HATAY - Suriyeli Şua ve Hakime Cedan adlı iki kız kardeşin 3,5 yıl önce çarşıya gitmek için evden ayrılan eşleri, rejimin elindeki Halep Cezaevi'nde yaşamını yitirdi. İdlib'ten kaçarak bir ay önce Reyhanlı'ya sığınan ve kiraladıkları tek odalı evde yeni hayat kurmaya çalışan biri 4, diğeri 2 çocuklu Cedan kardeşler, geride bıraktıkları eşlerinin acılarını yüreklerinde taşıyor. Abla Şua Cedan (35), AA muhabirine yaptığı açıklamada, iç savaşın başladığı ilk yıllarda İdlib kentinde yaşadıklarını belirtti. Bombalar altında da olsa eşi ve çocuklarıyla hayatlarını sürdüklerini anlatan Cedan, "3,5 yıl önce eşlerimiz çarşıya çıkmıştı. O gece eve dönmediler. Her yeri aradık, ancak herhangi bir bilgiye ulaşamadık. Bir süre sonra Halep Cezaevi'ne konulduklarını öğrendik" dedi. "Cenazelerini bile alamadık" Şua Cedan, eşinin olmadığı her günün kendisi için zindan olduğunu söyledi. Cedan, cezaevinden haber almak, onlarla görüşmek için de mücadele verdiklerini, ancak bundan bir sonuç alamadıklarını aktararak, şöyle dedi: "Eşimi günlerce, aylarca aradım. Ama sonuç alamadım. Aynı kaderi kız kardeşim de yaşadı. Suçlarının ne olduğunu bile bilmeden cezaevine giren eşlerimiz, Halep Merkez Cezaevi'nden bir daha çıkamadı. Bir ümit çıkar gelirler diye bekledik ve Suriye'de kalmaya devam ettik. Ama yaklaşık 2 ay önce ölüm haberleri geldi. Cenazelerini istedik. Onu dahi alamadık. Çatışmalar ve bombalar altında daha fazla da kalamayıp, Türkiye'ye kaçtık." Ablasıyla aynı kaderi paylaşan Hakime Cedan (25) da eşinin, ağabeyi ile aynı anda göz altına alındığını ve ondan sonra görüşme şanslarının olmadığını aktardı. İki çocuklarıyla hayata tutunmaya çalıştıklarını dile getiren Hakime Cedan, "Eşimi uzun süre aradık. Her gün gelecek diye bekledik ama olmadı. Elimde, bakıp hasret gidereceğim, çocuklarıma, 'Babanız bu' diyeceğim tek fotoğrafı dahi yok. Geride kalan tek şey, onunla yaşadığımız güzel anılar ve hatıralar" diye konuştu.