O kadar çok düşmanımız var ki!

Sağımız da, solumuz da, önümüz de arkamız da. 

Ve muhtemelen bu kıyamete kadar da devam edecek. 

Kimi gizli, kimi aşikar. Kimi vurup öldürüyor, kimi benliğini, kimliğini, inancını, aklını seninle birlkte alıp götürüyor. 

En büyük zararıda gençlerimiz, çocuklarımız görüyor. Şehit ediliyor, tacize uğruyorlar, yetmiyor uyuşturucu batağına sürükleniyorlar. Bu kadarla sınırlı sanmayın. Daha fenası da var. Gençleri esaretleri atına alarak dinden uzaklaştırıyorlar. 

Evet, evet doğru anladınız. 

Özellikle ergenlik dönemindeki gençler üzerinde denendiğinde yüzde yüz çalışan bir sistemdir. beyin yıkama. 

Mesela 14-15 yaşlarındaki bir genci, birileri sırf selanik doğumlu olduğu için, Mustafa Kemal Atatürk'ün yunan olduğuna inandırabilir, hatta toprağın onu kabul etmediğini, kemiklerini dışarı attığı safsatalarını şöyle damardan girmesi yeterlidir. 

Her şey kişinin bakış açısına göre şekillenebilir. Daha sonra siz istediğiniz kadar o zamanlar Selanik osmanlı toprağıydı, Atatürk'de dolayısıyla Türk'tü deyip iddianızı kanıtlamaya çalışsanızda artık olan olmuş, giden gitmiştir. 

Ve ne yazık ki ülkemizde  bu örneği bir çok kez yaşadık ve gördük. 

Şu itiraf.com sitesi var ya, bir dönemler pek bir merak sarmıştım. 

Yazılan itirafları okudukça bazılarında çok ağlamış, bazılarında çok gülmüştüm. Düşünmüştüm de, empati de yapmıştım, dikkatimi çeken yorumları dostlarımla paylaşmıştım. Sonra ne oldu, nasıl oldu hatırlamıyorum hiç ilgilenmemeye başladım. 

Geçtiğimiz gece fecebook da tesadüfen bir grup sayfası düştü önüme. 

Grup sayfasının kapak fotoğrafı ilgimi çekti. Ve hemen ne var, ne yok diye grup sayfasına daldım. 

Fotoğrafta yanyana poz vermiş üç tane genç kardeşimiz. Ve baş kısımlarını minik, minik onlarca tek göz simgesiyle donatmışlardı. 

Ne olduğunu anlamama rağmen sayfayı gezmeye devam ettim. 

Neredeyse Yazılan tüm  yorumları okudum. Okudukça da kanım dondu. 

Yorumlardan  bir kaçını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bir kardeşimiz gruptaki arkadaşlarına soruyor. 

Arkadaşlar Allah, var mı, yok mu? Bana net bilgi verirseniz sevinirim.

Kafam çok karışık. Bir yanım inan diyor, öteki yanım inanma diyor. Sizce neye inanmalıyım? 

Kardeşimizin sorusuna karşılık onlarca cevap ardı ardına sıralanıyor. 

Bir tanesi, kesin ve kararlı bir dille Allah yoktur diyor. Ve devam ediyor.

Müslümanlar masalsı hikayeleri kutsal atfetmişler.

Bir başka arkadaşımız da, Allah'ın varlığını kabul etmek bile başlı başına komedi diyor. 

Öyle bir zaman gelecek ki, insanlar  hayret edecek.  Çağlar öncesinde insanlar nelere inanıyormuş diyecekler, şu an mitolojik hikayelere hayretle bakıldığı gibi. 

Yaşça  gençlerden büyük olan bir beyefendi, savaşçı edayısıyla konuya dahil oluyor.

Evet arkadaşım Allah kesinlikle yoktur. Olmuş olsaydı ona inanan binlerce müslüman savaşlarda ölmezdi. Çocuklar tecavüze uğramaz, katledilmezdi. 

Bizim bir Allah'ımız yok. Sevgi dolu yüreğimiz var. Ve biz az değiliz her geçen gün çoğalıyoruz.

Yakın zaman da, yeryüzünde ki tüm müslümanları, mantığımızla alt edeceğiz. 

14 yaşın da olduğunu söyleyen bir kız çocuğu arkadaşlar,  ben ateist olmak ve sizin grubunuza katılmak istiyorum. Yapmam gerekenler nelerdir?  diye soruyor. 

Şaşırdık mı arkadaşlar? Hayır.

Din ve Siyaset'in aynı anda anıldığı Ülke de, Neler olup bittiğinin pekala hepimiz farkındayız. Gülen gözlerimiz, tebessüm eden yüzlerimiz gitti; deli gözü, deli bakışı yerleşti yüzlerimize. Gözlerimiz göz, bakışlarımız bakış olmaktan çıktı. Adeta birer zombi gibi dolanıyoruz ortalarda. Herkes bir görüşün eteğine sığınmış ne önünü görüyor, ne de arkasını. Gençler, onca hengamenin ortasında arada kaynıyor tabii. 

Ne milliyetçiliği layıkıyla anlatabiliyoruz onlara, ne de dinimizin gerçekte olan güzelliklerınden bahsediyoruz. 

Sonra nemi oluyor? 

Gençler anlatılmayan gerçeklerden bihaber, dinimize zamanla sokulan hurafeleri savunan ve bu hurafeleri gerçek dinmiş gibi gösteren insanlar yüzünden dinden soğuyorlar. Onlarca Ateistin yapamadığı tahribatı tek başına sözüm ona hocalar yapıyor. 

Bakın bir hoca neler anlatıyor. 

Çalışan kadın fuhuşa hazırlanıyor. 

Pantolon giyen kafirdir.

3 Yaşındaki kız çocuğu kaşık tutmasını öğrenen çocuk bacak göstermeyi de öğrenir.

Erkek kadını döverse rahatlar, yoksa başka yerlerede kayabilir.

Allah erkeğe kadını dövme hakkını verdiği için kadınlar Allah'a şükretmelidir. 

Bu anlatılanların kuran'la, islam' la hiç bir alakası yoktur. Kuran da sevgi var, şefkat var, kadına çok değer vermek var. 

Boş lakırdılarla değil, gerçeklerle yüzleştirelim gençleri.