DOĞUM GÜNLERİ HAFTASI

Geçtiğimiz günlerde Türk Sineması ve Yeşilçam'ın en güzel gözlü Oyuncusu ve Film-San Vakfı'nın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıısı Sevgili Ablacığım Devlet Devrim'in Doğum Günüydü. Onada Göz Vakfı Hastanesine gözlerini kontrol ettirmeye gittiği anda Sevgili Hülya Sancaklı tarafından süpriz   Doğum Günü Pastası getirildi. Maşallah artık Devlet Devrim 78 yaşında. Daha sağlıklı huzurlu ve mutlu bir yaşam diliyorum. Dünde Canım Kardeşim Güvenç'in doğum günüydü, yarında Canım Babacığımız'ın Doğum günü münasebetiyle ailecek ikisininde Doğum Gününü beraber kutladık. İkisinede Sağlıklı, Mutlu Huzur dolu bir yaşam temenni ediyorum. İyiki Varsınız Canlarım.  

****

TÜRKİYE DEĞİŞİM PARTİSİ KADIN KOLLARI GENEL BAŞKANLIĞINDA DEĞİŞİM RÜZGARI

Kader Yeğit; 1973 İstanbul doğumlu. 2.çocuk Annesi. Aile Ekonomisi ve Beslenme bölümü mezunu 1996 yılında Cıngıllıoğlu Holding’te iş hayatına başladı. 1998 yılında Metropol Yazılım ve Dağıtım A.Ş’de yönetici olarak görev yaptı. 2001 yılında Gimelsan Tic San’da yönetim kurulu üyesi ve Ar-Ge başkanlığını icra etti.  2021 yılında İstanbul il Başkanı Yusuf POLAT'ın teklifi, Genel Başkan Sayın Mustafa Sarıgül’ün takdirleriyle İstanbul Kadın Kolları il Başkanı olarak siyasi hayata başlamış oldu. İl Başkanı Yusuf POLAT Başkanlığında İl ve ilçe kadın teşkilatlarının oluşumunu gerçekleştirdi.  Kader Yeğit ''Ülkemizin geleceğinden endişe duyan bir Cumhuriyet Kadını olarak şiddetin her türlüsüne maruz kalan kadın ve çocuklarımız için özgürlükleri yaşam mücadelesi için kadınlarımızın sosyal hayatta daha fazla yer alması için, şiddetin ve adaletsizliğin olmadığı, emeğin değerinin verilmesi için, hepinizin desteğine, fikrine varlığına ihtiyacımız var. Biliyorum ki, daha çok birlik olduğumuzda daha güçlü olacağız. ‘’Emek vermek istiyorum’’ diyen vicdanlı, samimi, hiç kimseyi ayırmadan yanımızda görmek istiyoruz'' .  ''Kadınların hangi inançtan, kimlikten, görüşte olursa olsun sokakta, evde, işte, okulda hakları için mücadele etmeyi sürdüreceğiz.  Şiddet hiç bitmiyor, azalmıyor mecliste olanların samimi olduklarını düşünmüyorum.  Türkiye Değişim Partisi için Aile toplumun temeli olup, korunması gereken kutsal bir yapıdır. Kadın bu yapının mimarıdır. Gelecek Değişim Kadınlarının ellerinde yükselecek. İktidar için Değişim Kadınları en önde yürüyecek. Türkiye’de yaşayan, hudut birliğinde buluştuğumuz tüm vatandaşlarımızın ülkesi adına söyleyecek bir sözü olacak.Sorunları birlikte çözeceğizNiyetimiz sevgi bağını kurmak, amacımız geleceği değiştirmektir. İktidar olma yolunda elimizi taşın altına  değil, gövdemizi koymak üzere yola çıkıyoruz. Bu inançla ve hedefle bugün Türkiye Değişim Partisi Kadın Kolları Genel Başkanlığı için adaylığımı açıklamaktan büyük bir onur duyuyorum''. dedi.

