Şuan seni Yeşil Vadi’nin Kızı dizisiyle izliyoruz. Dizideki karakterinden biraz bahseder misin?

Aslında Yeşil Vadi’nin Kızı 2 senedir çekiliyor. Yurtdışı için tasarladığımız için bir projeydi. Çok özel bir hikayeden esinlenildi. Necati Kaya karakterini canlandırıyorum. Benim oyunculuğum için, seçerek karar verdiğim bir karakterdi. Bugüne kadar genelde tekdüze karakterler gelirdi. Necati; insanlara kötülük yapan, onların topraklarını elinden almaya çalışan bir karakter, ama kendi içinde neden böyle bir adam olduğuna dair sorgulanan bir adam. Seyirci onun içindeki eksikleri, yaşama sevincini kaybettiği andan itibaren görüyor. Necati, sürpriz bir şekilde dönüşüyor. Bu dönüşüm çok özeldi.

Nasıl bir set ortamı geçirdiniz?

Dram çekiyoruz, seyircinin aklına mutsuz bir set ortamı gelebilir, ama biz sette çok eğlendik. Ben her zaman enerjiye inanıyorum. Komedi için de dram için de bu geçerli. Kendini her zaman pozitif tutmak zorundasın. Kayıt denildiği anda ağlamaya başlasak da set arkamız çok eğlenceli…

1693528292310

Oyunculuğun en özel yanı bu herhalde, sen de bu yüzden mi oyunculuğu seçtin?

Ben çevremdeki birçok karaktere büründüm. Hem mesleki olarak hem yaşantısal olarak tecrübe ettim. Çoğu karakteri cebime kattığım için, oyunculuğu deneyimleyerek buldum.

Yeşil Vadi’nin Kızı yayınlandığı anda itibaren günlük dizi olarak çok güçlü bir kitle oluşturdu. Böyle bir beklentiniz var mıydı?

 Bu konuda mütevazi olamayacağım, bekliyorduk. Yaptığımız işin kalitesinin farkındaydık. İyi bir yönetmen ve iyi bir yapımcıyla çalıştık. Hepimiz bu işin güzel kitlelere ulaşacağını biliyorduk. Biz Yeşil Vadi’yi çekerken değişik bir atmosfer kurduk. Çektiğimiz yer Türkiye değil, araçların plakaları bile Türkiye’ye ait değil, kıyafetlerimiz Türk gibi değil, dünyanın hiçbir yerine ait değil. Yayınlandığı zaman da bu eleştirileri çok okuduk. Biz bu yorumları gülerek okuyoruz. Biz sinematik bir evren kurmayı hedefliyorduk. Onu da başardık.

Sette en iyi anlaştığın kimler var?

Lale Gençtürk, Onur Dikmen, Beren Gökyıldız ile çok iyi anlaşıyoruz.

1693528292377

Başrolünde çocuk olan bir iş… Riskli değil mi?

Bu işin dramaturji olarak kuvvetli olmasındaki en büyük sebep Türkiye’ye satılmayacak oluşuydu. Maalesef Türkiye’de bir çember oluştu. Yakışıklı bir jön, güzel bir kız üzerine hikayeler dönüyor. Biz artık bundan çok bıktık. Bizim her yaştan karakterimiz var. Biz denenmeyen bir şey yaptık. Kanalların ve yapımcıların sıcak baktığı bir iş değildi. Biz bu işi yapma üzerine değil, bozma üzerine kurduk. Abartı klişelerden uzak durduk. Risk aldık ve seyirciyle aynı yerde buluşmayı başardık. En güzeli, seyirciyle birlikte izleyebileceğiniz bir dizi oldu.

Senin oyunculuk serüvenin nasıl başladı?

Ben sinema ve televizyon okudum. Çocukluğumdan beri bir isteğim vardı. Beşinci sınıfa giderken tiyatro ile başladım. Tiyatro bittikten sonra lisede de devam ettim. Ben işin arka kısmını merak ettim ve sinema televizyon okudum. Karma önü oyunculuğu üzerine daha farklı bakmaya başladım. 2009 yılında piyasaya girdim.

