5.Aralık.1934’te kabul gören “Kadın Hakları Günü’’ bu gün.

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, yaptığı devrimlerden en önemlisi;

“Kadına seçme ve seçilme hakkı” verilmiş olmasıdır.

Ülkemizde ve dünyada her gün daha fazla artan “kadına şiddetler’’ hepimizi üzen bir durum.

Sadece, bu gün de bu konuyu ele almak çok yetersiz.

Geçiştirilmeyecek kadar hassas ve önemli bir konu.

Bizler bayılıyoruz;

Özel ve anlamlı günlerin yıl dönümü kutlamasına; O gün sesimizi duyurdukça her şeyin biteceğine inanıyoruz.

Ya sonrası?

Devam eden kadın eziyetleri, yoksullukları, travmaları artıkça artıyor.

Kadına şiddet erkekler tarafından yapılıyor diye biliyoruz. Bunu açıkça görüyor, duyuyoruz.

Hiç düşündünüz mü?

Peki;

Kadın, kadına neden şiddet uyguluyor?

Şiddet sever erkekler kadar, kadınının kadına şiddeti hakkında konuşmak istiyorum.

Kadınların, kadını yok saydığı kötülükleri olmazsa belki de erkekler, caniliğe cesaret edemeyecekler.

Bizler birbirimizi sevdiğimiz, sınırlarımıza, haklarımıza saygı duyduğumuz sürece daha güçlü olacağız.

Kadınlar,kadınları kollayıp koruduğu sürece kadınların eşsiz, muhteşem olduklarını daha iyi anlayacağız.

Kadın, kadını eleştirmeyi çok seviyor.

Kadın, kadının giyiminden tut, sahip olduğu her şeye kıskançlık yapıyor. Hatta bazen daha ileri gidip öfke, nefret, iftira atıyor.

Ayakları üzerinde duran başarılı kadının karşısında; aşağılık duygusu yaşıyor ve onun için her türlü entrikayı arkadan yapıyor.

Kadın, evli diğer kadının kocasına göz dikiyor.

Bunun için dişiliğini kullanıp bir erkeği boşandırıncaya kadar utanmadan, arsızca yuva yıkan kadın oluyor.

Kadın, kadın olma onurunu yaşamak yerine edepsizliği tercih ediyor.

Kadın, kendisi için yaşamak yerine bir erkeği kazanmak için; kişiliğini, gururunu ayaklar altına alabiliyor.

Birçok evlilik kahrolası “ruhen arızalı’’ erkeklerin şiddetinden bitse de, diğer evliliklerde kadının, kadına düşman olduğu “o kötü kadınlar’’ yüzünden sonlanıyor.

Kadın ve erkek şiddetinin asıl nedeni çocukluğunda “sevgiyi” yeterli almamasından ve cinsel eğitimi yanlış almasından kaynaklanıyor.

“Sevgisiz’’ kadın, sevgiyi yaşayan kadının gizli katili oluyor.

Erkek, şiddetinin altında yatan; sevgisizlik ve cinsel eğitimi yanlış almasındandır.!

Bu yüzden;

kadın hakları veya diğer önemli günlerde sesimizi duyurmak yerine bu işi kökten çözmek gerek.

Bunun için;okullarda zorunlu ‘’Cinsel eğitim’’ dersleri müfredata alınmalı.!

Ülkemizdeki tecavüz ve cinayetlerin çoğunu yapan; sapık dürtüleri yoğun olan erkekler tarafından yapılıyor.

 Bu türlerin yarınlarımıza korku vermemesi için;

Okullarda acilen ‘’cinsel eğitim dersleri’’ hakkıyla özümsenerek verilmeli.

‘’Cinsel eğitimi,r uh sağlığı yerinde olan erkekler şiddet meyilli olmayacaklardır.!’’

Arızalı erkek ve kadınların,şiddetinden kurtulmak dileğiyle, mutlu yarınlar…