Toplumsal yara haline gelen süresiz nafaka konusunu Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu Kurucusu İlknur Birsel Büyükakça ile konuştuk.


Boşanma davalarında özellikle eşlerinden ayrıldıktan sonra süresiz yoksulluk nafakası ödemek zorunda kalan erkekler büyük mağduriyetler yaşıyor.
Kimisi yıllarca kimisi de birkaç ay evli kalmasına rağmen boşandıkları eşlerine süresiz nafaka ödeyen birçok mağdur var. Yoksulluk nafakası adı altında ömür boyu ödenen süresiz nafaka uygulaması yüzlerce kadın ve erkeği mağdur ederken, eşlerden ayrılanlar yeniden yuva kurmaya korkuyor. Cesaretini toplayıp yuva kuranlar ise ödedikleri nafaka sebebiyle evlerini geçindirmekte zorlanıyorlar.
Toplumsal yara haline gelen süresiz nafaka konusunu Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu Kurucusu İlknur Birsel Büyükakça ile konuştuk.


-- Merhaba Birsen Hanım Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Merhaba. Ben İlknur Birsel Büyükakça DTÜ mezunu Kimya mühendisiyim. On yıllık mühendislikten sonra iki çocuk annesi olmam nedeniyle Kimya öğretmeni olarak çalışma hayatıma devam ettim. Emekliyim. Şu an eşimle birlikte tarım işiyle uğraşıyoruz.


-- Kurduğunuz BİA Platformu'nun amacını kısaca anlatır mısınız?
Boşanmış insanlar ve Aile Platformu bir cinsiyet grubunu değil İNSANI ve AİLEYİ temsil eder.
Biz "Ne Kadın ne Erkek mağdur olsun, adil bir denge kurulsun" sloganı ile yola çıktık.
Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu 2014 yılında Süresiz Nafakanın Kriterlere bağlı SÜRELİ olması için toplumsal farkındalık oluşturarak Hükümetin dikkatini çekmek amacıyla kurulmuş bir insan platformu olup bir kartopu gibi büyümüş ve halen büyümekte olan bir platformdur.
Amacımız boşanmalarda kadını da, erkeği de mağdur etmeyen yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesini sağlamak, İlkelerimiz gönüllülük esasına göre çalışmak ve üslubu kırmızı çizgi alarak ilgili, yetkili kurum ve makamlarla diyalog kurarak sorunlara dikkat çekerken kamuoyunda da farkındalık oluşturmaktı. Bunların hepsini başarmamıza, sözlerin verilmesine rağmen nihai sona, 2023 Türkiye'sinde adil bir nafaka yasasına ulaşamamanın üzüntüsünü yaşıyoruz.
Bizler nafakaya karşı değiliz. SÜRESİZ ibaresinin kaldırılarak evlilik süresi, yaş, eğitim, iş gücü sağlık, çocuklu, çocuksuz durumuna bakılarak Hakkaniyetli süre sınırlı çağdaş bir yasa istiyoruz.
2016 Boşanma Olaylarının Araştırılması komisyonu, 2018 Aile Çalışma ve Adalet Bakanlıkları tarafından düzenlenen nafaka çalıştayına davet edilen ve görüşleri alınan sivil toplum inisiyatifiyiz.
Sunum ve önerilerimiz TBMM ilgili komisyon ve Bakanlıkların ilgili çalıştay tutanaklarında mevcuttur.
Bunların dışında birçok milletvekili ve yetkili makamlarla görüşmelerimiz oldu.
- TBMM KEFEK komisyonu
- TBMM Adalet komisyonu
- TBMM Şiddetin Önlenmesi komisyonu başkanları ile bizatihi görüşmelerimiz oldu.
Sunumlar yapıp raporlarımızı verdik.


