Aslen Kazan Tatarı olan Saniye Hebircan kızı Kadir 25 Aralık 1899 tarihinde Tataristan’ın Çulman Nehri boyunda yerleşen Çistay şehrinde aydın bir tüccar ailesinde dünyaya gelmiştir. Annesi Aliye Hanım erken yaşta vefat ettikten sonra Saniye anneannesi Hatice Hanım’ın yanında büyümüştür. Hatice Hanım çok dindar ve dönemin eğitimli insanlarından birisi olmuştur. Küçüklüğünden anneannesinin anlattığı hikâye ve masalları dinlemesi Saniye’nin hayal dünyasını genişletmiştir. Ayrıca konuşmasının, kelime dağarcığının gelişmesinin yanı sıra küçük kız çocuğunun kalbinde dil ve millet sevgisinin aşılanmasına neden olmuştur. Daha sonra Saniye’yi Tomsk şehrinde yaşayan teyzesinin kızı Fatma Feride yanına almıştır. Fatma Feride “Sibirya” gazetesinin başmuharriri, “Kadın Dünyası” bölümünün sorumlusu olmuştur. İlk eğitimini Çistay “usulü cedit” medresesinde alan Saniye, daha sonra hususi olarak Rusça öğrenmiştir. Saniye İffet teyzesinin kızının evinde bulunan zengin kitaplığından Türk yazarlarının eserlerini, dergileri ve Rus klasiklerinin eserlerini büyük bir merak ve ilgiyle okumuştur. Saniye İffet tahsiline dönemin ünlü medreselerinden birisi olan Bubi medresesinde devam etmiştir. Öğretmenlik diplomasını aldıktan sonra hayatının sonuna kadar bu mesleği icra etmiştir.

Saniye İffet’in “Ölsem eğer” adlı ilk şiiri 1912 yılında “Sibirya” gazetesinde yayımlanmıştır: 

Ölsem eğer ben bu yerin

Aydınlık gününü görmeden

Çeşitli ülküler ile

Dolmuş bu gönlüm sönmeden,

Işıldar karanlık mezarda

Diri diri gömülen gönül.

Saniye İffet’in bundan sonraki şiirleri de millî ruhla yazılan ve milletin kaderinden endişelenen bir aydının fikirlerini yansıtacaktır. Çok genç yaşta Zakir Kadiri Ugan ile evlenen Saniye İffet bu evlilik sonucunda Kazan Türklerinin fikir adamlarının muhitine girmiş ve hayatı millî bağımsızlık uğruna mücadele içinde geçmiştir. Saniye İffet eşinin çıkardığı “Tormış” (Hayat) gazetesi ve diğer dergilerde şiirlerini yayımlamıştır. Rusya’da yaşanan devrimler sonucunda ortaya çıkan fırsatlar Saniye İffeti de çok heyecanlandırmış. Millî Meclis kurulduğunda Saniye İffet mebus namzedi olarak gösterilmiştir. O yıllarda “İl”, “Yeniden Doğuyoruz”, “Rüya Mı Bu?”, “Bizden Geçti”, “Tan Atıyor” adlı şiirler yazan millî şairemiz 1918 yılında Millî Meclis Bolşevikler tarafından dağıtıldıktan sonra siyasî bir liderin olmayışından yakınarak “Yok”, “Neredesiniz?” adlı şiirlerini kaleme almıştır. 

1918 yılının yazında Zakir Kadiri Ugan Ufa’dan Kızılyar şehrine gitmiş ve bir süre sonra Saniye İffet de eşinin ardından Kızılyar şehrine gelmiştir. Burada “Küçük Millî Meclis”in yayını olan “Mayak” (Fener) gazetesinde çalışmıştır. 1918 yılında Zakir Kadiri Çin’in Gulca şehrine gidip yerleşmiştir. Ondan bir buçuk yıl sonra Saniye İffet, Azat ve Lale adındaki iki küçük kızı ile deve, katır sırtında üç aylık çetin bir yolculuk sonrası eşinin yanına varabilmiştir. Zakir Kadiri Gulca’da Kazan Tatarları için anaokulu ve ilkokul açmış, Saniye İffet de bu okullarda öğretmenlik yapmıştır. Gulca’da yaşadığı dönemde Saniye İffet, Türklerin eski devirlerdeki büyüklüklerini ve mevcut durumdaki acıklı hallerini konu edinen “Tanrı Dağı’na Bakarken” adlı şiirini yazmıştır:

Çoktan imdi ölüp yok olmuşlar

Atillalar, Cengizler, Batular

Bu dağları aşıp yer inletip

Göğüs gerip gezen baturlar.

