Pınar Altınok hanımefendi çok değerli bir ses, sanatçı, anne ve harika bir insandır. Sanatçı kimliğinin yanında, eğitimciliği ve anneliğini de başarıyla devam ettirmektedir. Kendisi ve eşi Erkan Bey  aile dostumuz olup, Papatya Dergimizin her organizasyonuna destek olup, yanımızda olmuşlardır, sağ olsunlar. Şimdi sıcacık bir röportaj sunuyoruz size...

Sevilen sanatçı kimliğiniz yanında çok iyi bir annesiniz ve eğitimci yanınız da var…Hepsine nasıl yetişiyorsunuz?...

Çok teşekkür ederim…Sevmek ve sevilmek dünyanın en güzel enerjilerini içinizde barındırmanız demek…Bu da yaptığınız her davranışınıza, icra ettiğiniz sanatınıza, işinize, duruşunuza birebir yansıyor… Sanat da bilim de benim akademik düzeyde eğitimini aldığım ve yaşamımı adadığım çok değerli alanlar…Bunun için çok şanslıyım…Çünkü eğitimini aldığım her iki disiplin alanında da profesyonel olarak aktif bir şekilde çalışıyorum…Elbette bu kendi içerisinde çok büyük fedakarlıklara dayalı bir altyapı gerektiriyor…Yıllardır süregelen yoğun mesailer, uykusuz nice çalışmalar…Ancak çok sevmek, ideallerinize adanmış olmak ve bunları bir ibadet şuuru içerisinde idrak etmek insana her şeyi şerbet içermiş gibi tatlı bir lezzette düşündürtüyor…YÜCE RABB’im de bana böyle bir şuur yerleştirmiş çok şükür…Sabırlı bir yapım var…Sanat yaşamım yoğun çalışmalar ve çok ciddi bir tempo gerektiriyor…Hele şimdi bir de yeni albüm heyecanı var…Bu daha da fazla çalışılacak bir dönem…Malum promosyon, basın, konserler ve bunlarla bağlantılı pek çok faaliyetin çok yoğunlaştığı bir dönemi yaşamaktayım…Bu durum benim için zaten kanıksadığım bir tür yaşam biçimidir…Bunun yanı sıra, bir de çok büyük bir aşkla yürüttüğüm akademisyenlik mesleğim var…Beykent Üniversitesi İşletme Yönetimi’nde Yrd. Doç. Dr. olarak dersler veriyorum…

Üniversitede aynı zamanda idari görevleriniz de var değil mi?...

Evet…İşletme Yönetimi Program Başkanı ve Yönetim ve Organizasyon Bölüm Başkanı olarak sürdürmekte olduğum idari görevlerim var…
Şimdi siz çok alkışlanan, hayranları olan, bir sanatçısınız…Büyük bir ses, güçlü bir yoruma sahipsiniz… Bir konser çıkışında sizinle resim çektirmek isteyen insanlar kulisinize girmek için, size sarılmak için, yakından görmek için çaba sarf ediyor…Bu durum aslında ne kadar enteresan…Yani böyle bir insanı öğrencilerin sınıfta birdenbire karşılarında görmeleri…Bu onlar için ne kadar heyecan verici bir durum olmalı öyle değil mi?...
Orada onlara o duygunun altını mümkün olduğunca çizmemeye çalışıyorum…Bazı öğrenci hemen tanır…Ancak tereddüt eder…Çünkü konduramaz…Acaba o değil de ben mi benzetiyorum der…O kadar vurgusuz davranırım yani…Bazı öğrencim de birkaç hafta sonra gelir…Efendim annem size çok hayran, babamın size çok selamı var…dayım hep sizin şarkılarınızı dinliyor…halamlar sizi şu konserde izlemiş der…
Ben orada, onları yetiştirmek için canla başla çalışan, bütün mesaisini, terini, enerjisini onlar için akıtan ve onları çok seven çok çok seven bir hocalarıyım…Onlar benim bu ülkenin geleceği için çok önemli  gördüğüm en büyük yatırımlarımdır…Hepsi canımdır… Pırıl pırıl bir gençlik geliyor onu da söyleyeyim…Hepsi zımba gibi… Ben şahsım adına hepsinden çok umutluyum…Ve göreceksiniz yanılmayacağım…
Çocuklarımız, gençlerimiz bizi yarınlara en güzel şekilde taşıyacaklar… Ben kendi mensup olduğum Beykent Üniversitesi’nde verdiğimiz eğitimden biliyorum…Bunun yanısıra Türkiye’nin dört bir yanına gidiyoruz konserler için…Özellikle Üniversite gençliği beni kendisine çok yakın gördüğü üçün Üniversitelerin sene sonu şenliklerine konser vermeye çok davet edilirim…Bunun için ben ülkemizdeki gençliği biliyorum, tanıyorum…Bu sebeple çok emin olarak konuşuyorum ki bomba gibi bir yeni nesil gelmektedir…

