İslam’ın Dirilişi, kitabının ilk bölümünün son başlığı ‘Aksiyonda Diriliş’ bu başlıkla nihayetlendirilmiş hacmi küçük mesajı büyük bir kitap. Aksiyon, insan iradesinin açığa çıkma halidir. Aksiyon, kavramdan sahaya, teoriden pratiğe fikrin geçiş halidir. Aksiyon, harekettir, güçtür, eylemdir. Aksiyon varlığın sesidir, nefesidir. O halde, İslam’ın varlığı aksiyon ile belirecektir. İslam’ın diriliş hedefi hatta varlık hedefi için aksiyon olmazsa olmazdır.

Başından bugününe kadar İslam insanı değiştirmeye yönelen bir eylemsellik üzerine kurguludur. İnsanı ve İnsanla birlikte toplumu hedefine almıştır. İslam’ı sadece ritüelleri itibariyle eylemsel saymak hatadır. Tefekkür, İnanç, yöneliş, tavır alış ve taraf oluş gibi fikri amilleri ile de eylemseldir. Tüm bu sebepler İslam’ın Aksiyon dini olduğu sonucunu ortaya çıkarıyor. 

Efendimiz (sav) ilk ayetlerin nüzul olduğu tarih itibariyle insanların kalplerine imanın(itikadın) yerleşmesi için uğraşmış. Kalplere Allah sevgisini yerleştirerek ilk olarak dünyaya olan bakışı değiştirmeyi amaç edinmiştir. Çünkü eylemin, davranışın temelindeki itici güç tefekkür ve inançtır. “İslam aksiyonu, düşünüş, duyuş ve inanıştan ayrılmaz. Onların başladığı yerde aksiyon da başlamış demektir. Ama buraya söz konusu olan teori-pratik, doktrin-aksiyon bileşiğinde, her safhada hangisinin egemen olması gerektiğidir. Mekke ve Medine dönemlerinin sırası da bize göstermiştir ki aksiyonun, yüzde ellinin çok üstüne çıktığı safha son safhadır. Zaten, bu da, ruha öncelik ve üstünlük veren İslam inancına uygundur. Bununla birlikte, inançların yerleştirilişi döneminde de aksiyonun yokluğu farz edilmemeli. Sadece birinci dönemde, düşünce ve inanış aksiyonu, ikinci dönemde de, onlar bir yandan kat kat arta dursun, bir davranış aksiyonu başlayacaktır” s.50

Bugün aksiyon ifadesi için cihat denilebilir. İslam coğrafyalarında dahi Müslümanların varlık savaşı verdiği gerçeğini göz önüne aldığımızda İslam adına gerçekleştirilecek her müspet adım cihat nev’indendir. Çağımızın ve gelecek çağların en büyük ihtiyaçlarından biri Aksiyoner kimlikli nesillerdir. Dünü bilen, bugünkü sorunlarımızla ilgilenen, geleceğimize istikamet verme derdinde olan nesillere ihtiyacımız var. İşte bu nesil, öncü nesil, aksiyoner kimlikli, İslam’ın hedefini hasret edinen bir nesil olacak. Hedefini tutumuna aşk ettiren bir nesil olacak. İslam’ın dirilişinin kaçınılmaz gerçeği budur.

 Fakat biz aksiyonda eksiğiz, bu da bizim en büyük eksikliğimiz. İstisnaları olmakla birlikte toplum olarak dünyanın süsüne kalbimizi kaptırdığımızdan Diriliş nesillerinin varlığına şahitlik edemiyoruz. Aksiyonun alt yapısı, arka planı oluşmadı. Sezai Karakoç Üstadın dediği gibi “Cihat, bütün dallarıyla oluşmadan, ışığa çıkmaz.” İslam, hayatın merkezine oturmadan, aksiyon neslini çıkaramıyor ve İslam’ın hedeflerine hasret bir toplum oluşmadan ‘Dirilişin’ ismi sadece kitap sayfalarında, makale köşelerinde kalıyor. İnançlı olduğunu bildiğimiz insanların bile Dünyalık telâşları sebebiyle hak ettiği öneme haiz olamıyor. Realite maalesef şu ki Harita da İslam ülkelerinin yerini gösterebilmeden aciz bir gençlikle İslam’ın dirilişi bir ütopya olmaktan öteye gidemiyor, gidemez.