****

10.ULUSLARARASI MALATYA FİLM FESTİVALİ DÜN GECE BAŞLADI. BU YILIN TEMASI ''ARSLANTEPE'' 

Geçen hafta içinde İstanbul’da düzenlenen 10. Uluslararası Malatya Film Festivali tanıtım toplantısına Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Yeşilyurt İlçe Belediye Başkanı Mehmet Çınar, Battalgazi Belediye Başkanı Yardımcısı Zafer Kırçuval, Kültür ve Turizm İl Müdürü Çetin Şişman, Malatyalı sanatçı Oktay Kaynarca, Festival Direktörü Haydar Işık, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Jüri Başkanı Murat Saraçoğlu ve Jüri üyeleri Bennu Yıldırımlar, Mert Turak, Levent Cengizhan ile basın mensupları katıldı. Sunuculuğunu Özlem Yıldız’ın yaptığı Basın Toplantısı öncesinde Uluslararası Malatya Film Festivali’nin gelişimini gösteren ve Malatya’nın tanıtımının yer aldığı sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi. 10. Uluslararası Malatya Film Festivali tanıtım toplantısında konuşan  Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, “ Malatya türkülere konu olmuş. Malatya, Malatya bulunmaz eşin, gönülleri coşturur ayla güneşin. Yine Malatya’yı biz tarif ederken İnsanlık medeniyetinin başladığı, Anadolu’yu Anayurt yapan destan şehri olarak tarif ediyoruz. UNESCO’da 26 Temmuz tarihinde insanlık medeniyeti Malatya’da başlamıştır dedi. Malatya değişik medeniyetlere, kültürlere ve uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır. O medeniyetlerin kültürlerini, medeniyetlerini üzerinde taşıyor. Malatya’da film festivalinin yapılması önemlidir. Malatya Valiliği görevinde bulunduğu sırada film festivali sürecini başlatan Ulvi Saran’a teşekkür ediyorum. 10’uncu Malatya Uluslararası Film Festivalimizin teması Arslantepe. Biz film festivallerini değerlendirirken klasik bir yapı içerisinde, standart veya kopyala yapıştır şeklinde anlayış içerisinde bir film festivaline pek sıcak bakmadığımızı belirtmek istiyorum. Filmler aynı zamanda gösterildikleri dönemlerin değerlerini yansıtır. Cumhuriyetimizin ilk dönemine baktığımız zaman Milli Kurtuluş savaşımızın, köy hayatının, köyün aydınlatılması ve öğretmenin hayatını canlandırırdı. Senaryoları yazanların da bunlara çok dikkat etmeleri gerekir. Özellikle şiddet içeren filmlerin ve topluma kötü örnek olan filmlerin yapılmamasını ifade etmek istiyorum. Tabi ki bir film festivalinin üç temel kategorisinin olması lazım. Uluslararası film festivallerinin dünya insanlığına hitap edecek bir senaryo şeklinde değerlendirilmesi lazım. Bugün dünya insanlığının en çok karşılaştığı iklim değişikliği, kuraklık, toprak kayması vb. Şehrimizin tematik değerlerinin de işlenmesi gerekir. Bunu geçtiğimiz dönemki festivallerimizde de ifade etmiştim. Bu kategorilere dikkat edersek gerçekten de sinemanın kuruluş amacına ve insanlığa faydalı bir iletişim aracı olmasına yardımcı oluruz diye ifade etmek istiyorum. Şehrimizde ilim irfan destanları vardır. Anadolu tarihinde iki önemli destan vardır. Battalgazi ve Danişment Gazi destanı. Bu destanların yazıldığı topraklarda Malatya’dır. İnsanlık medeniyetinin başladığı yer Arslantepe topraklarımızdadır. Arslantepe ile ilgili de tematik filmler yapılmalıdır diye düşünüyorum. Film yapmak kolay değil, sponsorluk gerekiyor. Ben öyle tahmin ediyorum ki senaryo anlamında doğru senaryo, doğru tematik değerlendirmeler yaparsak sponsorluk anlamında da bir problemimizin olmayacağını ifade etmek istiyorum. Sinema önemli bir iletişim aracıdır. 