(OLAYLAR)

Keşmir, Pulwama'da 14 Şubat'ta polis teşkilatına bağlı milis gücüne yapılan bombalı saldırıda 44 Hint askeri ölmüştü. Terör saldırısını üstlenen Ceyş-i Muhammed örgütüne yönelik Pakistan'da düzenlenen operasyonda, örgütün kurucusu Mevlana Mesud Azhar'ın oğlu ve kardeşinin de aralarında bulunduğu 44 kişi yakalandı. 

Saldırının sorumluluğunu Ceyş-i Muhammed örgütü üstlenirken Hindistan İçişleri Bakanı Rajnath Singh, terör saldırısı sonrası Pakistan’a uygun cevabın verileceğini açıkladı. Başbakan Modi saldırıyı korkakça ve alçakça olarak nitelerken bir araya gelen siyasi parti temsilcileri yaptıkları ortak bildiride “her türlü terörizmi ve sınır ötesinden teröre verilen desteği” kınadıklarını deklare ettiler.

Pakistan İçişleri Bakanı Şehriyar Afridi, eyalet temsilcileriyle terörle mücadeleyi değerlendirdiği toplantının ardından yaptığı basın toplantısında, söz konusu operasyonun uluslararası baskılar nedeniyle değil terörle mücadele politikaları gereği gerçekleştirildiğini söyledi. Aralarında  Ceyş-i Muhammed'in kurucusu ve lideri Azhar'ın kardeşi Müftü Abdur Rauf ile oğlu Hamad Azhar'ın da olduğu toplam 44 kişinin yakalandığını aktaran Afridi, Pulwama saldırısıyla ilgili Hindistan'ın sunduğu dosyada güvenilir delillerin bulunmadığını belirtti. Afridi, eyalet temsilcileriyle yapılan toplantıda, tüm terör örgütlerine karşı terörle mücadele için hazırlanan Ulusal Eylem Planı'ndaki her adımın uygulanacağını ifade etti.

Keşmir direniş lideri Yasin Malik, 25 Şubat'ta gözaltına alındı. 28 Şubat günü Cammu ve Keşmir'de Hindistan makamları tarafından yapılan daha geniş bir baskı sonucu tutuklandı. Bağımsızlık yanlısı Jammu ve Keşmir Kurtuluş Cephesi (JKLF) şefi, iki yıla kadar hapse girebilecek olan tartışmalı Kamu Güvenliği Yasası kapsamında yargılanacak. Pakistan yanlısı Hurriyat Konferansı'nın hiziplerine başkanlık eden Mirwaiz Umar Farooq (Mirvaiz Ömer Faruk) tutuklanmayı kınadı.

Daha bu olaylar yatışmadan 7 Mart 2019 tarihinde Hindistan'ın işgali altında tutulan Cammu Keşmir'in Pulwama kentinde otobüs durağına bombalı saldırı düzenledi. Bombanın patlaması sonucu en az 18 kişi yaralandı. 

Yeni Delhi yönetimi bütün bu saldırılarla ilgili olarak Pakistan'ı suçladı. Pakistan saldırıları kınadı. Hindistan’ın yaptığı suçlamaları reddetti.

Hindistan, 26 Şubat'ta Keşmir Kontrol Hattı'nın Pakistan tarafında bulunan terör örgütü hedeflerine hava saldırısı düzenlediğini duyurdu. Pakistan da 28 Şubat sabahı, hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle Hindistan'a ait iki savaş uçağını düşürdüğünü bildirdi. Ayrıca Pakistan uçakları Hindistan hava sahasına girdi. Gerilim yükseldi. Hindistan ile Pakistan arasındaki bilek güreşinde Hindistan’ın askeri teknoloji alanında Pakistan’dan geri kaldığı anlaşıldı. Buna rağmen Pakistan Başbakanı İmran Han, Hindistan'ı sorunları karşılıklı görüşme yoluyla çözmeye ve sağduyuyu hâkim kılmaya davet etti.

TC. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hint kıtasındaki gerilime ilişkin yaptığı açıklamada taraflara itidal telkin ederek gerilimin tırmanmasından kaçınmalarını istedi. Almanya, İngiltere, Çin ve Rusya da benzer çağrılar yaptılar.

Saldırının sorumluluğunu Ceyş-i Muhammed’i örgütü üslenmiş olmasına rağmen bu terör eylemini gerçekte bu örgüt gerçekleştirmiş olabilir mi? Örgüt liderlerinin böyle bir eylemden haberi var mıdır? Bu saldırıları biz yaptık diyerek örgüt adına basına demeç veren kimdir, kimlerdir? Bu eylemleri Ceyş-i Muhammed’i örgütü adına kimler üstlenmiştir? Dünya medyasına kim duyurmuştur? Haberin kaynağı nedir? 

Bizce bu eylem provokatif bir eylemdir, bu saldırılardan ne Pakistan Hükümeti’nin nede Ceyş-i Muhammed’i örgütünün haberi vardır. Hadiselerin kökenine inildiğinde bunun neden böyle olduğunu bundan sonraki yazılarımızda izah etmeye çalışacağız.