Stand up, oyunculuk yaparak herkesin sempatisini kazandı, kendine özgü tavırlarıyla, neşesiyle ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle sahnede bir yıldız gibi parladı. stand up yaparken bile o çok sevdiği ve hayalini hep yüreğinin bir köşesinde sakladığı şarkıları okudu. Güzelliği kadar sesi de büyüleyiciydi… Aziz Karataş’a samimi açıklamalarda bulunan Gülgökçe Korkmaz geçtiğimiz günlerde DMC etiketiyle ilk single çalışmasını müzik severlerle buluşturarak müzik piyasasına giriş yaptı. Özel röportajından derlediğimiz bölümleri siz değerli Önce Vatan okurlarıyla buluşturuyoruz. 

Single çalışmanızla başlamak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde ‘Var ya da yok’ single çalışmanızla müzik piyasasına jet hızılıya giriş yaptınız. Bu yolculuk nasıl başladı? 

Aslında müzik benim çocukluk hayalimdi. Bakanlığın düzenlemiş olduğu oyunculuk yetenek sınavlarını geçmemde  müzik etkli olmuştu.  Ardından stand up yaparak sahnede ne kadar mutlu ve rahat olduğumu fark ettim. Ara ara sahnede canlı şarkı söylüyordum ve seyircilerden aldığım reaksiyon beni müzik yapmaya teşvik etti sonra yeni bir eser araştırmaları yaparken " Var ya da yok " şarkısıyla tanıştım ve hikayem böylece başlanmış oldu. 

Oyunculuktan sonra sevenlerinizle şarkıcı kimliği ile buluşmanın yarattığı heyecanı bizimle de paylaşır mısınız?

Bu durum oyunculuktan daha heyecanlı bir süreç.  Çünkü oyunculukta başarılı olup olmamanız tamamıyle yapım ekibinin sorumluluğunda.  Projenin tutması,  doğru cast vs... Ama müzik veya sahne veya doğru şarkı seçimi,  iyi bir yorumcu olmak bu tamamıyle sizin projeniz. Burada kimlerle çalışacağınıza siz karar veriyorsunuz.  Bir şarkı yapıyorsunuz ve sizi tanımayan binlerce insanın dilinde, radyoda, Anadoluda,  Akdenizde… Müziğin bu kadar evrensel olması beni çok heyecanlandırıyor.  Stand up yaptığımda bile bu kadar geniş bir kitleye erişememistim.  Şarkımla ilgili hep olumlu ve güzel geri dönüşümler alıyorum bu beni çok heyecanlandırıyor.

Sevenlerinizi şaşırtan bir sürpriz yaptınız. Müzik dünyasındaki soluğunuzu neye borçlusunuz? 

Kesinlikle  bugün kü başarının altında bir çok ciddi emekler var. Oyuncu olmam, sektörü biliyor olmam, doğru insanları seçebilmem, sahne eğitimi ve sanatçı disiplinine sahip olmuş olmam bugün müzik sektörüne sağlam adımlarla girmiş olmama sebep veriyor.

Müzik hayatınızın başlancıgı olarak nitelendirdiğiniz ‘Var ya da yok’ single çalışmasının ardından gelişen süreci bize anlatır mısınız?

Daha fazla tanınan biri haline geldim.  Tabii oyunculuk vs stand up teklifleri de gelmeye başladı.  Single şarkımın ardından gelişen süreç daha zor ve çetin geçecek çünkü 50 60 adet bir sahne repertuvarı hazırlayıp,  orkestramla canlı bir şekilde şarkı söyleyeceğim.  Bu durum bir şarkı yapıp müzik dünyasında artık bende varım demekten daha zor ve eğlenceli  geçecek gibi.

Önümüzdeki dönemde bizleri nasıl bir süreç bekliyor?

Yeteneklerinin henüz tamamını gösteremediğimi düşünüyorum.  Bol bol sahne yaparak, yılmadan usanmadan işime dört elle sarılacağım.

Bu piyasaya girmeden önce sanatçılık dünyası size karşıdan nasıl görünüyordu?

Çok renkli bir dünya olduğunu düşünmüyordum ve hala öyle düşünüyorum. Zor bir camia  ve sadece yetenekle de iş bitmiyor.  Zekâ,  disiplin, azim bir çok unsuru bir araya getirebilenler  ve gerçekten profesyoneller dünyası... Ne fazla kibir ne fazla tevazu, ne fazla samimiyet ve fazla ciddiyet... Burası Akıllı insanların dünyası. İçi boş renkli hayaller kurmadan önce bunu göz ardı etmemeli kimse.

Peki, şu an durduğunuz yerden hayat nasıl görünüyor?