 --Nafaka nedir?
Mevzuatta nafaka Yardım Nafakası ve Bakım nafakası olmak üzere ikiye ayrılır.
- Yardım nafakası: Yoksulluğa düsen kişinin altsoy veya üst soyundan talep edebileceği nafakadır.
- Bakım nafakası: evlilik, boşanma içindir.
- Tedbir nafakası
- ️Çocuğa iştirak nafakası
- ️Kadına Yoksulluk nafakası
Kadına bağlanan yoksulluk nafakası mevcut yasada 1988'den beri süresizdir.
 

---Nafaka neye göre belirlenir?
Boşanma davası süresince kadına çocuk varsa hem madın hem çocuğa tedbir nafakası bağlanır. Dava sonuçlanana kadar devam eder. Dava sonuçlandığında çocuk varsa çocuğa iştirak nafakası bağlanır. Çocuk İştirak Nafakası 18 yaşına kadar olup, çocuk eğitimine devam ederse 25 yaşına kadardır.
Nafaka miktarları, ödemekle yükümlü kişinin gelir durumuna göre mahkeme tarafından oranlanırken, erkek işsiz olsa da nafakayı ödemek zorundadır. Kadın asgari ücretli olsa da erkek nafaka ödemek zorundadır.
Yargıtay’ın “Asgari ücret kadını yoksulluktan kurtarmıyor" kararı vardır.
Kadına bağlanan Süresiz Nafaka da; Evlilik süresi, çocuk olup olmadığı, yaş, eğitim, meslek gibi kriterlerin hiçbiri yasada yoktur. Nitekim çok kısa süreli evli kalıp, hatta düğünden önce nikah yapıp boşanıp Süresiz Nafaka mahkûmu olan mağdurlar vardır.
 

--Süresiz olması ne anlama geliyor?
Öncelikle belirtmeliyim ki meselemiz nafaka değil;
1988'den itibaren uygulanan hiçbir kriter gösterilmeksizin eklenen SÜRESİZ ibaresidir.
Bitmeyen veya ne zaman biteceğini bilmediğiniz bir borç yükü altında yaşamak zorunda bırakılmak.
- Nikâhsız yaşamaya itilmek.
- Kayıt dışı çalışmak.
- Gençleri evlilikten soğutmak
- Genç ve çocuksuz boşananın yeniden evlenmesi, baba olmasını engellemek.
- Geleceğe dair planlarına engel olmak.
- İkinci evliliklerde ki eş ve çocuklara zulüm.
- Ömür boyu arttırma azaltma davalarıyla adliyelerde süründürmek
- Ömür boyu intikam ve husumet demek.

--Mağdurların yaşadığı en temel problem nedir ?
Mesele NAFAKA değil yasadaki SÜRESİZ ibaresidir.
Mağdurların yaşadığı problemler çekişmeli boşanma davalarının yıllar sürmesi ki zaten bu süreçte tedbir nafakası ödeniyor yıllarca. İnsanlar boşanamıyor. Yaş alıyorlar. Dava sonuçlandığında ise nafakanın süresiz olması ne zaman biteceğini bilmediği bir borç yükümlülüğü altında yaşamını sürdürmek zorunda bırakılmalarıdır. 10 gün evli kalıp 30 yıldır nafaka ödeyen vardır. Düşünün ki bir adamın tüm hayatı İPOTEK altına alınıyor. Yeniden yuva kursa bu yuvadaki eş ve çocuklar da ömür boyu borcun ağırlığı altında eziliyor. Birçoğu yeniden evlenemiyor.
Üstelik açılan arttırma davaları, mahkeme, avukat masrafları, her nafaka arttığında davayı kaybetmiş olduğundan karşı tarafın avukat ücretini de ödemek zorunda kalan 35 yıllık yasanın milyonlarca mağduru var.
Çünkü; mevcut yasaya göre boşanma yüzünden yoksulluğa düşen taraf kusuru daha ağır olmamak kaydıyla Süresiz Nafaka isteyebilir. Kadın evlenmedikçe, kadın zenginliğe kavuşmadıkça, kadın haysiyetsiz hayat yaşamadıkça, kadının gayri resmi başka bir erkekle yaşadığı boşandığı erkek tarafından kanıtlanmadıkça Nafaka SÜRESİZ olarak devam eder. Nafaka ancak taraflardan birinin ölümüyle sona erer. Yani yasa Erkeğe "boşandığın eşi sürekli takip edeceksin" der.
Takip edemez. Çünkü 6284 uzaklaştırma ve özel hayatın gizliliği devreye girer.
Yasada evlilik süresi, yaş, iş gücü, çocuk olup olmadığı, eğitim, sağlık gibi kriterlere yer verilmemiştir. Yani bir gün evli kalan da Süresiz nafaka ödemektedir.
Süresiz Nafaka sonu bilinmeyen bir borcun varlığı demektir.
Nafakanın iptal koşulları
- Nafaka alacaklısının evlenmesi
- Asgari ücretin üzerinde geliri olması
- Nikahsız olarak biriyle yaşaması
- Haysiyetsiz hayat yaşaması.
Bunların nafaka yükümlüsü tarafından kanıtlanması, ömür boyu borçlu yaşamanın getirdiği travmalar, hasta bedenler, kanser vakaları var.