Dağlar hemişe o dağlar

Kağşatmamış yıllar akımı,

Ancak yüzünde kırışıklar var

Geçen acı günler tanığı…

Ancak Bolşeviklerin nüfuzu arttığından aile burada da uzun kalamamıştır. Ugan ailesi Mançurya’nın Haylar şehrine göç etmiş. Burada Saniye İffet Türkler arasında 2 yıl öğretmenlik yapmış, eşi Zakir Kadiri ise deniz yoluyla Türkiye’ye gitmiştir. Zakir Kadiri yerleştikten sonra ailesini de yanına aldırmıştır. Saniye İffet Türkiye’de yaşadığı yıllarda Ayaz İshaki tarafından Berlin’de yayımlanan “Milli Yol”, “Yeni Milli Yol” dergilerine şiir ve makaleler yazmıştır. “Oğlumun Şiiri”, “Türk Sözü”, “Gazi ve Kurultaya”, “İntikam” adlı şiirler bunlardan bazılarıdır. 

1937 yılında Finlandiya Tatarları Saniye İffet Ugan ve Zakir Kadiri’yi öğretmen olarak davet etmiştir. Zakir Kadiri Finlandiya Müslüman Derneğinin başkanlığını yaparken Saniye İffet öğretmenlik yapmış, aynı zamanda ders kitapları hazırlamıştır. Saniye İffet şiir ve makaleler dışında oyunlar da yazmıştır. Onun 4 perdelik “Hayat Aynası”(Tormış Közgese) adlı oyunu 1937 yılında Helsinki’de kitap olarak yayımlanmış, aynı zamanda Finlandiya, Estonya ve Romanya’da amatör Türk tiyatro toplulukları tarafından sahnelenmiştir. Ayrıca Finlandiya Tatarları tarafından “Han Hediyesi”(Han Bülege), “Yeni Ezgi” (Yaña Köy) adlı oyunları da sahneye koyulmuştur. 1939 yılında Türkiye’ye dönen Ugan ailesi hayatlarının sonuna kadar burada yaşamıştır. Saniye İffet Ugan 12 Nisan 1957 tarihinde Ankara’da vefat etmiştir.

Sözlerimi, Saniye İffet Ugan’ı yakından tanıyan ve aile dostu olan memleketlisi Dr. Hamid Zübeyr Koşay’ın sözleri ile bitirmek istiyorum:

“Onun adı Türkiye’de hiç yankı yaratmamış ve kendisi yalnız komşuları ve dar bir muhit tarafından tanınmış olabilir. Hayatın yükü ile bunalmış olan, üstelik yorgun kalbinin intizamsız vuruşlarını endişe içinde sayan bir mülteci hanımın, aydınları bol olan bir muhitte yapacağı az iş kalmıştı. Ancak nahif bir vücutta büyük bir ruh taşıyan bu şair kadının, Uzak Doğu’dan Finlandiya’ya kadar uzanan Türk dünyasında önü, karlı veya kum-sahralarda izi vardır. Onun Kazan lehçesi ile yazdığı şiirlerinden birçok mısralar birer dua gibi hâlâ tekrarlanır.” (Koşay 1957: 853).

Millî şairemiz Saniye İffet Ugan’ın ruhu şad, mekânı Cennet olsun! 

Kaynakça:

  1. Gafarova, Feride, Tatar Möhacirlere ( Tatar Muhacirleri),s. 62–66, Kazan 2004.
  2. Koşay, Haimt Zübeyr, Saniye İffet Ugan (1900–1957), Türk Yurdu, sayı 268, Mayıs 1957, s. 853–857.
  3. Temir, Ahmet, Vatanım Türkiye: Rusya-Almanya-Türkiye Üçgeninde Memleket Sevgisi ve Hasretle Şekillenmiş Bir Hayat Hikâyesi, s. XVIII, 22, 23, 199, 233, 234, Ankara 2011