KABİL AA- Afganistan'da yaşanan su krizine dair 2 bölümlük dosya çalışmasının ilk serisi olan bu haberde, başkent Kabil'de suya erişmek için büyük çaba içerisinde olan Afganların karşılaştıkları zorluklar ele alındı.

Afganistan küresel ısınmadan en şiddetli bir şekilde etkilenen ülkelerden birisi olurken, bu durum insanların suya erişimini de doğrudan etkiliyor.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) verilerine göre, 2021'de ülke genelinde suya erişim sıkıntısı yaşayan hanelerin oranı yüzde 48 iken, bu rakam 2022'de yüzde 60'a çıktı.

Küresel ısınma ve kuraklığın yanı sıra ülkede uzun yıllar süren çatışmalarla altyapının zarar görmesi, Afganların suya erişimini daha zorlaştırdı.

Halihazırda Kabil'in bazı mahallelerinde aylardır musluklardan su akmıyor.

Merkezdeki yüksek rakımlı yerleşim yerlerinde ise evlere su taşıyan hatlar da bulunmuyor.

Nitekim kavurucu yaz aylarında su temini, bu bölgelerde yaşayan insanların en büyük çilesi haline dönüştü.

Kabil'de bir yandan aşırı sıcaklarla boğuşan halk, bir yandan da işlerinden geri kalarak günün 4-5 saatini su arayarak geçiriyor.

Sokak çeşmeleri, camiler, su kuyuları ve oto yıkama yerleri evlerine su götürmek isteyen insanların imdadına yetişse de ancak su tedariki genellikle ücretli oluyor.

Çeşmelere akın eden insanlar çoğu zaman ellerinde plastik bidonlarla uzun kuyruklar oluşturuyor.

Su kuyruğu özellikle mesai saatlerinin hemen ardından artış gösteriyor.

İnsanlar, ellerindeki el arabalarıyla veya eşeklerle buldukları suyu evlerine taşıyor.

Su taşıma işi gelir kaynağı da oluyor

12 yaşındaki Nasir Ahmed Zay, sabahları okula gittiğini ve okul sonrası ise su taşıyarak ailesinin geçimine katkı sağladığını söyledi.

Son 1 yıldır bu işi yaptığını kaydeden Zay, bu işten günlük 1-2 dolar kazanç elde ettiğini belirtti.

Zay, "Sabah kalkıyorum, abdest alıp namaz kılıyorum. Camiye oradan da okula gidiyorum. Okuldan sonra da su satıyorum. Abim bana çalışayım diye eşek aldı. Parayı da abime veriyorum." dedi.

"Su satın alacak param yok"

55 yaşındaki Rona Multanşah, evindeki su ihtiyacını karşılamak için her sabah aşağıya inip caminin yanındaki sokak çeşmesinden su taşıdığını dile getirdi.

Multanşan, kocasının kalp hastası olduğunu ve bu nedenle evine su taşıyacak gücünün olmadığını kaydetti.

Afgan kadın "Sabah altı gibi kalkıyorum, bidonları alıp aşağıdaki çeşmeden su taşıyorum. 6-7 bidon getiriyorum. Ertesi gün yeniden gidip su getiriyorum. Ayaklarım da ağrıyor. Mecburum. Dinlene dinlene getiriyorum. Su satın alacak param yok." diye konuştu.

Başkentteki Dehmezeng Mahallesi'nin ileri gelenlerinden Gulam Hayderşah da kışın hava şartlarının ağırlaşmasıyla eşeklerle su taşımanın maliyetinin de arttığını belirterek evlerin olduğu tepelik bölgede bir adet sokak çeşmesinin bulunduğunu ve suların 2 günde sadece 3 saat aktığını anlattı.

Blinken'ın Çin'i ziyaretinin ardından 5 maddelik uzlaşma açıklandı Blinken'ın Çin'i ziyaretinin ardından 5 maddelik uzlaşma açıklandı

Saatlerce sırada bekliyorlar

55 yaşındaki Gül Ahmed Heyderi de evinden 5 kilometre uzaktaki çeşmeye her gün geldiğini ve burada saatlerce sıra beklediğini belirtti.

Heyderi, "Buraya gelip su götürüyoruz. Bu insanların hepsi böyle. Saat 13.00 gibi el arabasıyla buraya geliyorum ve sıraya geçiyorum. Elektrik olursa 16.00 gibi sıra geliyor. Elektrik olmazsa saat 19.00'a kadar oturup elektriğin gelmesini bekliyoruz." dedi.

Şir Ağa Akahil ise günde en az bir bidon su doldurduğunu kaydederek, "Her gün böyle. Su kıtlığı çok fazla. Bir kardeşimiz (şantiye sahibi) 8-9 aydır hiçbir beklenti olmadan suyu veriyor. Çok büyük bir sevap işliyor." ifadelerini kullandı.

3 kilometre uzaklıktaki evinden buraya gelip evine su götürdüğünü kaydeden Kazım Penahi ise uzun kuyruklardan şikayet ederek, şu ifadeleri kullandı:

"Buraya 5-6 aydır her gün geliyoruz. Bazı günler sıra gelmiyor ve başka bir yere gidiyoruz. Bazı günler de su alamadan eve dönüyoruz."