Bir yerde adaletin azaldığı ve yok olmaya yüz tuttuğu anda ahlaksızlıkta beraberinde gelir. Ahlak ve adalet ikiz kardeş gibidir. Birinin olmadığı yerde diğeri olmaz. Birinin gittiği yerde diğeri de gider. O nedenle adil olmayan her adımda ahlaksızlık vardır. Ahlaksız bir hadisede de adalet yoktur zaten. Düşünün bir yerde diş hekimisiniz, yeri ise İSKİ’de. Kadrolu diş hekimi 1600 TL maaş alırken, diğer sözleşmeli diş hekimi 2500 TL maaş almakta, hemşire ise 2000 TL maaş almaktadır. Bu mudur adalet? Ve bu adaletsizlik 10 yıldan beri devam etmektedir. Bugün bir başçavuş ile bir profesör maaşı aynıdır. Hangi birini sayalım. Adalet ve Kalkınma Partisi bu adaletsizliği ne zaman giderecek, neyi bekliyor doğrusu merak ediyorum. 
Hükümetin kamudaki ücret dengesizliğini ortadan kaldırmak için çıkardığı 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname; ücret adaletini tam olarak sağlamadığı gibi, yeni adaletsizlikleri de beraberinde getirdi. Aynı unvan ve aynı kadroda olanların farklı ücret almasının önüne geçilmesi için getirilen yeni düzenlemede; öğretmenlerin, profesörlerin, doçentlerin, yardımcı doçentlerin, öğretim görevlilerinin, okutmanların, uzmanların, araştırma görevlilerinin, din görevlilerinin, hekim dışı sağlık personeli ile Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Türkiye İş Kurumu, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Başbakanlık Devlet Arşivleri ve PTT’de çalışan Sözleşmeli Personel gibi birçok kurum çalışanları ile polislerin ek ödemelerinde hiçbir artış olmazken, üst düzey yöneticilerin ek ödemelerinde hatırı sayılır artış yapılmıştır. Düşük maaş alan memurlarla yüksek maaş alanlar arasındaki fark daha da artarak 5,8 kata çıkarılmış, kamudaki ücret uçurumu daha da derinleştirilmiştir.
Bugün öğretmenlerin maaşı kamudaki en düşük ücret seviyelerinden biri haline gelmiştir. Nesilleri yetiştiren ve bu ülkenin kilometre taşı olan öğretmenler ve akademisyenler Ak Parti iktidarı döneminde özellikle akademisyenlerin en düşük düzeyde maaş zammı almışlardır. Maliye Balkanlığında ve diğer kurumlarda merkezdeki uzmanlar ile taşradaki uzmanlar arasındaki maaş farkı 1000 TL, aynı işi yapan memurlarla uzmanlar arasındaki maaş farkı 600 TL iken, hükümet bu dengesizliği nasıl düzeltecektir?
9/1’deki öğretmenin maaşının 1577 TL, araştırma görevlisinin 1875 TL, 5/3’deki bir öğretim görevlisinin 1879 TL, 5/2’deki yardımcı doçentin 2210 TL, 3/1’deki doçentin 2320 TL’dir. Bütün bu mağduriyetler ortada iken bir gecede emekli milletvekillerine yapılan yüzde yüzlük maaş zammı tüm çalışan kesimi şoke etmiştir. Hele hele milletvekillerinin hem emekli milletvekili maaşı hem de milletvekili maaşı alması anlaşılır gibi değildir.
Kamu çalışanlarının büyük bir çoğunluğu yoksulluk sınırının altında ücretle geçinmeye çalışırken; iki yıl milletvekilliği yapanların emekli olduğunda Cumhurbaşkanına bağlanan aylığa endeksli olarak bugün için 8 bin TL tutarında emekli maaşına hak kazanmış olması içimizi sızlatmıştır.  Sayın Cumhurbaşkanı’mızdan talebim; ilaç katkı payları görüşüldüğü sırada, Meclis’ten jet hızıyla geçen emekli milletvekillerinin maaşlarına zam yapılmasını öngören yasayı veto etmesidir. Çünkü emekli milletvekillerinin maaşlarına yapılan zam toplum vicdanını zedelemektedir. Bu düzenlemeyle memur emekli olduğunda emekli milletvekilinden 8 kat daha az emekli maaşı alacaktır. Bunun adil olduğunu hiç kimse söyleyemez. Adalet ve Kalkınma Partisi hiç söylememelidir. Başında adalet olan bir partinin bunu içine sindirmesini anlamakta güçlük çekiyorum.
İşçinin, memurun, asgari ücretlinin, emeklinin zamlardan cüzdanı yanarken, işsizlik yıldan yıla artarken, gelir dağılımındaki adaletsizlik büyürken, öğretmenlerin, akademisyenlerin ve memurların büyük çoğunluğunun maaşları yerinde sayarken, memurlar yüzde 3’lük zam oranlarına mahkûm edilirken; emekli vekillerin maaşlarında alelacele yapılan düzenleme siyasi ahlak, adalet ve vicdanla nasıl bağdaşır?
Giderek pahalanan hayat şartlarını bu ülkeyi yönetenlerin hatırlamasını isterken, iğneden ipliğe her şey peşi sıra zamlanırken, çalışanlar ay sonunu getirmekte zorlanırken, vekillerin kendi derdine düşmesi inanılır gibi değildir. Vekil halkını unutursa halkta vekilini unutur. Vekillerin asıl, asılların vekil olduğu bir ülkede ahlak ve adaletten söz etmekte havanda su dövmeye benziyor sanırım. Birileri sırça köşklerinde emekli maaşının keyfini süredursun, bu ülkenin garibanları eskiden olduğu gibi yine sürünmeye devam edeceğe benziyor. Eski tas eski hamam bu düzen böyle gelmiş böyle gidecek. Bu ülkede milletin vekili milletten ne zaman en düşük maaş alırsa o zaman ülke düzelir diye düşünüyorum. Vekili verilen zammın adaleti var mıdır? Bu zam artışı adaletsiz ve ahlaksız bir artıştır. Allah akıbetimizi hayreylesin.