--Nafakayı ödemeyene ne gibi yaptırım var?
Nafakayı ödeyemediğinde 3 ay tazyik hapsi, cezaevinden çıkınca bu borcu faizi, avukat ücreti ve icra mahkemesi ücreti ile birlikte ödeyemediğinde tekrar 3 ay hapis cezası ve yine ödeyemezse bu tekrarlanır.
Nafakanın süresiz olması nedeniyle;
- Nafaka arttırma davaları
- İcra davaları
- Hapis cezaları ile geçen bir ömür.
Nafaka borcu dışında avukat ve mahkeme masraflarını da ödüyorlar.


Sürekli artan bitmeyen borcun mahkûmu olan bir İnsanın ruh sağlığı nasıl olabilir?
Boşanma dava sürecinin başlamasıyla bağlanan ve yıllar boyu süren davalar nedeniyle bitmeyen tedbir nafakası süreci ve ardından gelen Süresiz Nafaka ile bağların koparılması uzadıkça taraflar arasında intikam ve husumet artmaktadır.
Adalet eşit dağıtılmadığı takdirde kişi haksızlığa uğramışlık sendromu ile hem karşı taraftan nefret eder hem de adalete güveni sarsılır.
İnsanlar sonu belirsiz bir borçla yaşamak zorunda bırakılıyor.
Ödeyemediği takdirde Nafaka hapsi ile cezalandırılıyor. Ceza sonunda ödeyemezse hapis cezaları tekrarlanıyor. Ömürleri sürekli arttırma, azaltma, icra davalarıyla adliye koridorları, avukat vekalet ücretleri ödemekle geçiyor.
Bu durumun uzaması, yıllar boyu sürmesi nefrete neden olurken, karşı tarafın intikam duyguları ön plana geçiyor.
Genç boşanan Erkek evlenemiyor, yuva kuramıyor, Baba olamıyor.
Kadın ve erkek tarafında da nikahsız yaşam tercih ediliyor.
İkinci evliliklerde çok büyük sorunlar yaşanıyor. Eşler ve çocuklar mağdur oluyor.
Engelli, yaşlı, emekli yıllar önce yaptığı evlilikten dolayı yüzünü unuttuğu kadına yıllar boyu Nafaka ödemek zorunda kalan mağdur borcunun ne zaman biteceğini bilmiyor. Dipsiz bir kuyu gibi.

--Nafakanın ölçüsü ne olmalı?
BİA PLATFORMU olarak bu sınırı belirlerken her iki tarafın da mağdur olmaması için çok düşündük.
İnsan odaklı düşünerek iki tarafı da mağdur etmeyecek önerilerimizi yetkili makamlara sunduk.
Kısa süreli evlilik ve çocuksuz boşanmalarda en fazla 1 yıl, çocuklu boşanmalarda da Anneye evlilik süresi baz alınarak en fazla 5 yıl nafaka ödenmesini önerdik.
Süre dolduğunda kadının mağduriyeti devam ediyorsa Sosyal Devletin devreye girerek manevi ve fiziki bağı kalmamış taraflar arasındaki bu maddi bağın koparılması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için bir Nafaka fonu veya evlilik sigortası çözüm olabilir.
 

