Kadın ve aileden sorumlu devlet bakanı Selma Aliye Kavaf, yaptığı bir konuşmada şiddet gören kadınlara en az 1 yıl en çok iki yıl çocuklarıyla kalabilecekleri stüdyo tipi evler yaptıracaklarını söyledi. Bu gelişmeyi olumlu olarak değerlendirirken, aslında önemli olan kadına şiddet uygulayan erkeklerin de tedavi edilmesinin gerektiğinden bahsetmek istiyorum. Eşini döven erkeğin ruhsal durumu değişmedikçe şiddetin ailenin diğer bireylerine de yönelmesi ihtimali yüksektir. Çeşitli araştırmalara baktığımda kadının dövülmesine ilişkin bir çok çalışma yapıldığını gördüm. Halbuki Türkiye’de bu kadar çok şey düşünmeye yani nedenleri bu kadar araştırmaya gerek yoktur. Nedenler bellidir aslında... İşte size birkaç basit örnek: Ataerkil toplumdan geldiğimiz yalanını duyarak yetiştiğimizden, erkeğe saygı göstermek, her kadının çocukluğundan bu yana duyduğu hikayelerden biridir. “Aman “kızım” derler büyükler “Erkeği kızdırmaya gelmez, eli ağırdır vurdu mu karşılık veremezsin...” Buna karşılık hiç bir erkek çocuğa büyüdüğünde genç bir bayana nasıl saygılı ve nezaket dolu davranması gerektiği söylenmez. “Küfür et bakalım” denir çoğunlukla. “Bir patlat babaya da görsün abiler ne kadar güçlü olduğunu...” Bu zihniyette yetişine bir erkek çocuk gücün kendisinde olduğunu ve istediği anda gösterme yetkisinin bulunduğunu öğrenmiştir bile... Gerisi büyüdükten sonra uygulamaya kalmıştır. Kadın bundan sonra, erkeğin istediği zaman gücünü üzerinde sınadığı bir “deneme tahtası” olarak görülmeye başlanmıştır. Ruhsal sorunları olan erkeklerin sıkıntıyla geçirdiği bir işgünü sonrası, eve geldiğinde üzerindeki stresi karısını döverek attığı bir deneme tahtası... Sırf evli olduğu için eşinin isteği dışında karısına tecavüz eden erkek, olayın sonunda da dayak atmayı ihmal etmememiştir mesela. Bir de işin psikolojik boyutu vardır elbette. Eşlerine sürekli hakaret eden, onları hakir gören erkekler yok mu çevrenizde? Böyleleri kendilerinden daha güçsüz gördükleri kadınları bir de psikolojik olarak ezerek kadının kendisini değersiz hissetmesini sağlamaktan büyük haz alırlar. Bunun için, etrafımızda bu kadar sağlıklı olmayan ebeveynler tarafından yetiştirilmiş erkek varken, şiddetin devam etmemesi imkansız gibi gözüküyor. Ben şiddete bu açıdan baktığımda oldukça keyfi olduğunu görüyorum. Yoksa, normal bir insan hayatının getirdiği sıkıntıları eşiyle paylaşma yoluna gitmez mi? Elbette ki kadınlar için birşeyler yapılmasını destekliyorum. Ama bunu yapan erkekleri de tedavi etmek oldukça önemli. Yoksa bu şiddet sarmalından nasıl kurtulabiliriz ki...