

Şiirlerimde başka aşk var, isyan var, başkaldırı var ve özellikle nükte var.
Şiirlerimde ki sözler başkalarının beynine  çivi gibi çakılabilir, çakılmalıda.

Kısaca şiirlerimde her sey var, ama, asla umutsuzluk yok.
Genelinde hüzüne yer yok.
Şiirlerimin okunurluğu arttıkça, okurların çeşitli önemli becerilerinin geliştirdiğini, kendilerini daha derin ve daha etkin bir şekilde ifade edebileceklerini görecekler.

Şiirlerimin herkesin aklına, duygularına tercüman olacağına inanıyorum.

Yeter ki şiirlerime mesafeli durmasınlar.

Bazen çok okuyan insanlar, hatta  edebiyatçılar arasında bile, şiire mesafeli olduklarına şahit olmaktayız.

Nedenini sorduğunuzda, "Ben şiirden anlamam" "Şiir Sevmem" olabilmektedir.

Ben bu ön yargıyı kırabilmek için şiirlerimi uzun bir beste, kısa kısa yazılmış bir roman olarak görüyorum.
Keza kitabımn son sayfalarında, bana ait "İKİLEMELER" de mevcut.
Örnek: "Bazen yanlış bir adım, bizi doğru yola götürür"
"Kafanın hakiki süsü akıldır, fikirdir. Gösterişli bir örtü, sarık degildir" vb.

Şiirlerim dünyanın, ülkemizin kültür inşasına, hars ve medeniyet kavramlarına, ruhumuzun en derin katmanlarına ulaştırma gücüne sahip, mucizevi olduğunun kanısındayım.

Aileme, Oğluma, yaşadığım Şehir'e bu kadim Türk Vatanı insanlarına iyi bir miras bırakacağımın mutluluğunu yaşıyorum.

Şiir deyince ilk akla gelensiniz Sayın Şafak BAYRAK ve Kitabınız AN.....

Çok teşekkür ederim samimiyetiniz için....

Sevgili okurlar hadi geç kalmadan alalım AN kitabını doyalım şiire....

Şairin yüreğinin sesini duyalım hep beraber, okuyalım "DEĞİL Mİ" şiirini.

DEĞİL Mİ?

Sevgi denen o büyü,
Silinmiyor değil mi?
Gönlüm bir hasret köyü.
Bilinmiyor, değil mi?

Böyle geçti seneler.
Saçımda ak taneler.
Çelik gibi geceler.
Delinmiyor değil mi?

Seni bekler dururum.
Ayaklandı gururum.
Hep gelirim diyordun.
Gelinmiyor, değil mi?

Ben yanıyorken her gün,
Sen hep sefanı sürdün.
Hani bensiz ölürdün.
Ölünmüyor, değil mi?

Şafak BAYRAK

Sevgiyle, şiirle kalın...

Sacide Z. Saraç

Dipnot: Yazımın Önce Vatan Gazetesinin basılı yayınında, Yenı Çağrı Gazetesinin de dijital baskısına koyarsanız sevinirim. Ayrıca haberimin yayınlandığı tarihi de tarafıma bildirirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.