Şu an durduğum yer İstanbul'un merkezi ve dışarda bir hayat var. Evden çıkıp istediğim her yere gidebilirim; aile,  aşk,  eğlence,  yanlış insanlar,  hatalar,  renkli dünyalar,  gereksiz samimiyetlikler.... Şu an durduğum yer umut verici çünkü  hayatın içinden kendim için,  hayallerim, geleceğim ve iyi niyetli şeyler için çıkıyorum.  Hayata nasıl bakarsanız,  hayatın içinde ne görmek isterseniz, hayat da size öyle gözükür.

Hedeflerinize ulaşmanın yaratacağı en büyük etki ne olurdu?

Size samimi bir şey itiraf edeyim; Ben sektöre ilk girdiğimde bile  hedeflerime ulaşıp ulaşamama  korkusu kaygısı yoktu.   Ya sanatçısınızdır  ya değilsinizdir.  Sizin birşey olma kaygınız yoktur aslında.  Siz birşeysinizdir ve diğerlerinin bunu kabullenmesi zaman alır. Her geçen gün daha fazla insan sizi kabullendikçe ilahi adalete inanan,  insan sevgisi ile dolup taşan ve yeni üretimler için ilham alan mutlu ve daha yapıcı bir insan haline gelirsiniz ama asla şımarmazsınız tam tersi tevazu sahibi olmayı öğrenirsiniz.  

Kendinizle ilgili en çok neler şaşırtıyor sizi şu sıralar?

İnsanlar hakkında hiç yanılmıyor olmam.  Dünyanın en iyi kalpli hassas kadınıyken haksızlık karşısında nasıl direndiğim.  Yaşam şartları ve hayatın zorluklarına rağmen kimseye minnet etmeden  ve dünyevi hırslarım olmadan hergün mutlu olmak, hergün çok çalışma azmim... Enerjim,  üretkenliğim. Kendimden bu kadarını bende beklemiyordum.

Şu sıralar favori şarkım dediğiniz bir şarkı var mı?

Hergün şarkı, radyo dinleyen biri olarak sanırım bütün şarkılar favorim.  Çünkü her şarkıyla duygusal bağ kurabiliyorum,  içine girebiliyorum... Şarkıların bir çoğu gerçekten benim favorim.

Günümüzde sosyal medya vazgeçilmez bir hal aldı. Peki,  sosyal medya hakkında ne düşünüyorsun? Günde kaç saatini sosyal medyaya ayırıyorsun?

Sosyal medya için belli bir saat ayrılmıyor diye düşünüyorum.  Çünkü elimizdeki cep telefonlar, sosyal medya, internet artık bizim bir uzantımız,  uydu cihazımız  gibi bir şey haline geldi.  Bunu doğru kullanabilirsek insan hayatını kolaylaştıran ve zaman kazandırabilen bir kumanda aslında.

Hayranlarınızla aranızda nasıl bir iletişim var?

Aşk yaşıyoruz hayranlarımla. (Gülüyor) Yaşlı teyzeler yolda yürürken yanaklarımı sıkıyor.  Sabahları sosyal medyadan günaydın mesajları,  çiçekler alıyorum ve beni seven insanların samimiyetine çok güveniyorum.  Çünkü yanlış ve art niyetli insanları Rabbim pek denk düşürmüyor yoluma... Beni seven içten seviyor kalpten. Sevmeyen de ya kıskanıyor ya da ıq sü pek yetmediği için anlamıyor.

Kimsenin bilmediği gizli bir özelliğiniz var mı?

Ne kadar sosyal bıcır bıcır biri gibi gözüksem de aslında içime kapanık ve yalnız kalmayı cok seven birisiyim.

Başarılarınız ve tarzınızla fark yaratan bir sanatçısınız. Sizi diğer sanatçılardan farklı kılan başarınızın nedenini öğrenebilir miyiz?

Başarısız olma korkum yok. Bu kendime çok güvendiğim için değil aslında... Sadece kompleks sahibi olmadığım,  başkaları ne der diye yaşamadığım için.  Yaptığım herşeye iyi niyetimi,  kalbimi, dürüstlüğümü  katarak yapıyorum. Rol yapmadan, en natürel halimle.

Sahne ve konser çalışmalarınız var mı?

Sahne ve konser çalışmalarım tabii ki de olacak ve özellikle canlı orkestra ile şarkı söyleyeceğim. 50 ile 100 şarkılık bir repertuvar hazırlıyoruz ilk etapta ve akabinde direk konser,  sahnelerimiz olacak.

Son olarak, dinleyicilerinize, sevenlerinize neler söylemek istersiniz?

Size ve değerli gazetenize çok teşekkür ediyorum.  Herkese sevgilerimi ve saygılarım yolluyorum.

Biz de Önce Vatan Gazetesi ailesi olarak bizimle yaptığınız bu özel ve içten röportajdan ötürü değerli sanat yüreğinize şükranlarımızı sunar, gelecek çalışmalarınızda başarılar diliyoruz…