“Matematik ne işe yarar?” diye sorduğumuzda dahi matematik devreye girer çünkü ne işe yardığını sorgularken muhakeme eder, analiz eder ve konuların birbiri ile olan ilişkisini anlamaya çalışırız ve tam olarak matematiksel düşünürüz.

Ölçü, mukayese, hesap, muhakeme, analiz etme, matematik gerektirir.

Matematik deyince akla ilk gelen sayılardır ancak matematik, sayıların çok ötesinde bir alanı kapsar.

Ayrıca Beden, ruh, duygu ve zihin sistemin parçalarıdır birinde oluşan değişim ve gelişim diğerlerini etkiler.

   

Mudanya-İstanbul yolculuğum matematik gerektirdi

     

Örneğin geçen hafta Mudanya-İstanbul/İstiklal caddesi aynı gün içinde gidiş-dönüşü planlarken hep matematik devrede idi.

İdo ile vardığım Yenikapı Metrodan İstiklal caddesine çıkan Şişhane Metro durağında inerek 1. Adresim Ortak Yaşam Vakfına ve daha sonra İstiklali boydan boya yürüyerek gezi parkı karşısında 2. Adresim olan Odtümist e gitmeyi planladım.  Bir yığın seçenek var ve hesap yapıyorum; matematikle iç içeyim.

Geometrinin ortaya çıkışı

Geometri tarım arazilerinin yüzölçümünün hesaplanması ile ortaya çıkmıştır. Eski çağlarda Nil nehrinin taşmasıyla sürekli değişen arazi büyüklüğüne göre Mısırlılar vergi ödüyorlardı. Bugün ki geometrinin ilk gelişimi tarım arazilerinin ölçümü ile başlar.

Matematik, felsefe, sanat bizlere estetiği, doğru düşünmeyi, doğru soru sormayı, analitik düşünmeyi, muhakeme edebilme yeteneğini, problem çözme becerilerini kazandırır ve olaylar karşısında daha estetik tavırlar sergilememizi sağlar.

Matematik-Adalet ilişkisi nedir?

“Akıl oyunları” adıyla hayatı beyaz perdeye yansıtılan Nobel ödülü ünlü matematikçiJohn Nash, Türkiye’nin matematik sıralamasında dünyada son sıralarda olduğunu duyduğunda, tepkisini, “İyi matematik bilmeyen toplumlarda adalet yoktur” diyerek göstermişti.

Gelişmiş ülke hukuk fakültelerinde matematik temel derstir çünkü hukukçu başarısında muhakeme edebilme en temel yetenektir bu yeteneği en iyi geliştirilmiş bir matematik zekası sağlar.

Adaletin otorite karşısında sekteye uğradığı dönemlerde hukuk temsilcilerinin çıkarları yada korkuları nedeniyle otoriteye göre davranmaları adalet terazisinin dengesini bozar ve matematik denklemleri doğru kurulmazsa sonuç yanlış çıkar.

Platon(MÖ429) kurduğu Sosyal bilimlerin giriş kapısına, “geometriyi bilmeyen girmesin” diye yazdırır çünkü

matematiğin çok yönlü bakış açısını önemser.

Biz her konuya “bu ne işe yarar” diye bakmayız.

Bir okuyucu roman okurken, bir müzisyen müzik yaparken ya da bir sporcu spor yaparken aldığı keyif ya da bir konuyu öğrenirken oluşan öğrenme mutluluğu karşısında,“bizim ne işimize yarar?” diyemeyiz.

Çünkü insan, biyopsikososyal bir varlıktır ve sürekli değişim gelişim içindedir. Bizim bedensel, ruhsal ve sosyal iyi oluşa ihtiyacımız vardır

Bu yüzden çözdüğümüz bulmaca, oynadığımız satranç, tavla, zihin oyunları, yaptığımız spor, dinlediğimiz müzik değişmeye ve gelişmeye programlanmış yönümüzün tatmini sağlarlar.

Matematik felsefe sanat edebiyat alanları, sosyal bilimler, dil bilimleri, siyasal ve fen bilimleri birbiri ile ilgili disiplinlerdir.

Ör:  Bir müziğin matematiği bozulursa gürültü olur.

En zeki insan matematik, sanat, spor ve dil ile ilgili olan insandır.

Beynimizin sol yanı matematik, muhakeme etme, analitik düşünme yazmak ile ilgili iken sağ yanı ise sanat, sezgi ile ilgilidir.

Yapılan araştırmalarla hem sol beyin, hem sağ beyin geliştikçe zihinsel gelişim en az on misli arttığı gözlemlenir.

-Albert Einstein’in hayatını incelersek onun matematik fizik kadar müzik ve sporla olan iç içe olduğunu görürüz. O çok iyi keman çalar ve iyi bir yüzücüdür.

-İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet, surları yıkan topların matematik hesabını yapandır. İstanbul’u tüm dünyada sanatın bilimin merkezi haline getirmek için sanatçılara bilim adamlarına gösterdiği ayrıcalıklar ve onun Arapça, Türkçe, Farsça, Yunanca, Latince, Sırpçayı bilmesi sıra dışılığını ortaya koyar.

-Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tıpkı Fatih Sultan Mehmet gibi hem Matematik, hem bilim sanat konularına verdiği önem ve çok iyi Fransızca bilmesi Almancayı konuşabilmesi ve Balkanlarda yetişmesinden dolayı Rumca ve Bulgarca konuşabildiğini ve birçoğu Fransızca binlerce kitap okuduğu bilinir.

Çok yönlü olan insanın gelişimi çok yönünün gelişimi sayesindedir.

Tek yönlü olmak başarı getirmez.

  

-Son olarak sadece Matematiğe yoğunlaşmış kişilerin sanatla sporla sosyal yaşamla ilgilerinin azlığı onların gelişimimin tek yönlü olmasına neden olurken durumu idare edecek düzeyde olan seviyeleri onların matematik alanında çok büyük başarılara imza atmalarına imkan tanımaz.

-Aynı mantıkla sadece hukuk, sadece mühendis, sadece doktor, sadece siyasetçi vb olmak ile mesleğinde büyük başarılara imza atmak zorlaşır.