Gelelim anneliğe…:)…

Evet…Altay Doruk…!...Hayat, nefes, yaşam kaynağı, güneş, gece, geçmiş, gelecek, aşk, sevda, su, ekmek, aş, anaların çatal yüreği, kalpte heyecan, güne uyanma sebebi, gece uykusuz ancak buna minnettar olma sebebi, her nefeste her adımda YÜCE YARADAN’a sonsuzlarca şükür sebebi…Tarif edilemeyecek, kelimelere sığmayacak tek nokta…Altay Doruk…!

Pınar Hanım, ünlü bir sanatçı olmanızın yanında, Üniversiteyi 15 yaşında Türkiye birincisi olarak da özel bir durumunuz var…Gazetelere Harika Çocuk manşetleriyle yansıyan o sarışın kız sizsiniz…:)…Öğrencileriniz bence çok şanslılar…Öğrenciniz olmak isterdim…Bize biraz anlatır mısınız…Bu nasıl bir şey?...

Çok teşekkür ederim…:)…Evet doğru…Üniversiteyi Türkiye birincisi olarak kazandım…15 yaşındayken…Gazeteler “Harika Çocuk”, “15’lik Pınar Üniversite Birincisi” gibi başlıklarla manşetlere taşıdılar… 

Turgut ÖZAL rahmetli sizinle özel olarak ilgileniyor değil mi?...Manevi kızı oluyorsunuz…

Evet…Nurlar içinde yatsın…Özel bir ilgisi vardı…İyi okuyan parlak çocuklara, sporculara…Vizyonu çok engin bir kişiydi…Hayatımın her aşamasında kendisine hep danıştım…Çok büyük bir beyin…Olağanüstü bir zeka…ALLAH rahmet eylesin…Gazetelerde görünce konuta davet etti bizi…O günden itibaren aramızda derin bir bağ kuruldu…Semra Hanımefendi manevi annemdir…Ellerinden öperim…Eğitim hayatım boyunca beni hep takip ettiler…Sanat hayatına girmeye karar verirken de kendilerine çok danışmışımdır…Sonuna kadar desteklediler…Semra Hanımefendi anneciğim nerede bir konserim olsa özel olarak şeref verirler, gelirler, alkışlarlar var olsunlar…Destekleri her zaman üzerimdedir…ALLAH eksik etmesin…

Yeni projeler var mı?

Evet var…Yeni bir albüm yaptık…Adı “Doruktaki Şarkılar”…Yavruma ve benim evladımın şahsında tüm çocuklarımıza armağan ediyorum…Halkımızın gönlüne taht kurmuş doyumsuz şarkılardan oluşturduğumuz şahane bir repertuar sunuyoruz…Klibimizi de çektik…Önümüzdeki günlerde İnşallah piyasada yerini alacak…

8 Mart Dünya Kadınlar Günü için kadınlarımıza ve okurlarımıza neler söylemek istersiniz?

Bu çok önemli bir gün…Her gün idraki içinde bulunduğumuz bir duygu durumunu, bir saygıyı bu kez altını çizerek, daha da yoğun şekilde vurgulayarak bizlerin dikkatini çeken bir gün…Kız çocukları da erkek çocukları da yetiştiren annelerimiz başta olmak üzere, toplumları şekillendiren, en güzel şeylere hayat veren, elini sürdüğü her yere neşe getiren, nezaket getiren, zarafet getiren yapıcı kuştur kadınlarımız…Bir çift güzel söze ömrünü veren, çektiği her çileye sabırla katlanan, dokunduğu her yere sevgisini yansıtan olağanüstü bir enerjidir kadın olmak…Bu nedenle, elimizdeki bu çok önemli cevheri özenle korumak, içindeki değerleri parlatmak hepimizin görevidir… Kutlu olsun… Mutlu olsun..

