Köpeğinizin bir gün sizi terk edeceğini düşünmeden seversiniz.

O giderse;

Yüzünüz sararacak, içiniz burkulacak, yalnızlığın şahını yaşayacağınız ihtimalini tahmin etmeden seversiniz onu.

Alt tarafı bir hayvan dediklerinde; öfkelenirsiniz.

“O it, bir hayvan parçası’’ söylediklerinde; hem size hem köpeğinize hakaret olur.

Dostum, canım, sırdaşım diye öyle içten sahiplenirsiniz ki; insanların size burun kıvırmasına aldırış bile etmezsiniz.

Ona laf eden çoğu insanla tartışır, onun üzerine konacak sineğe bile kafa tutarsınız.

Başlarsınız;

“Köpeğimi kabul etmeyen beni de kabul etmesin!’’ demeye.

Köpeğinizin hislerin deki içgüdüsel, şaşmazlık doğallık, saflık, dedikodudan, ikiyüzlülükten arınmışlık sizi şaşırtır.

Köpeğinizin, bilgeliğini gözlemleyip, davranışlarıyla kurallarınıza uyumunu gördükçe şaşırırsınız.

Sizi doğanıza aslınıza dönüştürünce; kendinizdeki farkı gözlemlersiniz.

Onun sevgisini, sadakatini, aşkını bitmez tükenmeyen bağlılığını gördükçe; kendinizden utanır, nankör olmamayı öğrenirsiniz.

Hatta çoğu olumsuz davranışlarınızı törpüler. Temiz iyi niyetli köpeğinizin karşında kendinizden utanırsınız bile.

Biz insanların menfaatçi yaklaşımlarındaki o yalaka davranışlarla onların sadeliği,i çtenliği ile mahcup olursunuz kendinize.

Eve gelme nedeniniz çoğalır.

Sizi kapıda bekleyen çıkarsız bir aşk vardır.

Onun size muhtaç olduğunu bildiğiniz halde; asıl onun sevgisine sizin daha muhtaç olduğunuzu anlarsınız. Bu her geçen gün sizi ona bağlar.

Onun yüksek enerjisiyle; işinizde, ilişkinizde, çalışmalarınızda daha başarılı olduğunuzu hissettikçe bunun mutlulukla ilgisi olduğunu fark eder onu daha çok seversiniz.

(Köpeklerimiz sahiplerini çok iyi analiz ederler. Hüzünlü olduğumuzda daha çok bizimle ilgili,sevinçli olduğumuzda daha hareketli olurlar.

Sahiplerinin ruh  durumuna göre üstün sezi, duyu ve içgüdüleriyle hayatımıza anlam katarlar.)

Keşke; onlarda olan çıkarsız sevgiye, önsezi ve doğallığa sahip olsaydık..

Tehlikeleri onlar gibi önceden hissedip önlem alabilseydik; o zaman ne incinir,  travma yaşardık, ne ayrılıklar dolusu evlilikler, ne de kötü insan ilişkilerini yaşardık.

Ne yazarsam yazayım;yaşamadan anlaşılmaz ki; yada o güçlü sessiz dost köpeklerimizi sevmeden olmaz.!

Kaç insan insana sevgi adına yeminli kalır. Ama onlar ant içmiş gibi sahibine aşık ve sevdalı kalırlar.

Kaç insan yalnızlığınızı gidermek için bir ömür boyu sizi her halinizde kabul eder, dizinizin dibinde oturur. Ama o her gün gece yanınızdadır.

Kim dinler sizi; hangi, dostunuz arkadaşınız yada aile bireyleriniz?

Ama o sizi bıkmadan yorulmadan sessizce sonsuza kadar dinler.

Eleştirmeden, sorgulamadan, yaralamadan; sırlarınızı bir başkasına dedikodu yapmadan dinler sizi.

Hangi yola giderseniz gidin.

‘’Canım sıkkın gelmiyorum’’ demez sizden önce hazırlanır kapıda belirir. Tehlikelerden korumak için size yol arkadaşlığı yapar.

Size gelecek zararı sezinlediği gibi gardını alır hırlar karşıdakinden korur.

Sahibine sonuna kadar canla başla vefa eder.

Peki;

bunların hepsini ona yaş,kuru mama, ödül maması veya su vermeniz için mi yapıyor?

HAYIR ASLA…!

Sizin kalbiniz, iyi niyetiniz sevgi dolu emeğiniz beraberliğiniz için.

Onu kaybetmeyi hiç düşünmezsiniz.

Bir ömür boyu sizin gibi uzun ömürlü olacağına emin olup,onunla yaşamak en büyük hazzınız olur.

Sonra bir bakarsınız bir şeyler eksiliyor,azalıyor adını koyamadığınız bir huzursuzluk içinizi kapladığında;

O çoktan hissetmiştir öleceğini.

O gün sizi daha çok öper, koklar, gözleri gözlerinizde daha çok takılı kalır.

Dakikalarca gözlerinize yüzünüze bakar.

Hastalığını ağrılarını sizden gizlemeye çalışır; son nefesine kadar; “sahibim üzülmesin”.

Ta ki; siz en yakın veterinere gittiğinizde içini bir endişe kaplar.

“Eyvah! sahibim üzülecek beni kaybedecek!’’

Başlar bu defa son rolünü yapmaya sizden uzaklaşır, bakışlarını saklar. Doktorunun gözünün içine bakar.

‘’Ya yaşat ya öldür beni, sahibimi daha fazla yorma’’

Sonra kollarınıza gelir ve son seste;

‘’Affet seni terk ediyorum. Bu dünyada sevgim kadar ölümümde varmış’’.

Kaybettiğiniz dört ayaklı dostunuzdur.

Aşkınız,

Sırdaşınız,

Yoldaşınız,

Sevginiz,

Sadakatiniz

Umudunuz,

Yaşam enerjiniz.

O gidince bir sessizlik başlar yüreğinizde, bir kimsesizlik oluşur dünyanızda.

Bir daha anlarsınız;

Gerçek sevgilerde bitermiş bir gün.

Bir daha öğrenirsiniz;

‘’Bir köpek sadece ölünce terk edermiş sevdiğini.!’’