Bugün 26 ŞUBAT 2015 PERŞEMBE ve gün boyunca Ay İkizler burçunda ilerliyor olacak.
Ay saat 10:43 itibari ile en son Jüpiter ile 15 derece 8 dakikalık açısından sonra boşluğa girecek ve Yengeç burcuna geçene kadar boşlukta ilerleyecek.
Ay ikizlerde İletişim trafiğimiz artar, hızlanır, yüzeysel haberler hızla yayılır.
Bugün duyurlar, ilanlar, önemli toplantılarınızın da yapılabileceği bir gün.
Ancak bütün bu önemli görüşmelerini ve toplantılarınızı sabah saatlerinde yapmanız yerinde olacaktık. Zira Ay boşluğa gireceği saat 10:43 den itibaren enerjiler yoğunlaşıp, kontrolsüz akacağından; olayları kontrol altında tutmanız mümkün olmayacaktır. Bu nedenle haftada birkaç kere bu pozisyona düşen Ay’ın boşlukta olduğu saatleri hatırlatma gereği duyuyorum. Bu sefer Ay  26 Şubat saat 10:43 ile,  27 Şubat 14:50 arası boşlukta ilerleyecektir.
Dolayısı ile oluruna bırakmakta fayda vardır. Şartları çok zorlamamak gerekir. Gidişatı kontrolünüz altında tutamazsınız…


AYIN AÇILARINA BAKARSAK:


Bugün öğleden önce boşluğa gireceğinden, sabah erken halledilmesi gereken işleri kolay organize edebilecek zihninizin açık olduğacağı enerjiler gecenin ilk saatlerinden itibaren başlıyor. Dolayısı ile saat 01:47 Ay  Merkür üçgeni açısını  sabah erken halletmemiz gereken işlerin organizasyonu için kullanabiliriz.
Yani yatmadan hemen önce oldukça uygulanabilir bir plan uygulayabilirsiniz.
Günün diğer öğleden önce destekleyen açıları ise saat 09:11 itibari ile Ay Uranüs uyumlu açısıyla gerçekleşiyor. Yani sıra dışı bir şekilde sürpriz bazı desteklerin oluşabileceği ortamlar gelişebilir. Bazı orijinal durumların sayesinde memnun kalınan sonuçlar alınabilinir. Sezgileriniz üst oktavdan çalışacağı için bugün kendi hislerinize güvenin derim…
Ani bazı anılar şimşek gibi bilinçaltınızda aydınlanabilir. Bunların farkında olmaya çalışın. Bu açı size bir çok işi çok çabuk sonuçlandırmanız konusunda gerekli enerjisini sunuyor olacak. Yeter ki siz kendinizin farkında olun ve aniden size “uyandırıcı etki sunan” kafanızda çakan şimşeklerin farkında olun. Mesajlarınız oralarda ve size bilinçaltınızdan akıyor olacak…
AY boşluğa girer girmez; gökyüzünden rahatlatıcı açıyı Ay Jüpiter ile kurduğu uyumlu 60 derecelik açı sayesinde alıyor olacak.
Saat 10:43 itibari Ay Jüpiter ile bu açısını yapar yapmaz ise Ay boşluğa girecek ve ertesi gün öğlen saatlerine kadar boşlukta ilerleyecek. Dolayısı ile kontrolsüz enerjiler devreye girmeye başlıyor olacak…
Dolayısı ile günün geri kaln zamanını daha çok kişisel gelişimlerinize zaman ayırmanız ve meditasyon çalışmaları olarak değerlendirmeniz yerinde olacaktır.
Yaşam felsefenizi şekillendirmeniz için olumlu enerjiler devrede olacak…


GEZEGENSEL AÇILARA BAKARSAK:


