Haber: Damla Oya Erman
Ülkenin bir zamanlar buz ve karla kaplı olan geniş alanları, şimdi çorak kaya, sulak alanlar veya çalılık alanlarına dönüşmüş durumda.
Uydu görüntülerinin analiz edilmesiyle bilim insanları, Grönland'da bitki örtüsünün orta 1980'ler ile orta 2010'lar arasında iki katına çıktığını, sulak alanların ise aynı dönemde dört kat arttığını tespit ettiler. Üç on yıllık dönemde Grönland'ın 28,707 kilometrekarelik bir buz kaybı yaşadığı ve bu durumun iklim değişikliği ve deniz seviyesi yükselmesi için ciddi sonuçları olabileceği konusunda uyarıda bulundular.
Daha sıcak hava sıcaklıkları buz kaybını tetiklerken, bu da karadan daha derinlerde donmuş bir tabaka olan sürekli donmuş toprağın erimesine neden oluyor. Bu durum, gezegeni ısıtan karbon dioksit ve metanın salınmasına yol açarak daha fazla küresel ısınmaya katkıda bulunuyor. Sürekli donmuş toprağın erimesi ayrıca arazi istikrarsızlığına neden olabilir, bu da altyapı ve binaları etkileyebilir.
Buzun kaybı bir geri bildirim döngüsü oluşturuyor. Buz ve kar genellikle güneşin enerjisini uzaya yansıtırken, bu durumun tersine dönmesiyle, bu alanlar daha fazla güneş enerjisi emer ve karaların yüzey sıcaklıklarını artırır, bu da daha fazla erime ve diğer olumsuz etkilere yol açabilir.
Grönland, 1970'lerden bu yana dünya ortalamasının iki katı hızında ısınıyor ve araştırmacılar, gelecekte daha aşırı sıcaklıkların olasılığını belirtiyorlar.
Grönland, dünyanın en büyük adasıdır ve çoğunlukla buz ve buzullarla kaplıdır. Yaklaşık 57,000 kişiye ev sahipliği yapar ve birçok kişi doğal ekosistemlere dayanır.
Raporun baş yazarı Michael Grimes, kıyı sularına tortu ve besin maddelerinin akışının, balıkçılığa dayanan yerli topluluklar için ve adanın diğer bölgelerinde avcılar için özellikle sorunlu olduğunu belirtti.
Bu değişikliklerin, özellikle geleneksel geçim avcılığı uygulamalarına dayanan yerli nüfuslar için kritik öneme sahip olduğunu söyledi.
"Dahası, Grönland'daki buz kütlesinin kaybı, küresel deniz seviyesi yükselmesine önemli ölçüde katkıda bulunan bir eğilimdir, bu eğilim şu anda ve gelecekte önemli zorluklar doğurmaktadır."