-- Sürekli Nafaka kadın iş gücünü nasıl etkiliyor? Bu duruma sizin önerileriniz neler?
Kayıt dışı çalışmaya nikâhsız yaşamaya sebep oluyor.
Genç hatta çocuksuz kadına da hak görülen SÜRESİZ nafaka Kadını acizleştirip kendi başarı öyküsünü oluşturmasına izin vermiyor.
Şunu özellikle yine vurguluyorum. Mesele NAFAKA değil. Nafakaya karşı değiliz. Süresiz olmasına karşıyız.
 

--Nafakanın süresiz olmasının sakıncaları nelerdir size göre?
Kadın tarafından bakıldığında ömür boyu Nafaka kadını güçlendirmek yerine tam tersi ömür boyu pasifleştirmekte, Nikahsız yaşama ve kayıtsız çalışmaya itmekte aynı zamanda kısa süreli fırsat evliliklerinin önünü açmaktadır.
Hem kadın, hem erkek tarafında kayıt dışı çalışmanın yolunu açan bu yasa ülke ekonomimize zarar vermektedir.
Nafakanın iptal koşulları kadının evlenmesi veya taraflardan birinin ölümü dışında neredeyse imkansızdır. Yasa kadının haysiyetsiz yaşadığının ispatını veya bir erkekle nikahsız yaşadığının ister. Erkeğin dedektif gibi kadını takip etmesine neden olan bu koşul son derece sakıncalıdır. Ve ispatı çok zordur. Çünkü Erkek sözlü beyanla uzaklaştırma almaktadır. (6284)
Özel hayatın gizliliği ile ilgili yasa devreye girer.
Erkek tarafından bakıldığında Süresiz Nafaka genç yaşta boşanmış bir erkeğin ömür boyu yaşamına İPOTEK konması, geleceğini, gelişmesini hatta yeniden evlenmesini, çocuksuz boşanmışsa baba olmasını engellemekte aynı zamanda bekar gençleri de evlilikten soğutmaktadır.
İkinci yuvalardaki eş ve çocukların durumu çok vahimdir. Sürekli açılan Nafaka arttırma davaları, bitmeyen sonu belirsiz bir borcun mahkûmu olmak, icra davaları, hapis cezaları ikinci evliliklerde de büyük sorun oluşturmaktadır. Travmalara neden olmaktadır
Kadın ve Erkek arasında yıllar boyu süren, kopmayan bu maddi bağ ömür boyu gerilime neden olmaktadır.
Çok önemli bir sorun da yıllar süren, bitmeyen boşanma davaları, bu süreçte ödenmesi gereken tedbir nafakasıdır.
10 yılın üzerinde olup halen devam eden davalar vardır. Fiili ayrılık süresi olarak konulan 3 yıl çok fazladır. Engelli, felçli nafaka mağdurları vardır.
Eşit kusurlu da SÜRESİZ Nafaka mahkûmu olmaktadır.
- Toplumsal boyutu
- Boşanmalarda artış
- Doğum oranlarında azalma
- Genç nüfusta düşüş var.
Ailenin korunması için Süreli olması gerekiyor.
- Kısa süreli evlilikler artıyor
- Gençler evlenmeye korkuyor
- Boşanan Erkekler evlenmiyor.
Süresiz nafaka soy kurutucu bir yasa.
1988 de Aileye vurulan ilk darbe olduğunu düşünüyorum. Aileyi korumak vatanı korumakla eş değerdir.
 

