Özbekistan Yeni Anayasa Referandumu 30 Nisan'da
Özbekistan İstanbul Başkonsolosu Amirsaid Agzamhodcaev Yeni Anayasa Referandumu öncesi Marmara Grubu Vakfı'nı ziyaret ederek bilgi sunumunda bulundu.
Başkonsolos Amirsaid Agzamhodcaev'in konuşması şöyledir:
Değerli Konuklar
Kıymetli Hanımefendiler ve Beyefendiler
Özellikle 30 Nisan 2023'te Özbekistan'da yeni Anayasa kanunu için ülke çapında bir referandum yapılacak. Güncellenen Temel Kanun, ülkenin dış politikası üzerinde de olumlu bir etkisi olan toplumu ve devleti daha fazla reforme etmeye yönelik stratejik rotasını pekiştirmek için tasarlanana bir referandum olacaktır.
Bu bakımdan referandumun bu yıl Özbekistan vatandaşlarının hayatındaki en önemli siyasi olay olacağı kanatindeyiz. Bu, her şeyden önce, yeni Anayasa taslağının hazırlanma sürecine halkında en aktif katılımıyla gerçekleşmiştir.
Özbekistan Parlamentosu, başlangıçta Anayasanın %30'unun değiştirilmesinin planlanmıştı. Ancak 220.000'den fazla teklif alınınca bu değişiklikler %65'i buldu. Özbek uzmanların ve halk çevrelerinin güncellenen Anayasa için "Halkın Anayasası" demesi tesadüf değil.
Aslında, yeni Anayasa taslağı, 2016 sonunda Cumhurbaşkanı Shavkat Mirziyoyev tarafından açıklanan geniş çaplı reformların başlamasından bu yana Özbekistan'da meydana gelen büyük değişiklikleri açıkça yansıtıyor. Ardından yabancı uzmanlar için Özbekistan'ın siyasi ve ekonomik açılımı da sürpriz oldu. Çoğu gözlemci, birkaç sembolik yenilik haricinde eski düzenin devam edeceğini bekliyordu.
Ancak Cumhurbaşkanı Shavkat Mirziyoyev'in göreve geldiği 2016 yılından bu yana Özbekistan hiç şüphesiz köklü bir değişim sürecinden geçiyor.
İnsan hak ve özgürlükleri, vatandaşların kişisel bütünlükleri ve ceza yargılamasında özel hayatları, tutukluluk ve tutukluluk koşullarına ilişkin Anayasa değişiklik tasarılarında ciddi değişiklikler ve iyileşmeler yapıldı.
Adaletin uygulanması sürecinde, hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin kullanılmasına izin verilmiyor. İşkence, şiddet, kötü muamele ve ölüm cezası kesinlikle yasaktır.
Özbekistan, mevcut Temel Yasalarından farklı olarak "adil, sosyal, laik, demokratik bir devlet" olarak tanımlanıyor. Eğitim ve sağlık gibi önemli alanlarda vatandaşların sosyal haklarını düzenleyen maddeler önemli ölçüde genişletilmiş ve iyileştirilmiştir. Gençlerin, çocukların ve kadınların hakları devletin koruması altına alınmış olup, engelli vatandaşların ve ayrıca nüfusun sosyal açıdan savunmasız kesimlerinin hak ve çıkarlarının korunmasına özel önem verilmiştir.
İlk defa sivil toplum kuruluşlarına ayrı bir madde eklenmiş ve faaliyetlerine ilişkin garantiler oluşturulmuştur. Bu nedenle, sadece sivil toplum kuruluşlarının değil, medyanın da güçlendirilmesine ilişkin normların geliştirilmesine özel önem verilmektedir. Bu bağlamda, Aralık 2022'de Özbekistan'da yayınlanmasına izin verilen yabancı TV kanallarının sayısının 50'den 192'ye çıktığını belirtmek isterim. Bunların arasında BBC, Sky News, CNN, CNBC, Fox News, Bloomberg ve diğerleri bulunmaktadır.
Özbekistan vatandaşların ekonomik haklarıyla ilgili olarak da, Anayasa taslağındaki önemli ayrı bir madde de, zorla çalıştırmayı ve her türlü çocuk işçiliğini yasaklamıştır.
2021 yılında Özbekistan, pamuk üretiminde zorla çalıştırma ve çocuk işçi çalıştırmayı yasakladı.
Uluslararası Çalışma Örgütü'nün yaptığı açıklamaya göre Özbekistan, eski tarımsal ekonomik modelini modernize etmeyi ve pamuk hasadında yaygın olarak kullanılan çocuk işçiliği ve zorla çalıştırma uygulamasını terk etmeyi içeren reformlar yapmaktadır.
Yenilenen Özbekistan Anayasası, Parlamentonun rolünü önemli ölçüde güçlendirmektedir. Bu nedenle, Åli Meclis Yasama Meclisini münhasır yetkilerinin sayısının 5'ten 12'ye, Senato 14'ten 18'e çıkarılması önerilmiştir.
