Fotoğraflar: Ece Oğultürk

Kuzey Yıldızı dizisine başladın, hayırlı olsun. Kısaca rolünden bahseder misin?

Öncelikle teşekkür ederim.Mete karakterini canlandırmak üzere projeye dahil oldum. Baterist olan Mete, sempatik, iyi niyetli, sevdikleri için her türlü fedakarlığı yapabilen, çalışkan, aklı başında ekmeğini taştan çıkaran birisi.

Diziyi daha önce izliyor muydun? 

Ana akım medyayı sürekli takip eden birisi değilim.Fakat işim gereği güncel işleri takip etmek sorumluluğunda hissettiğim için zaman zamanbaşarılı TV projelerini izliyorum. Kuzey Yıldızı İlk Aşk da bu projeler arasında yer alıyor. Özellikle dizinin oldukça doğal ve gerçekçi olması dikkatimi çekmişti.

Role kabul edilme sürecinden bahseder misin?

Pandemi dolayısıyla kısa süreli ailemin yanına Balıkesir’e dönmüştüm. Hiç beklemediğim bir anda menajerim Tümay Özokur’danaudution geldi. Epey kısa bir zamanda sahneyi çekip göndermem istendi. Doğrusunu söylemek gerekirse sahnenin uzunluğunu gördüğümde gözüm korkmuştu.‘Hadi Can, bu iş tam senlik yapabilirsin! Hiçbir zaman pes etmedin.’ Diyerek motivasyonumu yükselterek çalışmaya başladım. Abimin de yardımıyla deneme çekimini tamamladım. Birkaç gün sonra da menajerimden gelen telefonla güzel haberi aldım ve çok mutlu oldum. Ertesi gün de çekimler için Ordu’ya geldim. 

Daha önce şehir dışında çalışmış mıydın? Avantajları ve dezavantajları neler sence?

Daha önce üniversite yıllarımda (Celal Bayar Üniversitesi) 25 kişilik bir kemik kadro ile amatör bir sinema filmi çekmiştik. Filmin her aşaması imece usulü bir şekilde gerçekleşmişti. İnanılmaz zorlanmıştık ama büyük bir tecrübe kazanarak filmimizi vizyona sokmuştuk. Öğrencilik ve maddi sorumluluklar epey beni zorlamıştı. Şimdi ise Ordu’dayım ve burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Çok iyi bir ekibe ve Ordu gibi güzel bir şehre geldiğim için kendimi şanslı hissediyorum. Tüm ekip beni samimiyetle karşıladı, kendimi bir an bile olsun yalnız hissetmedim.Süreç Film’e, yönetmenimize, oyuncu arkadaşlarıma ve set ekibine çok teşekkür ederim. Açıkçası farklı bir şehirde olmak beni daha da heyecanlandırıyor. Ülkemizin farklı coğrafyalarında sanat icra etmek, yeni yerler keşfetmek inanılmaz derecede tatmin edici. Benim için herhangi bir dezavantaj yok diyebilirim.

Peki oyuncu olmak çocukluk hayalin miydi, tam olarak ne zaman karar verdin ve nasıl ilerledi bu süreç?

Balıkesir’de ilkokul ve ortaokul yıllarımda birkaç arkadaşım ile skeçler çıkartıp sınıf karşısında oynamakla oyunculuk merakım başlamıştı. Ardından bu arkadaş grubumla küçük bir ekip kurup kısa filmler çekmeye başlamıştık.Ve kendimizi kanıtlamak için adeta her yere hücum ediyorduk.O zamanlar ATV’de yayınlanan ‘Çek Bakalım’ adlı yarışma için davet edilmiştik. Fakat lise sınavları ve yaşımızın küçük olması sebebiyle kendimizi hazır hissetmediğimizden gidememiştik. Aynı esnada lisanslı basketbol oyuncusuydum. Bu minik bir vazgeçiş sonrasında basketbola daha da yoğunlaşmıştım. Ama oyunculuk her zaman aklımın bir köşesinde duruyordu. Bu tutku, üniversitemin ilk yılı tekrar ortaya çıktı ve bunun üzerine yoğunlaşmaya karar verdim. Bu süreç içinde eğitimler almaya başladım. Özel tiyatrolarda görev aldım. Kendi ekibimi kurarak kısa filmler çektim. Hatta ilk kısa filmimiz Anadolu Üniversitesi tarafından ikincilik ödülüne layık görüldü. Sonrasında Hilal Saral ve Bahar Kerimoğlu gibi güçlü isimlerden oyunculuk eğitimi aldım.Kendimi donanımlı hissettiğim anda mesleki anlamda hayran olduğum Tümay Özokur ile tanışmak ve ekibine katılmak istedim. Sağ olsun onun desteğiyle de profesyonel bir hayata adım atmış oldum. Umutsuzluğa kapıldığım dönemler de oldu ama asla pes etmedim. Geçen yıl ‘Baharı Beklerken’ adlı günlük dizide oynamıştım. Şimdi ise Kuzey Yıldızı’nda Mete karakterini canlandırıyorum. Adım adım hedeflerime doğru çalışarak ilerliyorum.

