Hayallerinizin çoğu gerçek oldu.

Başkalarının olmasını istediği çok şey olmaz iken siz yorulmadan büyük şansla çoğu şeye  sahip oluverdiniz.

Ama;

Canınız sıkın,

 mutsuzunuz.!

Çok şey var,çok şey az.

Sizdeki eksikliğin ne olduğunu anlayamıyorsunuz.

Bir yerlerde kaçak var ama kaçağın nerden kaynaklandığını da bulamıyorsunuz.

Sadece düşüncelere sarılmış beyninizi kemiren o hislerin kölesi olmuşsunuz.

Dünya harikası doğa gezintisinde olsanız,markalı pahalı giysilerle gezip,süslenseniz de bir yerde tatsızlık var.

Kendinize güvenmiyor,egonuzu kıramıyorsunuz.

Başkalarının hayali olan lüks otomobili,evleri kullanıyor olsanız bile düşüncelerinizin tutsağı sessiz,suskun ve sitemlisiniz.

Bu sitem,isyan kime,niçin?

Sorusunu bile cevaplamaktan acizsiniz.

Kapının zili çalmasın,telefonların mesaj sesleri bile duyulmasın istiyorsunuz.

Telefon bildirim ayarlarını çoktan kapattınız.

Sevdiklerinizin sesi bile rahatsızlık veriyor,yalnızlığı sevmeye,düşünmeyi sevmeye başladınız.

İşte o kocaman içinizdeki’’yalnızlık’’alışkanlığınız olmaya 

başladığında hemen kendinizi toparlayıp,dur demenin vakti geldi demektir.

Evet;

Hemen dur deyip başlayın kendinizle konuşmaya.

Kimseden destek beklemeden önceliğiniz kendinize’’sevgi’’olsun.

‘’Neden,niçin,nasıl’’diye sormadan hemen kendinizi sevmeyi unuttuğunuzu hatırlayın!

Sevgi kıvılcımlarını ateşe verin.

Sevgi şelalesinin çağlayanında içinizdeki negatif düşüncelerin berrak sularda kaybolduğunu düşünün.

Çocukluk anılarınızdaki sevgi dolu hatırlarınızı anımsayıp,sizi seven  büyükleriniz gibi kendinizi bir çocuk gibi  sevmeye başlayın.

Unutun sizi üzenleri,hatta hiçe sayın incitenleri.

Yok saydığınız sıkıntıların sevgi olup sizi dört elle kucakladığını düşünün.

Aldığınız nefes için,yüzünüzdeki güzellik için şükredin.

Güçlü olduğunuzu düşünün.

Düşüncelerinizde sizi aşağıya çeken hüzünlerinizi sevgiyle yıkayıp temizleyin.

Yüzünüzü güneşe çevirin gözlerinizdeki ışığın güneş kadar etkisini aydınlığını düşünün.

Son zamanlarda çoğu şeyi elde ederken kocaman’’iç huzurunuzu’’kaybettiğiniz için mutsuz olduğunuzu anlayıp hemen iç dünyanızdaki su alan deliği sevgiyle doldurun.

İç dünyanızdaki;suçluluk,pişmanlık ve keşke dediğiniz bütün iletişimleri içinizden koparın,atın.

Sonrasında;

Ciğerlerinizi titretecek kadar derin bir soluk alıp iç dünyanızın sevgiyle yenilendiğini düşünün.

 İnsanlara gülümseyin sevin,sevilin ki; iç huzurunuz olsun.

Kaybediyorken yakaladığınız’’iç dünyanızın’’mutluluğu hatırana insanlara sadece şu dilekte bulunun;

‘’Diliyorum;iç huzurunuz yerinde ve sevgiyle dolsun.’’

                                                            

                                                                                Esra OSKAYİÇ HUZURUNUZ YERİNDE Mİ?

Hayallerinizin çoğu gerçek oldu.

Başkalarının olmasını istediği çok şey olmaz iken siz yorulmadan büyük şansla çoğu şeye  sahip oluverdiniz.

Ama;

Canınız sıkın,

 mutsuzunuz.!

Çok şey var,çok şey az.

Sizdeki eksikliğin ne olduğunu anlayamıyorsunuz.

Bir yerlerde kaçak var ama kaçağın nerden kaynaklandığını da bulamıyorsunuz.

Sadece düşüncelere sarılmış beyninizi kemiren o hislerin kölesi olmuşsunuz.

Dünya harikası doğa gezintisinde olsanız,markalı pahalı giysilerle gezip,süslenseniz de bir yerde tatsızlık var.

Kendinize güvenmiyor,egonuzu kıramıyorsunuz.

Başkalarının hayali olan lüks otomobili,evleri kullanıyor olsanız bile düşüncelerinizin tutsağı sessiz,suskun ve sitemlisiniz.

Bu sitem,isyan kime,niçin?

Sorusunu bile cevaplamaktan acizsiniz.

Kapının zili çalmasın,telefonların mesaj sesleri bile duyulmasın istiyorsunuz.

Telefon bildirim ayarlarını çoktan kapattınız.

Sevdiklerinizin sesi bile rahatsızlık veriyor,yalnızlığı sevmeye,düşünmeyi sevmeye başladınız.

İşte o kocaman içinizdeki’’yalnızlık’’alışkanlığınız olmaya 

başladığında hemen kendinizi toparlayıp,dur demenin vakti geldi demektir.

Evet;

Hemen dur deyip başlayın kendinizle konuşmaya.

Kimseden destek beklemeden önceliğiniz kendinize’’sevgi’’olsun.

‘’Neden,niçin,nasıl’’diye sormadan hemen kendinizi sevmeyi unuttuğunuzu hatırlayın!

Sevgi kıvılcımlarını ateşe verin.

Sevgi şelalesinin çağlayanında içinizdeki negatif düşüncelerin berrak sularda kaybolduğunu düşünün.

Çocukluk anılarınızdaki sevgi dolu hatırlarınızı anımsayıp,sizi seven  büyükleriniz gibi kendinizi bir çocuk gibi  sevmeye başlayın.

Unutun sizi üzenleri,hatta hiçe sayın incitenleri.

Yok saydığınız sıkıntıların sevgi olup sizi dört elle kucakladığını düşünün.

Aldığınız nefes için,yüzünüzdeki güzellik için şükredin.

Güçlü olduğunuzu düşünün.

Düşüncelerinizde sizi aşağıya çeken hüzünlerinizi sevgiyle yıkayıp temizleyin.

Yüzünüzü güneşe çevirin gözlerinizdeki ışığın güneş kadar etkisini aydınlığını düşünün.

Son zamanlarda çoğu şeyi elde ederken kocaman’’iç huzurunuzu’’kaybettiğiniz için mutsuz olduğunuzu anlayıp hemen iç dünyanızdaki su alan deliği sevgiyle doldurun.

İç dünyanızdaki;suçluluk,pişmanlık ve keşke dediğiniz bütün iletişimleri içinizden koparın,atın.

Sonrasında;

Ciğerlerinizi titretecek kadar derin bir soluk alıp iç dünyanızın sevgiyle yenilendiğini düşünün.

 İnsanlara gülümseyin sevin,sevilin ki; iç huzurunuz olsun.

Kaybediyorken yakaladığınız’’iç dünyanızın’’mutluluğu hatırana insanlara sadece şu dilekte bulunun;

‘’Diliyorum;iç huzurunuz yerinde ve sevgiyle dolsun.’’

                                                            

                                                                                Esra OSKAY