Türkiye'nin bulunduğu stratejik konumdaki tüm ilişkileri göz ardı edilerek, Avrupa Birliği konusu neredeyse olmazsa olmaz bir tutku haline dönüştü!?

Siyasi iktidar, dönülmez ufkun sabahında, Anibal gibi tüm geri dönüş imkânını ortadan kaldıracak şekilde gemilerini yakmış, tüm varlığını bir hedefe odaklamış, umarız Türk Milleti bu sevda uğruna büyük bir şamar yemez.

İktidar sadece ilk 12 ayında 35 milyar dolar borçlanarak, borcu borçla kapatabilmenin telaşı içine düştü.

Güneydoğu'nun güvenliği, Irak'taki Türkler'in geleceği 8.5 milyar dolarlık, oltanın ucundaki yeme endekslenmiş durumda. ÇÖ (Çuvaldan Önce) bir sürü kırmızı çizgimiz varken, o makus tarihten sonra, ÇS (Çuvaldan Sonra) artık dümensiz bir gemi gibi okyanus sularında sürükleniyoruz.

AB için telaşlanmamıza gerek yok!?

Avrupalı monşerler bizim için yeni senaryolar yazdılar, buyurun okuyalım:

Türkiye AB dışında, tampon bölge olsun

Geçtiğimiz aylarda birçok ülke başkanı ve Avrupa Birliği yetkililerinden Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğini destekler nitelikte açıklama gelmişti. Ancak AB İç Piyasa Komisyonu Komiseri Frits Bolkestein'ın, "Türkiye AB dışında bir tampon bölge olarak tutulmalıdır" sözleri, uzun süre sonra ilk defa üst düzey bir AB yetkilisinin ağzından duyulan Türkiye'nin AB üyeliği karşıtı açıklama oldu. The Limits of Europe isimli kitabında görüşlerini paylaşan Bolkestein, sınırları genişletilmiş bir Avrupa'nın kötü sonuçlar doğurabileceğini iddia etti. Türkiye gibi Moldova, Belarus ve Ukrayna'nın da aynı şekilde AB dışında tutulması gerektiğini söyleyen Bolkestein, Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkanların başında geliyor. AB'nin kendine ait bir iç piyasasının olduğunu söylenen Bolkestein, AB'nin uygun olmayan bir genişlemesinin sonucu olarak yeni üye olacak ülkelerin, ekonomik faktörlere uyum sağlamakta zorluk yaşayacağını belirtti.

Endişeye mahal yok!?

Avrupalı biraderler bize yeni roller hazırlıyorlar.

ABD'li ağamız da boş durmuyor, o da BOP'ta bize uygun bir figüranlık düşünür herhalde.

BOP: Büyük Ortadoğu Projesi!?

Hakikati düşünmek güzel, aldanmak ayıptır.

Eflâtun