HAYALLERİNİZ TERCİH – TERCİHİNİZ KADERİNİZ OLUR
Hatice Opak Bilgin :Kısaca sizi tanıyalım mı?
Demirhan Kadıoğlu : 1966 İstanbul doğumluyum. Aslen Tokat’lıyım. Çocukluğumun bir kısmı İstanbul’da, bir kısmı Tokat’ta geçti. 1985 yılında profesyonel basın yayın hayatına atıldım. Gazetecilik, dergicilik, radyoculuk ve televizyon programları yaptım. Radyo ve dergicilik devam ediyor. Can kardeş çocuk dergisi, yayın yönetmeniyim. Çocuk dergiciliği ağır bir sorumluluk. 44 yıllık bir çocuk dergisinden bahsediyorum. Çocuk kitaplarım var. İki roman kitabım basıldı. Dahası, 15 yıldan beridir Esenler Sanat Evi’nde çizgi eğitimi veriyorum.
Hatice Opak Bilgin : Yazarlık serüveniniz nasıl başladı? Tesadüfler zinciri mi, yoksa içinde bulunduğunuz durumu hayal ediyor muydunuz?
Demirhan Kadıoğlu : Esasen yetiştiğiniz ortam size bu zemini hazırlıyor. Okuduğunuz kitaplar, size ilham veriyor ve hayal kurmaya başlıyorsunuz. Hayalleriniz bu anlamda mesleğiniz oluyor. Çizgi roman kitapları okurken ressam olmayı düşlemiştim. Oldu. Kitap okurken, yazar olmayı istemiştim. Rabbim nasip etti. Öğretmenimi sınıfta dinlerken öğretmen olmayı, hayal etmiştim. Şimdi onlarca öğrencim var. Neyi hayal ediyorsanız o sizin duanız oluyor. Allah duanıza cevap veriyor. Yeter ki samimi bir şekilde dua edin.
Hatice Opak Bilgin : Radyo sizin için ne ifade ediyor?
Demirhan Kadıoğlu : Küçüklüğümde arkadaşlarımın minik radyosunu dinlediğimi hatırlıyorum. Özellikle her hafta sonu Halit Kıvanç’ın sunduğu maç karşılaştırmalarını büyük bir heyecanla dinlerdik. Televizyon hayatımıza sonradan girdi. Hatırladığım şey, müzik programlarını dinlemekti. Radyo tiyatrosu vardı. Kendi aramızda seslendirmeler yapardık. Öteden beri, Rüştü Asyalı, Çetin Tekindor, Mümtaz Sevinç, Can Gürzap, gibi seslere aşinalığımız var. Bir de TRT’nin o temiz Türkçesiyle dillendirilen haberleri merakla dinlerdim. Radyoculuk bir anlamda ses karnavalı gibiydi benim için. Yıllar sonra TRT’nin kıdemli sesi rahmetli Tuna Huş’un elinden spikerlik sertifikamı almak bir onur oldu benim için.
Hatice Opak Bilgin: Karikatür çiziyorsunuz, Nasıl başladınız? Eğitim aldınız mı, kim yönlendirdi sizi?
Demirhan Kadıoğlu : Eğitim almadım, ama eğitimini veriyorum şimdi. Kendimi yetiştirdim diyebilirim. Merakım beni yönlendirdi diyebilirim. Uzun yıllar ulusal gazetelerde karikatür, çizgi-roman veya bant karikatürler çizdim. Esenler Belediyesi Kültür Müdürlüğüne bağlı Esenler Sanat Evinde yıllardan beridir öğrenci yetiştiriyoruz. Güzel sanatlara onlarca öğrenci gönderdik. Sadece öğrencilere değil, yetişkinlere de zaman arıyoruz. Öğretmen, meslek erbabı veya ev hanımlarına yönelik çizim derslerimiz de var. Kurslarımız mükemmel gidiyor. Öğretmekle kalmıyor aynı zamanda ben de yeni şeyler öğreniyorum.
Hatice Opak Bilgin : Kitaplarınız var, hangi konular üzerine yazıyorsunuz. İçerikleri nedir?
Demirhan Kadıoğlu : Çocuk kitapları üzerine yoğunlaştım. Aşağı-yukarı 50 ye yakın kitabım neşredildi. En sevdiğim tür romandır. “Yetiştirilmiş Hayatlar” ve “Son Şehzade” isminde iki roman kaleme aldım. Çocuk kitaplarımın içinde Küçük Beylere masallar, Küçük Hanımlara Masallar olduğu gibi 10 setlik çizgi roman serisi Mahsun var. 5 setlik Vız Vız Arı kitabım yine çizgi roman türündedir. Cem’in Macera günlüğü yine 10 setlik bir kitap…
Hatice Opak Bilgin : “Yetiştirilmiş Hayatlar” adlı roman kitabınız sanırım 10. Baskısını yaptı. Biraz kitaptan bahsedelim mi?
Demirhan Kadıoğlu : Yetiştirme yurdunda yetişen öksüz veya yetim çocukların hikayesini anlatıyor bu kitap. Hayata bir sıfır mağlup başlamış olan çocukların başından geçen olayları kaleme aldım. Anne veya babası olmayanların hayata nasıl pozitif bakmaya çalıştığını ve türlü sıkıntılara rağmen kendisini nasıl yetiştirdiğini kalemimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık. Dünyanın en güzel yetimi olan Peygamber Efendimizi örnek alarak pozitif bir bakış açısı sunmaya çalıştık. Parçalanmış bir ailenin çocuğu olarak, aile değerlerimize dönmeyi tavsiye ediyoruz bu kitapta.
Hatice Opak Bilgin : Gençleri bekleyen tuzaklar nelerdir? Dijital mecradan nasıl korunmalı?
Demirhan Kadıoğlu : İnsanların kaderini tercihleri belirler. Başkalarına yaslanmadan hayatınızı sürdürebilirsiniz. Aldığınız kararlar doğru olduktan sonra, önünüz hep açık olur. Beklentiniz çok yüksek olmasın. Ama yaptığınız işler hep doğru olsun. Mutluluğun en kesin formülü bence. Bizim dönemimizde uyaran riskler azdı. Şimdi uyarıcı etkenler öylesine çok ki, gençler bu noktada risk altında. Uyaranlara karşı gençler uyanık olmalı. Karar alırken hiçbir tesir altında kalmamalı. Bin düşünüp bir söylemeli. Her gördüğüne inanmasınlar. Bundan böyle yapay zeka denen bir kavramla karşı karşıyayız. Teknolojiye eyvallah , ancak dijital tuzaklara dikkat!
Hatice Opak Bilgin : Yeni projeleriniz var mı?
Demirhan Kadıoğlu : Yazı yazmaya devam, çizmeye devam. Eğitime devam. Çocuk kitapları ve dergi çalışmalarına hız kesmeden devam ediyoruz. Geçmişte bıraktığımız izlere bakarak ileriye doğru yeni mecralara kanat çırpmaya devam ediyoruz. Rabbim hayırlara vesile versin.
Hatice Opak Bilgin : Bu güzel söyleşi için çok teşekkür ederim.
Demirhan Kadıoğlu : Ben de çok teşekkür ederim. Size ve çalışma arkadaşlarınıza başarılar diliyorum.