Haftanın ilk günlerinden itibaren etkisini gösteren bu açı bugün saat 05:08 itibarile kesinleşmiş olacak. Dolayısı ile gökyüzünün aslında iki kötücül olan gezegeni Mars Satürn’ün birbirine destek verdiği bu üçgen açı kötü ve planlı kötülük olarak çalışabilecek potansiyeller barındırıyor. Ancak her zaman bize özgür irademizi kullanmak üzere önümüze sunulan testlerimiz oluyor, Bizler yaptıklarımızla değerlendiriliyoruz. Dolayısı ile böyle kötü potansiyeli olan bir enerjiyi “iyi” ve itici yönde kullanmakta yine bizim elimizde olduğunu unutmayın…
Yani Mars Üçgen Satürn açısını sabır, güç, efor ve dayanıklılık gerektiren bir iş için yönlendirebilirsiniz. İnşaat, spor, tarım gibi alanlar için gayet değerlendirilebilecek enerjidir. Fırsat olarak kullanabilirsiniz…
 Gün ayrıca hayal gücümüzün verimli kullanılacağı enerjileride destekliyor olacak ve bu açı sabah 06:54 itibari ile Güneş Neptün kavuşumu olarak yaşacağımız açı oluyor.
Dolayısı ile günün öğleden itibaren boşlukta olduğu saatleri değerlendirmek adına, hayal gücümüzü kullanabileceğimiz, ilham gerektiren işlere yönelebiliriz. Sanatçılar için bulunmaz fırsat bugün sabahın erken saatlerinden itibaren ertesi günü öğlene kadar oldukça verimli bir zamana dönüştürebileceğimiz bir zaman dilimizidir bu.
Ayrıca ezoterik çalışmalar içinde uygun bir zaman dilimidir. Enerjiler ilahi alandan gelir ve bizi duygusal olarak besler. Dolayısı ile dua ve ibadet için uygun bir zaman dilimidir. Değerlendirmek için daha güzel bir fırsat olamaz…
Soyut alandan beslenmek gerekeceğinden, bu zamanda maddi dünya işleri duygusal tatmin etmeyecek ve huzursuzluk yaşatabilir.
Bu açı altında kalp sorunu olanların sakin ve rahat geçirmeleri gereken zaman dilimi olduğunu unutmayalım…
 Zamanı akışa bırakıp, geleni olduğu gibi kabul etmekte ve şartları zorlamamakta fayda olacaktır. Size “şifa” olabilecek fırsatları kaçırmayın…
Dolayısı ile size bugün; “Hayal gücümüzden” bahsetmek istiyorum. ŞİFA olarak kullanabileceğimiz HAYAL GÜCÜMÜZden…
Kendinizi küçücük hale getirebildiğinizi ve bedeninizin içinde gezinerek hücrelerinizi tamir edebildiğinizi ve akışlarını içeriden dengeleyebildiğinizi hayal edin. Daha önce ki yazılarımda da sözünü ettiğim nefes çalışmasını yaptıktan sonra, hayal gücünüzle tek, tek tüm hücrelerinizi ışık yardımı ile gezdiğinizi ve hücrelerinizi şifalandırdığınızı hayal edin.
Tek, tek vücudunuzda bütün organlarınızı dolaşın.
Ve “şifa”landığınızı hayal edin. Her seferinden başınızın üst tarafından altığınız şifa enerjisinizi bu şekilde dolaşarak ayak parmaklarınızın ucuna kadar nurlu şifa veren ışık ile inin ve tekrar topladığınız tüm birikmiş kirli enerjileri yukarı kadar başınızın üstünden “tepe çakranızdan” çıkardığınızı hayal edin…
Zaman içinde yolculuk yapabildiğinizi, daha genç bir benliğinizi ziyaret ettiğinizi ve zorlu zamanında ona ihtiyacı olan tavsiye ve desteği verdiğinizi hayal edin. Yapmış olduğunuz hatalarınızı düzeltmeniz için, yaşadıklarınızdan almış olduğunuz derslerin farkındalığına varmak için, geçmişe gidin ve orada ki kendiniz ile görüşün. Hatanızı kendinize itiraf edin. Farkına varın ve kendinizi affederek, geri gelin.