Beşeri ideolojilerin tepeden tırnağa kuşattığı bir toplumda İslam’ın sesini yükseltmek varlığını tezahür ettirmek kolay değil. Fakat şartların bu kadar zorlaştığı bu çağda da temsil vazifesinin üzerimizden kalkmadığı gerçektir. İslam’ı temsil aksiyonun başıdır. Temsil, en başta bize farz olan ibadet ve ritüellerin hakkıyla yerine getirilmesidir. Bundan evvel bilinmesi son derece elzem, farz kılınan ritüellerin bizdeki kemâlatı arttırmak gibi bir gayesi var.  Mustazaflarının sesini dünyaya duyurmak gayesi var. Mustazaflar için çalışmak gayesi var. İnsanı hedefine aldığı gibi dünyayı da hedefine alıp değiştirmek gibi bir gayesi var. Böyle ulvi gayelerin sahibi olan İslam aksiyonunun, aksiyoner kişilere ihtiyacı her zamankinden fazladır. 

“İslam aksiyonu bütün ihtişamıyla başladığı zaman sahte aksiyon sarhoşu kapitalizm, Hristiyanlık, komünizm ve ırkçılık aslan görmüş hayvan sürüleri gibi yuvalarına çekilecektir. Kapitalizmin aksiyonu, ezmek, komünizmin aksiyonu, zincire vurmak, Hristiyanlığın aksiyonu ışığı söndürüp karanlığın büyüsünde uyuşturmak, puta tapıcılığın aksiyonu, insanlığı evren şarabıyla kızıştırıp uçuruma itmektir. İslam aksiyonu ise, Yaratıcı-insan-evren arasındaki sulhu getirmek ve hayata ebedi barışın kanadını germek, anlamın en yaşanabilir sevincini aşılamaktadır.”s.51

Tarihe baktığımızda ne zaman İslam orduları galip gelmişse, ne zaman İslam devleti yükselişe geçmişse, ne zaman kültür ve medeniyetimiz zirve dönemini yaşadıysa orada aksiyoner kişiliklerin varlığına şahitlik ederiz. Devlet adamlığı sebebiyle Melikşah, Ordu komutanlığı sebebiyle Çağrı bey, hem devlet adamı hem ordu komutanı olarak Fatih Sultan Mehmet Han, Selahattin Eyyubi, Alparslan bunun açık örnekleridir. Bilim de Katip çelebi, Akşemsettin, Ali kuşçu, İbni sina, Farabi, İbn-i haldun, Harezmi Denizcilikte, Piri Reis, Çaka Bey, Kültür ve Güzel sanatlar alanlarında Itri, Nabi, Nefi, Fuzuli, Ahmet nakşi, Derviş Ali, Mimar sinan gibi örnekler çoğaltılabilir. Hemen her menfi faaliyet İslam’ın bir yönünü gösterdiğinden önemlidir. Ve bu aksiyoner kişilerin faaliyetleri neticesi ile dönemleri itibariyle İslam’ın diriliş önderleri oldukları söylense yanlış olmaz. 

 Bugünün şartları çerçevesinde düşünüldüğünde İslam adına, İslam için yapılan ya da yapılması planlanan her menfi davranış, düşünülebilecek en yüksek öneme haizdir. Ve işe modernizmin, batı mahsulü fikirlerin zihnimizi işgal ettiği gerçeğini anlatarak başlanmalıdır. Ancak Kimliğinin farkında olan nesiller icraat planında olumlu işler yapabilirler.

Gaye inkılaptır, gaye değişimdir. Değişim önce kendimizle başlayan bir süreçtir. Biz değişmeden hiç bir şey değişmeyecek. Bizdeki değişim, davetimizi her geçen gün daha anlamlı kılacak. Aksiyonumuz, inanç bağlarından kopmadan ve değerlerimizden beslenerek güç kazanacak. Hepsinden önemlisi İslam’a yönelen tehditlerin ve tehlikelerin farkında bir neslin varlığına şahitlik edeceğiz. Belki de bugün için Dirilişin en anlamlı mevzusu budur.