Pes ettiğin zamanlar oldu mu, kendini geliştirmek için motivasyon kaynakların neler?

Çok fazla oldu tabii ki. Mükkemmelliyetçi bir kişiliğe sahip olduğum için kendimi fazlasıyla yıprattığım süreçler de oldu ama bu dönemler beni daha da kamçıladı. Kişilik olarak pes etmeyi seven bir yapım yok. Sürekli yeniden dener, eksik yanlarımı tespit edip bu yönlerimi güçlendirmeye odaklanırım. En büyük motivasyon kaynağım, ailem ve dostlarımın her zaman yanımda olmasıdır. Yeri geldiğinde benden daha çok bana inanarak her zaman destek oldular.

Hayalinde nasıl bir rol var? Kendini daha çok hangi tür işlere yakın buluyorsun?

Psikolojik filmlere bayılırım.Örneğin;Split, Glass gibi filmler çok dikkatimi çekiyor. Bu tarz başarılı bir işte bulunmak hayallerim arasında.Hikayesine inandığım her işi kendime yakın bulabiliyorum. Belirli bir kıstasım yok.

Örnek aldığın ya da idolüm diyebileceğin sanat dünyasından isimler kimler?

Çok fazla isim var.Hangisini söylesem diğer isimlere haksızlık etmek istemem ama ilk aklıma gelenler; James McAvoy, Brad Pitt, TomHardy, Kıvanç Tatlıtuğ, Aras Bulut İynemli, JackNicholson..

Oyunculuğun haricinde Can neleri sever, vaktini nasıl geçirir?İlgi alanlarından bahsedebilir misin?

Spor yapmayı çok seviyorum. Yıllarca lisanslı basketbol oynadım.Bisiklet binmeyi, sahilde yürüyüş yapmayı, kitap okumayı ve film izlemeyi çok seviyorum.

Sosyal medyayı aktif kullanıyor musun?

Daha çok Instagram kullanıcısıyım. Ara ara Twitter’ı takip ediyorum. Gündeme özel,dikkat çekici mizah içeren şeyler dikkatimi çekiyor.Ancak linç kültüründen çok rahatsızım.Yapılan yorumlarda ve söylemlerde fazlasıyla önyargı hakim. Dolayısıyla mesafeme dikkat ediyorum.

İçinden geçtiğimiz pandemi süreciyle birlikte hayatında nasıl değişiklikler oldu? Karantina günlerinden en çok ne öğrendin?

Pandemi süreci, beni en çok gerçekçi düşünceden pragmatik düşünceye yöneltti diyebilirim. Her olumsuz sürecin ardından fayda sağlayabilecek yollar arama başladım. Son yıllarda iş ve okul hayatımın yoğunluğundan dolayı ailemlegeçirdiğim vakit azalmıştı. Geçen sürecin ardından her zaman onların ne kadar değerli ve önemli olduğunu bilirdim ama şu an farkındalığım çok daha arttı.

Yakın ya da uzak vadeli yeni hedeflerin var mı?

Her oyuncu gibi bende ulusal ve uluslararası ödüller almak isterim. Fakat ilk önceliğim, bulunduğum rolün hakkını vermek ve seyirciye kendimi sevdirmek. 

Ana hedefim ise, bu sektörde özgün vesıradışı işler yapmak.

Bu güzel röportaj için çok teşekkür ederim Sevgili Kardeşim Can Karakoç…

Ben çok teşekkür ederim Kıvanç Abiciğim…