ANKARA - Bölücü terör örgütüne yönelik operasyonların sürdüğü bölgelerde sivillerin zarar görmemesi için büyük çaba harcandığını belirten güvenlik uzmanları, karşı taraftakinin kim olduğundan emin oluncaya kadar bekleyen güvenlik güçlerinin sabır gerektiren bu operasyonlarının, sivil kayıplarını önlediğini vurguluyor.

Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar,  yaptığı açıklamada, terör örgütünün, sivil halkı gizlenmek için kullandığını söyledi.

"Bir terörist var ama önünde de bir kadın ile çocuğu var. Nasıl mücadele edeceksiniz bununla?" diyen Ağar, bu durumun aslında bölücü terör örgütünün en başından beri uyguladığı konsepte de işaret ettiğini belirtti.

Ağar, terör örgütünün halkı kendi menfaatleri doğrultusunda tehdit ettiğini vurgulayarak, "Terör örgütüyle mücadelede ayırt etmek gerekiyor, bunun için ekstra zaman, uğraş ve yakınlaşmak gerekiyor. Güvenlik güçleri de yakınlaştığı zaman hedef oluyor. Sonuçta karşıdaki bir insanın terörist mi yoksa sivil vatandaş mı olduğunu ayırt etmek için bir kere temas kurması gerekiyor. Bu sefer de zayiat veriliyor." ifadesini kullandı.

"İlk ateşi bugüne kadar hep PKK açtı"

Güvenlik uzmanı Mete Yarar da terörle mücadele edilen bölgelerde öncelikle içeride kalanların tahliyesiyle ilgili görüntülerin basına yansıdığını söyledi. Rakamlara bakıldığında sivil kaybın sıfıra yakın olduğunun görüldüğünü belirten Yarar, "Bunun aksi olsaydı PKK, propaganda amaçlı bunu çok ciddi bir şekilde kullanırdı." görüşünü dile getirdi.

Yarar, bölgede çatışma çıktığında güvenlik güçlerinin ilk ateş hakkının bulunduğuna değinerek, şöyle devam etti:

"Normalde güvenlik güçleri karşı taraftaki kişiyi tespit ettiğinde ateş edebilir. Ama özellikle şehirde olduğunda kişilerin kim olduğunu tam anlamak için beklediklerinden, ilk ateş hakkından vazgeçiyorlar. İlk ateşi bugüne kadar hep PKK açtı. Şehitlerimizin birçoğu da maalesef bu yüzden hayatını kaybetti. Emniyet birimlerinin karşı taraftakinin kim olduğundan emin oluncaya kadar bekleme süresini uzatmaları, işin tekniğinden çok sabır da gerektiren bir operasyondur. Bugün geldiğimiz noktada mutlulukla, en azından sivil kayıp olmadığını söyleyebiliriz."