Güzelliğinizi, zarafetinizi ve formunuzu neye borçlusunuz?...

Çok teşekkür ederim…Çok değerli Funda Hanım’cığım…Biliyorsunuz bizi yakından tanıyanlar sizi ve beni birbirimize çok benzetirler…Kardeş gibiyiz değil mi?…Her zaman gülen yüzünüzü, mutluluk veren enerjinizi çok sevdim…Aynı zamanda da başarılı bir iş kadını oluşunuzu, mükemmel bir anne oluşunuzu çok takdir etmişimdir, örnek almışımdır…İşte bir kadının güzel olması için gereken bütün özellikler sizde var Funda Hanım’cığım…Ben sizin aynanızım…Siz kendinizdeki özellikleri görerek bana bu soruyu sordunuz…Çok teşekkür ederim…Sizi çok seviyorum…Sizdeki güzellikleri seviyorum…

Kadın olmak nedir sizce ülkemizde?...

Kadın olmak bizde de dünyanın her yerinde de zor…Çalışan kadın olmak daha da zor…Şimdi kadınlarımızı rahatlatmaya yönelik bir dizi yasal düzenleme de yapıldı ve yapılmakta…Bunlar çok sevindirici…Ancak bu yönde toplumsal bilincin arttırılması gerekiyor…Bunun için sosyal sorumluluk projelerine ağırlık verilmeli…Bu anlamda, yine sanatçılara ve eğitimcilere önemli işler düşecek…En önemlisi de bizzat kadınlarımıza çok iş düşüyor…
Bu bilinci toplumda bizler güçlendireceğiz… Kadınlarımızın sanata bakış açısı toplumun sanatçı modelini destekleyecek…Şöyle ki, kadınlarımız, toplumumuza yakışan, iyi eğitim almış, aile değerleri olan, ahlaki değerlere dikkat eden, televizyon karşısında izlerken ailesinin çocuklarının yanında çekinmeyeceği, örnek teşkil edebilecek şahsiyetleri, sanatçıları alkışlayıp onurlandırırsa toplum da ona göre şekillenir…Bu sanatta da, sporda da, siyasette de, her alanda böyle…Çünkü toplumun hamurunu kadınlarımız yoğuruyor…

En son seçim döneminde basına da yansıdı…Milletvekilliği için adaylığınız söz konusu oldu…Siyasi çevrelere çok yakınsınız…Protokol çok sık Meclis’de görecek miyiz?...

Böyle bir teklif geldiği doğrudur…Evet basına da yansıdı…Meclis’te kadın milletvekillerimizin sayılarının artması çok önemli…Bu ülkemize gurur veren bir gelişmedir…
Bizi de önümüzdeki dönemlerde halkımız layık görürse, bize böyle bir görev verirse, canla başla çalışırız…Zaman ve o günkü şartlar buna müsait olursa, vatanımıza hizmet bu yolda yazıldıysa, ülkemize, gençlerimize, kadınlarımıza yapılacak en ufak bir katkı için yüreğimizi ortaya koyarız…

Çok teşekkür ederiz Pınar Hanım…Sizinle çok keyifli bir ropörtaj gerçekleştirdik…Sorularımıza samimiyetle cevapladınız…Sağolun…

Rica ederim…Ben çok teşekkür ederim…Her zaman başımın üstündesiniz…Size, gazeteniz bünyesinde çalışan tüm değerli arkadaşlara  ve çok kıymetli okuyucularımıza hürmetlerimi ve sonsuz sevgilerimi iletiyorum…İçten saygılarımı sunuyorum efendim…