Geçtiğimiz günlerde Kudüs Mescid-i Aksa’da İsrail’in yaptığı yeni baskın ortamı daha da gerdi. Zaten son dönemde bölgede İsrail’in hoyratlığı devam ederken, böyle bir zamanda bu tarz baskın ve zorbalıkların aslında perde arkasında başka bir amacı var. Bu amaç ise 2021 yılı bitmeden Filistin’in başına bir kurtarıcı ve bu zulümleri bitirecek olan kişi olarak lanse edilen Muhammed Dahlan’ın başa getirilmesidir. Bu hususu çok önceden de dile getirmiştim. Filistin’de olaylar önümüzdeki süreçte daha da artarak devam edecektir. Bu baskıyı ve İsrail’in Filistin’deki zulmünü bitirecek kişi olarak Muhammed Dahlan kurtarıcı olarak sunulacaktır. Zaten Filistin’de ikidir seçimleri iptal eden Mahmud Abbas’da İsrail’in isteği doğrultusunda hareket edip şartların olgunlaşmasını beklemektedir.  Kısacası Filistin’e büyük bir operasyon çekilmektedir…

Son dönemde zaten Ortadoğu’daki İsrail hoyratlığı iyice artmış durumdadır. Zaten bölgede BAE ile başlayan normalleşme süreci, pek çok yerde de kendisini gösterdi. İsrail Normalleşme adı altında Ortadoğu’daki nüfuzunu iyice güçlendiriyor. Daha öncede pek çok yazımda ve söylemimde bu hususa dikkat çekmiştim. Bütün bu Normalleşme Anlaşmalarının arkasındaki isim ise Muhammed Dahlan’dır. İsrail’in 3 Muhammed projesini daha önceki yazılarımızda ayrıntılı anlatmıştık. İşte bu 3 Muhammed projesinin en önemli ayağını Muhammed Dahlan oluşturmaktadır. Bu bağlamda Muhammed Dahlan’ın Filistin Devlet Başkanı yapılması demek, İsrail’in Filistin sorununda büyük bir adım atması demektir. Dahlan ile birlikte yavaş yavaş Filistinliler iyice asimile olacak ve dava denen şuur ortadan kaybolacak. İsrail’in Büyük İsrail Projesi yolunda atacağı en önemli adımlardan biri de budur! 

Tüm bu hususları incelediğimizde asıl plan ortaya çıkıyor. İsrael aslında bu baskınlar ve yaptığı zulümler ile şartları olgunlaştırmak istiyor. Nitekim şartlar da Ortadoğu’da iyice oluşmaya başlamıştır. İsrael’in Kızılelması niteliğinde olan ‘’Büyük İsrael Projesi’’ son hız devam ediyor. Ortadoğu’da bu proje için İsrail’in tehdit olarak gördüğü tek ülke ise Türkiye’dir. Türkiye, tarihi kökleri ve Kadim Devlet anlayışı ile bu projeyi engelleyici pek çok unsuru içinde barındırmaktadır. Önümüzdeki yakın dönemde İsrail ile Türkiyedaha çok karşı karşıya gelebilir. İsrael için Türkiye’deki dengelerin değişmesi çok önemlidir. Zaten bölgedeki altın çocukları olan Dahlan vasıtası ile ülkemizdeki hücreleri etkinleştirip kaos oluşturma peşindeler. Yakın zamanda Küçükçekmece’de yakalanan IŞİD’li terörist Körfez destekli idi. Yani Dahlan’ın hücresine bağlıydı. Finans ve lojistik destek buradan sağlanıyordu. Lakin İstihbaratımızın özverili ve önemli takibi ile bu kişi etkisiz hale getirildi. Bu teröristin keşif yaptığı yerlerden biri de Ayasofya idi... Bunları unutmamak lazımdır. 

Yazacak çok husus var lakin yakın zamanda bitireceğim büyük uğraşlar ve araştırmalar sonucu hazırladığım ‘’İsrail’in Truva Atı: Dahlan’’ kitabımda bu ve benzeri olayları ayrıntılarla, kişiler ile belgeler ile anlattım… Uzun uğraşlar sonucu ortaya güzel bir eser daha çıkacak inşallah. Dahlan’ın Ortadoğu’daki karanlık ilişkileri dahil, Türkiye’de bağlantılı olduğu dernek, vakıf, siyasiler ve bazı önemli isimler ile ilgili belgeler ve ilk defa duyacağınız bilgiler olacak. 

Ve son söz: “Ne Hristiyan'ın Haçı, ne Musevi'nin yıldızı Ortadoğu’yu aydınlatamaz. Ortadoğu’yu ancak İslam’ın Hilali ve Türk’ün Yıldızı aydınlatabilir.”