--Süresiz nafakanın Süreli olmasına yani yasanın yeniden düzenlenmesine karşı çıkanlar ne diyor?
Yasa çift taraflıdır şeklinde savunulmaktadır. Kadın veya Erkek hiçbir insan ömür boyu borçlu yaşayamaz. Nitekim platformumuzda Süresiz Nafaka mahkûmu bir kadın üyemiz de bulunmakta ve o da Süreli Nafaka yasası beklemektedir. Yasa bu şekilde devam ederse ileride kadın mağdurları sayısı da artacaktır.
Özetle mesele ne Nafaka ne kadın ne erkek ne Nafaka miktarıdır. Asıl mesele SÜRESİZ ibaresidir.
SÜRESİZ ibaresi ömür boyu HUSUMET nedeni.
2016 yılından beri aynı ezberlerle hakkaniyetli, süreli yasaya karşı çıkan muhalefet partileri, bunları temsil eden STK ve Barolar konuyu siyasileştirerek, toplumsal, çok ciddi bir sorunun çözümünü engellemektedirler.
Hiçbir kritere bakılmaksızın 35 yıldır uygulanan TMK 175 Süresiz Nafaka zulümdür ve bu yasayı savunanlar ömür boyu zulmü savunduklarının farkındalar mı?
Süresiz olmadığını iddia edip iptal koşullarını çok basitmiş gibi anlatıyorlar.
Taraflardan biri ölmedikçe, kadın evlenmedikçe haysiyetsiz yaşamı kanıtlanmadıkça nafaka ölene kadar devam ediyor. Yasa erkeğe "dedektiflik yap, kadını takip et, bunu kanıtla, nafakanı ancak öyle iptal ederim" diyor.
Asgari ücretli kadının nafakası iptal olmuyor.
Süresiz Nafaka mahkumları ömür boyu borçlu yaşıyorlar ve ömür boyu nafaka arttırma, icra davaları, hapis cezaları, mahkeme, vekalet ücretleriyle boğuşuyor ve çoğu amansız hastalıklara yakalanıyor.
Nafaka mağdurlarına tekil örnek, bir avuç diyenler boşanma verilerine baksınlar. 35 yıllık yasanın mağdurlarına tekil örnek denmesi mantık dışı. Nafaka miktarını küçük görenler herkesin gelir seviyesini eşit ya da kendileri gibi zannediyorlar. Küçük gördükleri nafaka miktarlarının asgari ücretli ya da işsiz için ne anlama geldiğini öğrenmeleri için sırça köşklerinden dışarı çıkıp baksınlar lütfen. Nafaka ortalaması diye öne sürülen rakam sabit değil ve her yıl artabilen bir miktardır. Kaldı ki mağdurlarımızın arasında oldukça yüksek miktarlarda Nafaka ödeyenler mevcuttur.
Bu yıl yüzde 114 geçmişe göre artışlara tanık olduk.
Biz nafakanın kadının yaşı, sağlığı, eğitimi, iş gücü, evlilikte çocuk olup olmadığı gibi kriterlere bakılarak kanunda Hakkaniyetli ve kriterlere bağlı bir üst sınır konmasının gerekli olduğu konusunda ısrarlıyız.
Süre bitiminde de mağduriyet gerçekten devam ediyorsa SOSYAL DEVLETİN devreye girip aradaki maddi bağı koparması gerektiğini düşünüyoruz.
Bir nafaka fonu veya evlilik boyunca eş tarafından yatırılan devletin de destek vereceği bir nafaka sigortası olabilir.
 Hakkaniyetin ve adaletin yanında olan tüm hukukçular da böyle düşünürken kadının ömür boyu boşandığı adama ekonomik bağımlı olarak Süresiz Nafakayla güçleneceğini sanan, nikahsız yaşamaya, kayıtsız çalışmaya iten, erkekleri evlilik kurumundan nefret ettirirken, ikinci yuvalarda da ekonomik, psikolojik krize neden olarak deprem etkisi yaratan, İnsana ömür boyu zulmün nedeni olan Süresiz nafakayı savunanların 32 yıllık bu İlkelliği savunmalarına bir kadın olarak anlam veremiyorum.
SÜRESİZ Nafaka çocuk iştirak nafakası ile karıştırılması. Bir gün evli kalan çocuksuz erkek dahi mevcut yasa TMK 175 e SÜRESİZ Nafaka mahkûmu olmaktadır.
Çocuğa bile belli bir yaşa kadar ödenen nafaka SÜRELİ olduğu halde erkeğin hukuki ve manevi BAĞI kalmadığı kadına ölene kadar maddi olarak mahkûm edilmesi İnsan fıtratına aykırıdır.
Süre uzadıkça icra, hapis, arttırma davaları ile taraflar arasında husumet oluşmaktadır ve bu durum son derece sakıncalıdır.
YASA çift taraflıdır diye savunanlar var. Evet yasa çift taraflı. Biz altı yıldır tek kadın SÜRESİZ Nafaka mağduruna ulaştık. O da SÜRELİ Nafaka yasası beklemektedir.
MESELE NAFAKA ve Kadın ya da Erkek değil. Mesele SÜRESİZ İBARESİDİR. O ibare durdukça hâkimin de yargıtayın da eli kolu bağlıdır.
Düzenlemeye karşı çıkanların öne sürdüğü bir diğer iddia ise Nafakaya Süre Sınırı geldiğinde Şiddet gören kadının boşanamayacağı algısı.
Gerçekten şiddeti yaşayan kadınlar zaten Nafaka almıyorlar. O adamla hiçbir şekilde bağ kurmak istemiyorlar.