Cumhurbaşkanının yürütme ve yargı erk sisteminin oluşturulması alanındaki mevcut yetkilerinin bir kısmı Meclise devredilmiştir.
Böylece, Anayasa'nın yenilenmesi sadece Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev'in reformist gidişatını teyit etmekle kalmıyor, aynı zamanda Özbekistan'ın daha fazla kalkınmasında da önemli rol oynuyor. Devlet başkanının kendisinin daha fazla çalışması gerektiğini, ancak reformların, yenilenmenin ve modernleşmenin geri döndürülemez olduğunu belirtiyor.
Özbekistan'ın dünya çapında ve Avrupa ve Orta Asya bölgesindeki zor ekonomik ve sosyal şartlara rağmen en önemli reformları yaptığını belirtmek isterim. Sayin Cumhurbaşkanımızın liderliğinde geniş kapsamlı bir reform programı başlatılmış ve özellikle serbest ekonomi alanında önemli mesafeler kat edilmiştir.
Uluslararası uzmanlar ve gözlemciler, 2018'de Özbekistan'ın ekonomik modernleşmesinin ve artan siyasi açılımının tüm Orta Asya'da ki ekonomik büyüme ve siyasi istikrar için büyük ve olumlu sonuçları olabileceğini bir çok kere teyid ettiler. Özbekistan, Orta Asya'nın en kalabalık ülkesi ve aynı zamanda coğrafi merkezidir.
2016 yılında Cumhurbaşkanı Shavkat Mirziyoyev, Orta Asya'yı Özbekistan için en önemli dış politika önceliği ve ortakları olduğunu ilan etti. Yeni Anayasa taslağının giriş bölümünde "Özbekistan'ın işbirliği, karşılıklı dayanışma, barış ve uyum temelinde başta komşu ülkeler olmak üzere tüm dünya ile dostane ilişkileri güçlendirme ve geliştirme arzusu olduğu" belirtiyor.
Bundan tam beş yıl önce Haziran 2018'de BM Genel Kurulu'nun "Orta Asya bölgesinde barış, istikrar ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için bölgesel ve uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi" kararını kabul etmesi dikkat çekicidir. Bu belgeyi kabul etme girişimi, Kasım 2017'de Semerkant şehrinde düzenlenen uluslararası Orta Asya konferansında Cumhurbaşkanı Shavkat Mirziyoyev tarafından gündeme getirildi.
Özbekistan Devlet Başkanı'nın o zaman belirttiği gibi: "Asıl hedefimiz Orta Asya'yı ortak çabalarla istikrarlı, ekonomik olarak gelişmiş ve müreffeh bir bölge haline getirmektir."
Özbekistan'ın bölgesel politikasının Orta Asya ülkelerinin devletler arası ilişkiler tarihinde yeni bir aşama haline geldiğini ve konsolidasyonlarının/borçlanmanın başlangıcını işaret ettiğini kabul edeceğinizi düşünüyorum.
Orta Asya devletleri, bağımsızlıklarını kazandıktan sonra ilk kez, yalnızca ortak bölgesel sorunları çözmek için değil, aynı zamanda vatandaşlarının refah ve huzurunu sağlamak için de ortak hareket etme noktasında anlaştılar.
Bugün bölge ülkeleri, Orta Asya'nın güvenlik ve istikrarını, sürdürülebilir sosyo- ekonomik kalkınmasını sağlama gibi zor görevleri tutarlı bir şekilde çözmektedir.
Böylece bugün Özbekistan Cumhuriyeti dünyanın 130'dan fazla ülkesiyle diplomatik ilişki kurmuştur. Taşkent'te 44 yabancı devlet büyükelçiliği, 1 başkonsolosluk, 8 fahri konsolosluk, uluslararası kuruluşların 17 temsilciliği, yabancı devletlerin uluslararası hükümetler arası ve hükümet kuruluşlarının 13 temsilciliği, 1 diplomatik statülü ticaret temsilciliği faaliyetlerini süğrdürmektedirler.
Özbekistan Cumhuriyeti'nin yabancı ülkelerde ve uluslararası kuruluşlar bünyesinde 55 diplomatik ve konsolosluk misyonu bulunmaktadır. Özbekistan, 100'den fazla uluslararası kuruluşun üyesidir ve çok taraflı işbirliğinin çeşitli yapılarıyla işbirliklerini sürdürmektedir.
Özbekistan, binlerce yıllık ortak tarih, ortak dil ve din, ortak değerler, benzer örf ve adetler ile bağlı olduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile elbette dostluk ve işbirliğini güçlendirme yönünde istikrarlı bir politika sürdürmektedir. Özbekistan, Türkiye ile başta ticaret, yatırım ve turizm olmak üzere çeşitli alanlarda karşılıklı fayda sağlayan ilişkileri daha da geliştirme niyetindedir.
Sonuç olarak, Anayasa'nın yenilenmesinin, Özbekistan'ın açık, demokratik, güçlü bir sivil toplum ile dinamik olarak gelişen istikrarlı bir devlete dönüşmesinin yörüngesini belirlediğini ve ülkemizin daha aktif bir dış politikasını belirlediğini belirtmek isterim.