Farketmezseniz ve bu yüzleşmeyi yaşamazsanız, aynı sınavlar tekrar, tekrar gelecektir karşınıza. Sadece kişiler değişecektir. Siz fark etmediğiniz sürece aynı acılar ile yüreğiniz acıyacaktır.
Bu nedenle “fark etmek, yüzleşmek, kabul etmek ve affetmek” gereklidir.
Benliğinizle daha yüksek düzeyde iletişim kurabildiğinizi ve tüm sorunlarınız hakkında daha bilgece bir bakış açısı elde ettiğinizi - ve gitmeniz gereken yere ulaşmak için bir yol haritasıyla döndüğünüzü hayal edin.
Bu hayata belli bazı deneyimlerimizi yaşamak ve tekamül dediğimiz süreci gerçekleştirmek için belli aşamalardan ve acılardan geçiyoruz. Bazen de yolumuzu kaybediyoruz. İşte bu noktada benim “hayat amacım ne?”
“Ben bu dünyaya neden geldim ?”in cevabını arayın…
Bunun için de hayal gücünüzle üst oktava çıkıp, titreşimizi yükseltip, ihtiyacımız olan bilgi alıp, geri geldiğinizi hayal edin ve yaşantınıza uygulayın…
Zihninizi kullanarak acıyı azaltabildiğinizi ve bu yeteneğinizi kanal tedavi yaptırırken bile ilaca ihtiyacınız olmayacak düzeye kadar geliştirebileceğinizi hayal edin.
Hayal gücünüzle kendinizi şifalandırabilirsiniz, tabii burada acıyı azaltmak derken ruhsal çekilen acıdan bahsediyorum. (Tıbbı konular ayrı bir şey, o ayrı bir tedavi ve ihmal etmeyin.)
Hayal gücünüzle ruhani alanda ki yaralanmışlıklarınıza şifa bulabilirsiniz. Ayrıca burada Astrolojik açıdan Natal (yani doğum haritanız) haritanız horoskopunuzda Chiron’un bulunduğu yer olarak nereden yara aldığınız ve başkalarına ne şekilde şifa olduğunuzun da yolunu gösteriyor. Haritanızda ki Chiron’dan da yardım alın…
Ruhunuzun sözleşmesini - yaşamakta olduğunuz yaşam deneyimine doğmadan önce almanız gereken dersler ve yapmanız gerekenlerin bütünü- gözden geçirebileceğiniz bir yere gidebileceğinizi ve böylece yaşamınızın gerçek amacını hatırlayabileceğinizi ve yerine getirebileceğinizi hayal edin.
Tekamülünüzü gerçekleştirmek için bu yol haritanız da yine haritalarınızda “AYDÜĞÜMLERİ” olarak yerini bulmaktadır.
Güneyaydüğümü ne ile bu dünyaya geldiğiniz ve Kuzeyaydüğümü de tekamülünüzü ne şekilde gerçekleştirmeniz gerektiği yönünde size bilgi veriri. Bu yol haritanızı da haritanızdan öğrenmenizi tavsiye ederim…
Tekamül yolumuz doğum haritalarımızda bellidir…
HAYALgücümüzle  şifalanırken astrolojinin gösterdiği yolarlıda bu imajınasyon çalışmalarımızda daha bilinçli kullanabiliriz.
Amaç bir ise, ve en sonunda varılacak yer o nokta olup.
En sonunda  BİR olmaksa eğer ve bunun yolu ancak yaşadığımız sınavlardan geçiyorsa bu tekamül yolunda daha bilinçli bir şekilde ilerlemeliyiz…

*
Tüm bu şifalanmaların ve “ruhu olgunlaştırmanın” yolunun imajinasyon yoluyla başarıldığına şahit oldum.
Hayal edebildiklerimizin bedenlerimizde ve dünyamızda gerçekleşme eğilimi vardır.
Bu yüzden “haydi barışı ve şifayı” hayal edelim ve Hint kökenli ünlü şair  Rabindranath Tagore'nin şiirsel biçimde ifade ettiği açık bir sırrı hatırlayalım:
"Hayal gücü ne kadar güçlüyse, sonuçlar da o denli az hayalidir."
Sağlıkla.