1693528292244 (1)

Umduğun gibi çıktı mı piyasa?

Asla, tamamen kurtlar sofrası, işin matematiği çok farklıymış. Yetenek ilk planda değildi. Kafamda kurduğum, hayal ettiğim karakterleri alamadım. Dizi oyunculuğu ve sinema oyunculuğu tamamen farklıymış. Çok işsiz kaldım, çok rol bekledim.

“Nerden bulaştım bu sektöre” dediğin oldu mu?

Bana sunulan karakterleri sevmeyip, reddettiğimde piyasanın da beni reddettiğini fark ettim. O karakterlere ulaşmak için piyasanın senin için seçtiğin karakterleri oynaman gerekiyor. Şu anda öyle bir dönemdeyim ki, gerçekten nefes alan, oynayabildiğim karakterlerin içindeyim. 2 seneyi diziyle geçirdim. Merkez, Aşk Bağları, Stalker, Bozuk Para ve son olarak Oyun Bitti filmlerini çektim. Hepsinde de bambaşka karakterleri canlandırdım.

1693528292278

Bu yolun sonunun nereye varmasını istiyorsun?

Ben oyuncuyum ve buradan devam edeceğim gibi bir hevesim yok. Yol nereye ben oraya. Şuan bundan keyif alıyorum ve bu işi yapıyorum. Keyif almaktan bıktığımda bambaşka bir iş yapabilirim. Oyunculuk benim çok keyif aldığım bir serüven.

Daha önce belgesel, program, sunuculuk gibi deneyimlerin olmuş.

Evet, oldu. Tiyatro yaptığım dönemde köy turneleri yaptım. Gidilmeyen yerlere gidip, oyunlar sergiledim. Her zaman halkın içinde oldum.

Nasıl bir ailenin içinde büyüdün?

Mahalle kültüründe büyüdüm. Çok sevimli bir çocukluk geçirdim. Hala çocukluk arkadaşlarımla görüşürüm. Memleketim benim gerçeğim, kaçış alanım.

Biraz önce de bahsetmiştin. Türkiye’nin jön algısı yakışıklı, kaslı erkek... Sen de yakışıklısın. Hem yetenekli hem yakışıklı olduğunda hangisi ön plana çıkıyor. Bu durumun avantajlı veya dezavantajlı olduğu yerler var mı?

Dezavantajı var, çünkü yakışıklı olduğunda kalıp roller geliyor. Aynada baktığın sen ile gördükleri sen arasında dağlar kadar fark var. O yüzden bana sunulan alan çok dar. Ben çok farklı karakterleri canlandırdım. Bu vesileyle insanlardaki algıyı kırmayı başardım. Sadece yakışıklıyım diye gelen rolleri reddediyorum.

1693528292346

Yakışıklılık çapkınlığı da beraberinde getiriyor mu?

Tipimden beklenen o, ama ben tam tersi bir adamım. Kendime yalnız alanlar yaratmayı severim, kamp severim, Genelde işten eve bir yapım var.

Bu kalbim boş mu demek oluyor (gülerek) ?

Evet, 8 yıllık bir evlilik bitirdim. 8 yaşında bir evladım var. Çocuğum benim hayatımdaki her şeyim. Onunla bir şeyler yapmayı seviyorum. İş dışındaki bütün görevim babalık. Onun haricinde kendime ayırdığım zamanlarda yalnızım. Ben yalnızlıkla arkadaş olmayı öğrendim.

Hayat bir oyun yeri ve herkesin bir karakteri var. Sen o karakterler arasında kim olmak isterdin?

Çok güzel bir soru. Ben insanların bir sınavı olduğunu düşünüyorum. Buraya geldiğimizde de o sınava tabii tutuluyoruz. Her ruhun benim için bir sınavı var. Hepimiz iyi bir hayat yaşamanın, mutlu olmanın anlamını şöhretin içinde, iyi bir sevgili de, güzel bir erkek de arıyoruz, ama hayatın en güzel anları, silik karakterler dediğimiz karakterler de saklı. İşte ben o silik adamı oynamak istiyorum.