Geleceğin Para Düzeninin anlatıldığı

“NOMİSMA” BAĞIMSIZ VE MİLLİ PARA SİSTEMİ raflarda yerini aldı

 

İSTANBUL / FUNDA AKOSMAN ERMAN

Dr. Artuğ ÇETİN ilk kitabı, NOMİSMA Bağımsız ve Milli Para sistemi ile geleceğin para düzeninin nasıl olacağını ilk kez masaya yatırıyor.

Piyasada gerek nakdi olarak kullandığımız, gerekse elektronik ortamda banka hesaplarında tuttuğumuz paranın tamamı Merkez Bankaları tarafından tedavüle çıkarılmamış, yani üretilmemiştir.

Günümüzden geleceğe değişecek para sisteminin anlatıldığı, Türkiye’de bu anlamda yazılmış ilk kitap Bağımsız ve Milli Para Sistemi NOMİSMA; para, ekonomi ve geleceğin parasal düzeni ile ilgili bilmediğimiz pek çok gerçeği okuyucuyla paylaşıyor.

Para ile ilgili bilmediğimiz gerçekler Nomisma'da 

 Kitabın yazarı Dr.Artuğ Çetin yaptığı açıklamada  “Türkiye gündeminde çok yer tutmamasına rağmen, Dünyada uzun süredir tartışılan paranın geleceği ve demokratikleşmesi artık halihazırdaki para sisteminin sonuna geldiğimizin kanıtıdır.

Üretilen madeni ve kağıt paraların piyasalarda kullanım oranı bazı ülkelerde %1’lere kadar düşmüştür. Bu da şu anlama gelir; devlet yani Merkez Bankaları, artık para üretmemektedir. Sistem devletler açısından kabul edilemez bir noktadadır. Adı üzerinde kısmi rezerv bankacılık sistemi, kısmi bir parayı referans vererek misli bir parayı kullanıma sürmektir. Bu da yeni üretilen paranın adeta karşılıksız olması anlamına gelmektedir. Diğer taraftan günümüz para ve bankacılık sistemi gereği kredi vermek suretiyle ticari bankalar tarafından yani “borç” karşılığı gerçekleşen bir para üretiminden bahsetmekteyiz. Buradan anlaşılan, kullanıma sürülen her birim paranın karşılığının “borç” olduğu gerçeğidir.

Para hacmi diye bahsettiğimiz kurgu, günümüzde borç hacmi şeklinde yorumlanabilir. Çünkü ticari bankaların kullanıma sürdüğü kaydi para ile meşru Merkez Bankalarının üreterek kullanıma sürdüğü nakdi para arasındaki oran, kaydi para lehine %90’lara ulaşmış durumdadır. Yani para hacminde Merkez Bankaları’nın payı %10’lara düşmüştür. Dolayısıyla parasal hacmin kontrolü meşru Merkez Bankaları’ndan çıkıp, ticari bankalara geçmiştir. Bağımsız ve Milli Para Sisteminin hayata geçmesi durumunda Merkez Bankaları para hacminde tam kontrole ulaşabilecek ve buna bağlı olarak da devletler halihazırdaki kamu borçlarını önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde geri ödeyebilecek finansal kabiliyete erişebilecekler. Böylelikle vergi gelirleri, borç ödemek yerine; toplumun refahı için kullanılabilecek. Bu konudaki araştırmalarım ve dünyanın geldiği noktayı  olabildiğince yalın bir dille  “Nomisma-Bağımsız ve Milli Para Sistemi” adlı kitabımda tüm detayları ile açıkladım” diyor.