Çocukluğunu yaşamış insanlar anavatanlarında yaşamış olurlar.

Ana vatanından mahrum edildiğinden yani çocukluğunu yaşayamadığından tatminsizlik yaşayan çocuk ana babayı kızdıracak şeyler yapar. Aslında neden kızdırdığının da tam olarak bilincinde değildir bile!

Çocukların kendilerini anavatanından mahrum bırakan anne ve babalara huysuzluk yapmaları beklenen bir durumdur; bu  çocukların yetişkinlik dönemlerinde çevresi ile çok da sağlıklı ilişki kuramadığı gözlemlenir.

Bir Aile Danışmanı Olarak Gözlemlediklerim

Anavatanından mahrum edilmiş yani bebeklik ve  çocukluk dönemini kötü yaşamış çocukların yetişkinlik dönemlerinde evlilik yaşamları, meslek ve sosyal yaşamlarının sorunlu olduğunu hep gözlemlerim.

(…Bu çocuk laftan anlamıyor; ne ders çalışıyor ne bir şey! Akşama kadar o bilgisayarın başından hiç kalkmıyor biz ne yapacağımızı şaşırdık...)

Anne babanın çocuğundan sürekli şikayetçi olmaları çocukla olan ilişkilerinde sınıfta kaldıklarını gösterir.

Çocukluğunu yaşayamamış  çocukların ego sorunları, sürekli para, makam, mevki peşinde koşmaları, hayat amaçlarının kendi çıkarlarına yönelik olması  bu anlamda çıkarcı, bencil, acımasız davranışları ve empati özürlü yönleri eksik değildir.

Ne yapmalıyız?

Günde 10-30 dakika çocuklarınızla olun çocuğun çocukluğunu doyasıyla yaşamasını sağlayın.

Eğer çocuk çocukluğunu doya doya yaşarsa ileri yıllarda hayatın diğer alanlarında daha olgun olmaya daha kendinden beklenileni yapmaya başlıyor.

Anneler ve özellikle de babalar, çocuğunuzla birlikte gönül gönüle onula oynayarak yani onun iç çocuğu ile beraber olarak zaman geçirin. 

Babalar neden önemlidir?

Çocuklar genellikle annelerinin sevgilerini sorgulamazlar çünkü duygularını rahatlıkla ortaya koyan, kendileri ile daha çok temas eden, ileriki hayatlarında kendileriyle dahi en sık arayan görüşen  anneleri onların duygusal gelişimlerinde oldukça önemli etkiye sahip olurlar.

Özel öğretim kurumları rehberlik servislerinde görev aldığım yıllarda  anneler çocuklarıyla daha çok ilgilenmekte olduğu hep dikkatimi çekerdi.

 

Ancak kendileriyle daha az vakit geçiren babaları ile olan ilişkileri onları daha çok etkiler. 18 yaş altı suça karışmış sorunlu davranışlar sergileyen özellikle erkek çocukların çoğunlukla babalarıyla olan ilişkileri çok da sağlıklı değildir.      

Birçok yöremizde baba, kendi babasının yanında çocuğunu kucağına alamaz ve oluşan boşluğu çoğunlukla  evin dedesi dolduruyor. Yani çocuğunu sevemeyen anne babaların eksiğini dedeler ve neneler torunları ile daha fazla ilgilenerek gidermeye çalışsalar da  babanın yerini dolduramazlar.

Babanın yeri başkadır. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki babaların çocuğu ile birlikte zaman geçirmesi sayesinde çocuklar zihinsel, ruhsal, sosyal ve bedensel olarak daha sağlıklı ve gelişim içinde olmaktadırlar.

 Babalar nasıl davranmalıdır?

Bilinmelidir ki babayla kurulacak sağlıklı bir ilişkiye çocuğun çok fazla ihtiyacı vardır.  6 gün- 6 yaş arası çocukla onun anlayacağı hoşlanacağı bir davranış geliştirebilirsiniz.

Bir bebek anne babanın olumlu olumsuz tüm davranışlarından fazlasıyla etkilenir ve yaşadıkları onun kaderinin rengini oluşturacak şekilde kayda girer.

Çocuklarla şakalaşmanız, güreşmeniz, taklit ettiğiniz hayvan sesleri,  onları çok eğlendirir sizi daha çok severler ve baba bu anlarda kendi yorgunluğunu da unutur.

Çocuklar babalarıyla geçirdikleri bu anları asla unutmazlar yetişkinlik dönemlerinde akla gelen çocukluğun o güzel anlarında kendi anavatanlarında babaları da karede yer almıştır.

Ve babaları rahmetli olmuş çocuklar kendilerine dayak atan sert davranan kendileriyle oynamayan babalarını değil de kendilerini mutlu eden o çocukluklarının ilk dönemlerinde kendileriyle oynayan babalarını asla unutmayacaklardır.

6 yaşından sonra ise

7,8,9 yaşlarında onunla konuşmaktan çok doğru dinlemeyi bilmek gerek. “Bugün günün nasıl geçti bana anlatacakların vardır vb”

Yani sen ona değil onunla konuşurken onun anlatacaklarını gözlerine bakarak dinleyeceksin, çünkü laf göze anlatılır. Ve o gün boyu yaşadıklarıyla ilgili duygu ve düşüncelerini anlatırken onu sabırla söz kesmeden yargılamadan dinlerken  “Aaa öylemi pekiyi sen ne düşündün, hımm seni anladım sevinmişsin vb” gibi sözlerimiz olabilir.

Etkin dinlenilen çocuk var olur aile içinde önemsenip değerli bulunduğu sevildiğini hisseder. Ve unutulmamalıdır ki baba ve anne çocuk için en önemli iki kişidir onların gözünden kendisini iyi görmek önemsenmek değerli bulunmayı her şeyden önemli görür. Babası annesi tarafından dinlenmiş çocuk o aile içinde kendini tanımaya başlar  sınır ve sorumluluk bilinci gelişir.