2022 yılında dünyada 1 milyon insana kolorektal kanser tanısı konacak ve 350 bin kişi bu hastalıktan hayatını kaybedecek!
Tüm dünyada ve ülkemizde kolorektal kansere farkındalık oluşturmak için çeşitli etkinliklerin gerçekleştirildiği Mart ayındayız. Farkındalığın en önemli olduğu kanserler şüphesiz ki önlenebilir olanlar. Kalın bağırsak ve rektum kanserleri de bunlardan biri. Ülkemiz de dahil olmak üzere birçok ülkede sağlık otoriteleri kolorektal kanserler için tarama programları uygulamaktadır.
Kolorektal kanserler bütün kanserden ölümlerin%12’sinden sorumludur. Kadınlarda ikinci, erkeklerde üçüncü en sık görülen kanser türüdür ve çoğu 50 yaşından sonra ortaya çıkar. Yaşam boyu kolorektal kansere yakalanma olasılığı erkeklerde %4.8 ve kadınlarda %4 gibi oldukça yüksek oranlardadır.
Kanserden korunmak farkındalığın ilk ve en önemli basamağıdır kuşkusuz. Bilimsel çalışmalar yaşam tarzı ve beslenmenin kolorektal kanser gelişiminde genetik faktörler kadar önemli bir rol oynadığını göstermektedir. İşlenmiş gıdalar, liften fakir beslenme, şarküteri ürünleri, kırmızı et tüketimi, obezite, hareketsizlik, alkol ve sigara kolorektal kanserler için iyi bilinen risk faktörleridir. Bunlardan en azından bir kısmını hayatımızdan çıkarmak kanser riskini ciddi oranda azaltacaktır. 50 yaşından büyük olmak başlı başına bir risk teşkil etmekte, iltihabi bağırsak hastalıkları (ülseratif kolit ya da Crohnhastalığı) ve birinci derece akrabalarında kalın bağırsak kanseri olanlar yine yüksek risk taşımaktadır.
Yaşam tarzı ve beslenme dışında kolorektal kanserden korunmak için yapılabilecek en önemli şey yaşa ve aile öyküsüne uygun tarama programlarını takip etmektir. ABD'de yapılan bazı çalışmalar kolorektal kanser tarama programlarının düzenli olarak uygulandığı bölgelerde ölüm sıklığının düştüğünü ortaya koymuştur.
Peki, kolorektal kansere yakalanmamak için gerekli tüm önlemleri alsak da kanser yakalanabilir miyiz? Bu önlemleri almak ihtimali düşürse bile tamamen ortadan kaldırmıyor. Aile öykünüz ve tıbbi geçmişinizi değerlendiren hekiminizin tavsiye ettiği şekilde ve aralıklarla dışkıda gizli kan ve kolonoskopi tetkiklerini yaptırmak kolon kanserinden korunmanın en etkili yoludur. Kolorektal kanserlerin polip adı verilen milimetrik çıkıntılardan oluştuğunu biliyoruz. Bu çıkıntılar kolonoskopi esnasında görüldüğünde aynı seansta kolaylıkla kansere dönüşmeden çıkarılabilir. Yine erken evrede bulgu vermeyen küçük bir tümör kolonoskopi ile yakalanabilir. Kolorektal kanserler sinsi, yavaş ilerleyen hastalıklardır ve erken evrelerde hiçbir belirti vermeyebilir. Kolonoskopi ile erken bir evrede teşhis edildiğinde tedavi başarısı çok yüksektir. Erken evrelerde hastaların çoğu bu hastalıktan tamamen kurtulabilir.
Hepimizin mutlaka ailesinde ya da yakın çevresinde 50 yaş üzeri sevdikleri var. Eğer bu yazıyı okuyorsanız sevdiklerinizin sağlığı için kolorektal kanser farkındalığını sohbetlerinizde gündeme getirin ve risk altındaki herkesikolorektal kanser taraması yaptırmaya teşvik edin. Kolorektal kanser farkındalığına destek olun.
Sağlıklı kalın. Mutlu kalın.