İnsan hata yapandır hataları sayesinde daha güçlenendir. Bizler doğrularımız, yanlışlarımız, başarılarımız, başarısızlıklarımız, sevdiklerimiz, sevmediklerimiz, yaptıklarımız, yapamadıklarımız her yönümüzle sürekli gelişme içindeyiz.

   Filme alınmış hayatımızı seyretsek inanın ki kendimize dair göremediklerimizi fark etmeye başlarız.     

    Hayatımızda ne kadar kendimizi oynuyoruz ne kadar başkalarına göre davranıyoruz?

     İnsanın içi ile dışı ne kadar farklı ise o kadar stresli olması kaçınılmazdır.  Fark azaldıkça rahatlarız.

Çocukça davranan, yetişkin ve zeki olanlarımız.

   İçi dışı bir olanlar, çocuklardır; onlar genellikle mutludurlar ve İçlerinden geldiği gibi davranırlar.

    Bir yetişkin içinden geldiği gibi davrandığı zaman “çocukça davranıyor” deriz.  “Ruh sağlığınız için içinizdeki çocuğu öldürmeyin” deriz.  

Çevremiz ile olan ilişkilerimiz

     Bazen çevremizdekiler bizi öyle hayal kırıklığına uğratırlar ve canımızı acıtırlar ki, o anlar ya içe kapanır, hayata küseriz ya da yepyeni bir çıkış yakalar bu sayede daha da güçleniriz. Yaşamımızın en anlamlı kısmı hatalarımızı ve tecrübelerimizi derse çevirebilirken  gelişim içinde oluruz.

Yaşamdan umut kesilmez

   Umutla doldurulmuş düşüncelerimiz bizde “her şey daha güzel olacak” duygusunu yaşatır. Yaşımız  kaç olursa olsun ölmeden önce yaşama şansı elde ettiğimiz her anımız, bizim için en büyük hediyedir.

Her şeye rağmen mutlu olmak

   Gözlemim odur ki bizler sahip olduklarımızdan çok sahip olmadıklarımızı daha çok önemseyerek mutsuzluk yaşarız. 

     Çok şeye sahip olduğu halde oldukça mutsuz olan,

 Çok az şeye sahip olduğu halde mutlu olabilen insanların ortak özellikleri, bardağın dolu tarafını gören tarzları ve kendilerine olan güvenleridir.

    Onlar sahip olduklarına şükredendir.

Mutsuzlara önerim nedir?

 Yazın bir kağıda sahip olduklarınızı, başarılarınızı, güçlü, yetenekli  ve kendinizi takdir ettiğiniz yönlerinizi.  Ne zaman mutsuzluk hissi yaşarsanız çıkarın okuyun o kağıdı.

Ayrıca

*Güne gülerek başlayın çünkü ruh-beden-zihin-duygu sistemin parçalarıdır. Duruşunuz, düşünceleriniz, nefes alışınız sizi dönüştürecektir.

*Geçmişe takılmayın, sadece ders çıkartın; hatalarınız sayesinde daha tecrübelisiniz ve daha akıllıca hareket edebiliyorsunuz.

*Tembellik kendinizi engellemektir; ertelemek kendinizi sabote etmektir. Ne yapılması gerekiyorsa hemen şimdi başlayın.

*Fazlasıyla değer verdikleriniz sizi üzeceklerdir. Herkes hak ettiği kadar değer görmelidir.

*Affedin ve unutun ki, ruhunuz rahatlasın ve özgürleşin! Aksi taktirde çöp kovasını içeride tutarsanız her geçen gün ağırlaşan kötü havaya tahammül zorlaşır. Çaresi çöp kovasını dışarı çıkartmak, boşaltmaktır.

     Affetmek güçlülerin işidir; affetmek üzene en büyük cezadır, onu değersizleştirmek ve “değmez” demektir.

*Güven ve sevgi duyguları akıl gerektirir. Güvenin ama tedbirli olun, sevin ama sözlerinizle sınırlarınızı netleştirin.

Ne kadar değerlisiniz?

    Çocukluk döneminizde umursanma, kabul görme değerli bulunma, yeterli bulunma ve sevilme ihtiyacınız ne kadar karşılandı ve ne kadar var olabildi iseniz yetişkinlik dönem davranışlarınıza yansıyacaktır  ve kendinizi değerli görüp görmeyeceğinizi etkileyecektir.

    Kendinizi değersiz hissediyorsanız duygu, düşünce ve davranışlarınızla bu yapınızı çevrenize hissettireceksiniz ve sizi değersiz görmelerine yine siz sebep olacaksınız.

    Unutmayın ki hiç kimse size kendinizi değersiz hissettiremez. Başkalarının sizi nasıl gördüğü kendinizi nasıl gördüğünüzle ilgilidir. Sözleriniz, davranışlarınız içte var olanı dışa vurur.  

Kendinizi değerli hissetmek için

    *Başkalarının onayı sayesinde değerli olmayacaksınız. İnsanlara bağımlı olmanız, onay peşinde olmanız ile onları sevmek aynı şey değildir.

    *Hiç kimse mükemmel değilse, kendinizi yargılamak, suçlamak ve küçümsemekten vazgeçin. Herkes gibi siz de hata yapabilirsiniz. Kendinizi hırpalamaktan vazgeçin. 

      *Önce kendinizi affetmeyi öğrenin, “keşke” demek yerine “buradan çıkan ders nedir?” diye sorun kendinize.

    *Sizi hayat bağlayan nedir, hayatınızın anlamı nedir?

   *Duygu ve düşüncelerinizi içinize atmaktansa uygun zamanda uygun şekilde uygun kişiye dile getirmeyi öğrenin.

*Hayır demeyi öğrenin, içinizden gelenleri paylaşın. “Hayır” demek kişiye değil,  size yapılan teklif içindir.

“Hayır” demek sınırlarınızın netleştirilmesidir, saygı ve anlayış beklemektir