1895 yılında İstasyon filmiyle başlaması ve Osmanlı döneminde 1914 yılında Ayastefanos tapınağının yıkılmasıyla ilgili yapılan, 225 yılın üzerinde dünya genelinde bir tarihinin olması yanında 115 yıllık Türkiye tarihinde bir geçmişi var. Bizler sinemayı izlediğimizde jönü kendimize rol model olarak seçerdik. Bizler rol biçerken doğruyu insanımıza göstermemiz gibi bir sorumluluğumuz var. Onun içindir ki her zaman ifade ettiğim gibi, önemli olan dünya sinemasında oynadığımız hayat filmindeki rollerimizin güzel olmasıdır. Dünya sinemasında oynadığımız hayat filmindeki rollerimizin güzel olmasını istiyorsak, uzun metrajlı ve kısa metrajlı beyaz perde de izlediğimiz filmlerde de jönlerimizin iyiliği, güzelliği ve başarının hep iyilik ve güzellikle ilgili olduğunu anlatan bir yapı formatında filmler izlememiz lazım. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın, Milli Eğitim Bakanlığımızın ve RTÜK’ün özellikle kadına şiddet, genel anlamda şiddete çağrışım yapan filmler olsun bunlara müdahale edilmesi gerekir.  Haberlerde özellikle filmlerde izledikleri hadiselerin bir benzerinin uygulamada yaptıklarını görüyoruz. Bu anlamda devletimizin temel görevlerinden bir tanesi de kendisine, ailesine, topluma, milletine ve insanlık âlemine iyi yurttaş ve iyi bir vatandaş yetiştirmektir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk şöyle diyor; Sanatsız kalan milletlerin şah damarlarından bir tanesi yok demektir. Sanat bu anlamda çok önemlidir. Bazen toplumda tüm bu sıkıntıların içerisinde bunlara ne gerek vardı eleştirileriyle de karşılaşabiliriz. İnsan bilimcileri insanı tarif ederken insan, biyolojik, sosyal ve kültürel bir varlıktır diyor. Yani biyolojik özelliklerinin yanı sıra sosyal ve kültürel etkileşimi olmadığı zaman o insanı tekâmül ettiremeyiz. Sosyal ve kültürel aktiviteler de insanı insan olarak tekâmül ettirilmesi için gerekli unsurlardır. Bu tür eleştirileri yapan arkadaşlarımıza da öz eleştiri yapmalarını temenni ettiğimi ifade etmek istiyorum. Film festivalimizin başta Malatya’mıza, ülkemize, sinemamıza, insanlığa hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Bütün katılımcılara teşekkür ediyorum” diye konuştu. Malatyalı oyuncu Oktay Kaynarca da, “Benim bu programda olmamın yegâne nedeni torpilli olmamdan, Malatyalı olmamdan kaynaklanıyor. Festival çalışmaları başlamadan Sayın Başkanla görüşmelere başlarız. Hemşerim ne yapacağız festival başlıyor. Aslında festivalle ilgili söylenecek çok şey var. Özellikle Malatya’da bir film festivalinin yapılıyor olma fikrinin çok parlak bir fikir olmasıyla birlikte ben özellikle film festivallerinin hiçbir siyasi baskı adı altında yapılmamasına inanıyorum. Sinema çok özgür bir alandır. Sinema kendini tarif etmekle mükellef bir alandır, bir sanat biçimidir. O yüzden aslında birazda tehlikelidir sinema festivalleri. Bu tehlikenin içerisinde zarar görmeden ve o festivalin amaçlarına uygun yol almakta çok önemlidir. Şükürler olsun bugün 10. Yapılan Film Festivalimiz böyle bir yoldan geçti. Festivallerin yapıldığı şehirlere katkıları büyüktür. Festivalle birlikte ilgi o şehirlere yönelir. Başladığı günden itibaren gerçekten ses getiren bir festival oldu. İnsanların ilgisini çekti. Özellikle Malatya’da bir sinema filminin yapılma fikri hoş bir fikirdi. Umarım bundan sonraki festivallerde daha da büyüyerek dünya çapında bir festivale dönüşür. Bizde elimizden gelen katkıyı mümkün olduğu kadar vermeye çalışacağız” dedi. Basın toplantısında Festival Direktörü Yönetmen Haydar Işık festival hakkında bilgiler aktardı.

Saygılarımla...

Sağlıcakla Kalın ama Sevgisiz Kalmayın...