--Yasal düzenleme olursa mağdur olacak kadınlar olduğu söyleniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Biz nafaka karşıtı değiliz, süresiz olmasına karşıyız. Her borcun bir süresi olmalı. Bilinmeyen, kadın evlenmezse ölene kadar artarak devam eden borç ödeyen tarafta nefret oluşturuyor.
Kadının mağdur olmasını önlemenin yolu nafaka süresi dolduğunda Sosyal Devletin devreye girerek aradaki bağı koparmalı ile olur ancak.

Süre sonunda kadının gerçekten ihtiyacı devam ediyorsa Sosyal Devlet üstlenmelidir.
 

-- Çocukların velayeti olmayan ebeveyn ile görüşmesinde ciddi sıkıntılar meydana gelebiliyor. Medyaya yansıyan ve gündem olan çokça olay oldu. Siz buna nasıl bir düzenleme öneriyorsunuz?
Boşanmanın en acı veren kısmı çocuklar. Velayet genelde Anneye veriliyor. Burada en büyük sıkıntı velayetin babaya karşı sopa olarak kullanılması. Babalarından soğutulmuş çocuklar var. Babaların çocukla Kişisel ilişki kurabileceği zaman çok az veriliyor. Çocuk icrası yüzünden yıllardır çok büyük sorunlar yaşandı.
Farklı şehirlerde ise çocuklarına hasret acı içinde bir ömür geçirmek zorunda kalıyorlar. Bunu yapan Kadın aslında en büyük zararı çocuğuna verdiğinin farkında değil. Boşanma sırasında bir takım maddi yaptırımlar için çocuğu kullananlar var.
 

-- Son olarak nafaka konusu gündeme geldiğinde en çok itiraz alan konuların başında çocuğun masraflarının bu nafakadan karşılanması ve nafakanın kalkması durumunda çocuğun zor durumda kalacağı. Sizin isteklerinizde bu durum nasıl düzenleniyor?
Çocuk iştirak nafakası ayrı buna kimse karşı değil, kadına bağlanan SÜRESİZ NAFAKA ayrı. Çocuğa bile süreli olan nafaka Kadına süresiz. Belli kriterlere göre (evlilik süresi, yaş, meslek, eğitim Çocuklu ve çocuksuz). Süre sınırlı olması lazım. En büyük problemlerden biri Nafaka hapsi. İşsiz bir erkek defalarca hapis cezası alıyor.
Çocuğu gösterilmeyen kendinden soğutulmuş ve sürekli nafaka ödeyen Babalar çok dertli. Onların istediği çocuklarıyla kişisel ilişki kurabilmek.
Çok önemli bir sorunda nafakalarda ÜFE artışı. Bu yıl yüzde 128 artışlar oldu.