Son zamanlarda, kadın erkek katılımına eşit davranan Futbol Federasyonunu kutlamak gerek.
Çocuk ve kadınların futbol maçlarını izlemeleri için olanak sağlaması takdir edilecek bir durum olsa da; insan, maça gidince keşke kadınlar evlerinde otursalarmış diyesi geliyor.
Geçenlerde bir yakınımın daveti üzerine maça gittim. İki güçlü başarılı takım sahadaydı... Futbolcuların sahaya geldiği o an taraftarların alkışları, harbiden insanı heyecanlandırıyor. Coşku veriyor.
Hakemin, maçı başlatmasıyla herkes pür dikkat seyrediyordu. Bulunduğum tarafa karşı gol atılınca adeta kıyamet koptu. Karşı taraf coşku ile sevinç çığlıkları atarken benim bulunduğum taraftaki argo sözcükler tek tek havaya fırladı.
Şu kirli sözler, argo kelimeler ne erkek, ne kadın Türkçesine yakışmıyor. Hep kızmışımdır; insanların kaba konuşmalarına...
Ne yazık ki; bırakın maçları, arkadaş sohbetlerinde, telefon iletişimlerinde, güzel konuşma arasında bile insanların birbirine illa o çirkin sözleri eklediğini sıklıkla görür olduk. Bunu politikacılarda, seyircilerde, eğitimli, eğitimsiz meslek sahibi vatandaşlarda yapar olmuş halde…
Yetişkinleri bir yana bırakalım, ilköğretim, lise ve üniversite çocuk ve öğrencileri bile birbirlerine hitap ederken; ulan, len, manyak, salak gibi Türkçemize yakışmayan diyalogdalar…
Bu tür çirkin sözlerin fazlasını bir maça gittiğinizde daha çok görebiliyorsunuz…!
Daha da kötüsü; “Kadınların” son zamanlarda maç sevdalarında daha çok argo konuştuklarını görmek cidden nezakete aykırı bir davranış…!
İşte; bulunduğum maçta karşı tarafın her gol attığında yanımda arkamda önümde, çocuklarıyla birlikte maç izlemeye gelen sevgili hemcinslerim olabildiğince ağır küfürleri savuruyorlardı.
“İçimden, bir an neler oluyor...” deyip, küfür eden kadın cinslerime ters ters baktım…
Benim yerimde olsanız sizde bakıp ve kadın oluşunuzdan utanırdınız.
Başı örtülü bir hanım, öyle kaptırmıştı ki kendisini, çocuğu yanında olmasına rağmen aldırmıyor küfür ediyordu. Bir an dikkatle baktığımı fark etti ve;
- Ne var? Dik, dik bakıyorsunuz, hep erkekler mi küfür edecek?
- Yok, tabi ki, ama kadına yakışmıyor küfür…!
- Boşver keyfimi kaçırma, senden Türkçe dersimi alacağız şimdi… dedi.
Belki de haklıydı, ona Türkçe dersi verecek değildim. Ama sonuçta o küfürleri eden yanımdaki arakamdaki ve önümdeki başı açık veya kapalı tüm kadınlar benim hemcinsimdi…!
Yerimden kalmak bir an önce küfürler arasından kaçmak istedim. Ayağa kalksam, beni linç edecek kadar sinirli ve küfürlüydüler…
Kadın dediğin;
Zarif, narin, kibardır. Konuşması, duruşu, bakışıyla... İnce hassas, duyarlıdır. Bir kadına asla yakıştıramıyorum çirkin davranışı. Ne kadar güzel olursa olsun, bir kadın çirkin konuşuyorsa tüm güzelliği yerle bir olur…!
Maç sırasında küfürlü konuşan hemcinslerimi bir an adliye koridorlarında düşündüm...
Hani; en küçük tartışma da gelip, dilekçelere yazdıkları ifadelerindeki cümlelerde:
“Eşim, bana ve çocuğuma psikolojik şiddette bulunuyor. Bize küfür ediyor. Keşke fiziksel şiddet görsem de, bu küfürleri duymasaydım..!” diyen sevgili kadınlar, tribünlerde, maç sırasında, kocalarından öç alırcasına, el kol hareketleri yapıyor ve karşı tarafın yedi sülalesine küfürleri savuruyorlardı…!
Bu küfürlere ve insanın insana saygısızlığına söyleyecek çok şey var ama bunun için etkili olacak kurumların, örneğin; Futbol federasyonun ve takım başkanlarının, “seyirci kalitesine kurallar koymaları gerekiyor.!”
Özellikle; oyuncularının, ahlaklı, disiplinli kişilik ve duruşları kadar seyircilerinde disiplin altına alınmasını federasyondan bekliyorum.
Yada küfür eden güzel kadınlarımızın, kırmızı dudaklarına biber  sürmelerini!..