Evet... Farkında mısınız bilemiyorum ama insanlığa dayatılanlar, sunulanlar ile yaşananlar, hissedilenler bambaşka...

Ekonomik krizin, salgın hastalıkların, savaşların, doğal afetlerin getirdiği küresel fatura oldukça can sıkıcı. Gelecek kaygıları, hayal kırıklıkları, umutsuzluklar, yetersizlik hissi, başarısızlık hissi, yorgunluk, bezginlik, belirsizlikler.....

Son zamanlarda sizlerin de beyinleri iyice gevezeleşti hiç susmak bilmiyor değil mi? Sessizliğe, sakinliğe, yalnız kalmaya da daha fazla ihtiyaç duyar oldunuz mu? Bu bağlamda devir Öz'e dönmek devrini de kapsıyor diyebiliriz.

Günümüzde pek çok kişinin aynı durumda olduğunu hatta insan psikolojisine vakıf olan psikiyatristlerin, psikologların, sosyologların bile başka bir meslektaşının desteğine, farklı bir bakış açısına ihtiyaç duyabildiğini hatırlatarak sizleri biraz rahatlatmak istiyorum.

Bazı dönemler sıkıntılar üst üstte geliyor, daralıyoruz, bocalıyoruz. Bazen bunları ruhen ve bedenen kaldıramayabiliyoruz. Neticede insanız ve bizlere ait tüm duyguları yaşamamız gayet normal. Karşıt duyguları tatmadan değerleri de anlamlandıramayız. Kaldı ki hızla değişen, farklılaşan Dünyaya ayak uydurmamızda hakikaten kolay değil.

Peki evvela ne yapmalıyız? Küresel şeytanların insanlığa sundukları ile gerçekler arasında ki uçurumları görebilmeliyiz, çok yönlü ve küresel bakış açımızı geliştirmeliyiz. Farkındalıklarımızın en yüksek düzeyde olması için gayret etmeliyiz. Ölü toprağını üstümüzden atıp, umutsuzluklarımızı çöpe basıp, bir an önce kendimizi toparlamalıyız.

Sorunlarımızı tespit edip, kabul etmek akabinde bunlara çözüm yolları bulup bunları uygulamak zorundayız. Odağımız ne ise, nerede ise enerjimiz oraya akar. O halde çözümlere, sağlığa, barışa, bütünleşmeye, iyiliğe, güzelliklere odaklanmalıyız.

Toplumun bireylerden oluştuğunu hepimiz biliyoruz. Öyleyse her bir birey sorumluluklarının bilincinde olarak üzerine düşenleri hakkıyla yapar ise toplumsal başarıya, huzura, güzelliklere erişebiliriz.

Hadi..! Önce kendi elinizden tutun, kendinize sımsıkı sarılın ve en önemlisi kendinize güvenin, içinizde ki gücünüze...Sonra sımsıkı sarılın sevdiklerinize, çevrenize...

"Elinizden gelenin en iyisini yapın ve kendinizi İlahi akışa bırakın" derim.

Saygılarımla, esenlikler diliyorum.