Sardım abi.. Bu aralar illede mitolojik felsefe yapasım var!! Mit—esatir---felsefe—kader diyesim var!! Hayatla Oynayasım var işte!! Akdeniz insanıyız nede olsa.. Gözümüz karadır kararlıyızdır hele inat damarımız varya.. Tanrı düyayı Akdeniz, illede Ege denizi insanından korusun 
Her ne kadar felsefe dediysem de, lütfen sıkıntı yapmayın kısaca geçeceğim, sizi sıkmadan ve başınızı ağrıtmadan 
Poseidon (Ποσειδῶν), Yunan mitolojisi'nde denizler, depremler ve atlar tanrısıdır. Kronus ile Rheia'nın oğlu. Zeus ve Hades'in kardeşi. Roma mitolojisi’nde Neptün (Neptunus) olarak bilinir.
En önemli silahı üç dişli bir yabadır ve bu yabayı yere vurduğunda depremler meydana gelir. Poseidon hırs ve gücü temsil eder. Poseidon'un hırsı Atlantis'in yok olmasına sebep olmuştur. Çünkü O dünyanın en mükemmel şehrini yaratma arzusundadır.
Poseidon Dorlar'ın göçlerinden önce Peloponnesos ile Boiotia'da saygı görürdü. Üç dişli yabası ile denizleri allak bullak eder, karaları sarsar, depremler yollardı. Ayrıca atların da tanrısıydı; En eski efsanelerde sık sık at şeklinde tasvir edilir. Pegasus, Poseidon ile zorla sahip olduğu Medusa'nın çocuğudur.
Yüceliğine uygun bir şekilde, Zeus'un kardeşi olan Poseidon, Amphitrite ile evlenmiştir. Amphitrite deniz dibi tanrıçasıdır.
Poseidon kültürü, Türkiye'de çok yaygın olmamasına rağmen, en önemli merkezlerinden biri olan Panionion, Aydın'a bağlı Dilek Yarımadasındadır. Panionion'nun önemi Poseidon'a adanmış bir tapınağın olması ve bölgenin, Anadoludaki, en güçlü yunan-kent birliği olan İyon Birliğinin kültürel merkezi ve geleneksel festival alanı olmasıdır.
Katakekaumene (Yanık Topraklar), Frigya yakınlarında iç kısımlarda bulunan bu bölgede Poseidon inancının yerleşmesi deniz ile ilgili değil, bölgenin sismik olarak hareketli olması ve Posidon'un yeri sarsan tanrı olarak deprem nedeni olarak görülmesidir.
Pentimento, ressamın bir hatayı örtme, bir yanlışı düzeltme, pişmanılık ve vazgeçme, bir yanlıştan başka bir yanlışa geçme aktarımıdır..
Bazende gizli mesajları, niyetleri gönderme isteğidir. Geleceğe ithaftır! Şairin şiirinin içinde ki bir oyun gibi!
Kader ellerimizde yapboz gibidir aslında.. Hayatla oynarız bazen ve inadına kaderle.. Tırnaklarımızla kazırız mesela kabuk bağlamış yaralarımızı ve yeniden yeniden kanatıp dururuz..
Kısacası Tanrı Poseidon’a inat pentimento yapar dururuz, hayatın depremleri, fırtınaları, devasa dalgalarına karşısında!!
Kangrene dönüşse de yaralarımız; kesip atmayız.. Ölümüne iyileştirmeye çalışırız!! Ah bu deniz, ah bu topraklar!! genlerimizi perişan ettiler!!