Sevgili dostlar özellikle son dönemde iyice artış gösteren ve mültecilerin olduğu şehirleri tercih eden Yehova Şahitleri, misyonerlik faaliyetlerine iyice hız vermiş durumdadır. Üstelik Türkiye’de iyice çoğalan ve önemli makamlarda, iş dünyasında, sanat camiasında, akademisyenlik alanında, basında, siyaset ve bürokrasi de Yehova Şahitlerinin sayısı iyice artmış durumdadır. Kancalarını başta genç nesil öğrenciler olmak üzere, mültecilere atmış olan bu grubu iyi incelemek lazımdır…

Yehova Şahitleri, 1870’lerin sonlarında Pennsylvania eyaletinin Allegheny şehrinde Charles Taze Russell’ın liderliğinde ortaya çıkmıştır. Grup, Russell döneminde önce Zion’s Watch Tower Track Society adı altında 1881’de bir araya gelmiş 1886 yılında Watch Tower Bible and Track Society adıyla devam etmiştir. Diğer Hıristiyan gruplarıyla aralarındaki inanç farklılığına, Tanrı’nın en özel ismine ve bu akımın üyelerinin gerçek inananlar (Tanrı’nın kavmi) olduğuna vurgu yapan günümüzde Yehova Şahitleri (Jehovah’s Witnesses) şeklindeki adını ise 1931’de Russell’ın halefi J. F. Rutherford döneminde almıştır. Yehova, Yahudilikte ve Hıristiyanlıkta Tanrı’nın adıdır. İlk kez Tevrat’ta geçmiştir bu isim ve ‘’YHWH’’ diye yazılır. Yehova Şahitleri bu yüzden kendilerini Tanrı’nın Şahitleri olarak tanımlarlar. Yehova'nın Şahitleri dinsel gelenekleri kabul etmeyip sadece Kutsal Kitap'ı imanlarının temeli olarak alırlar. 1931'e kadar onlar Milletlerarası Mukaddes Kitap Tetkikçileri olarak tanınıyorlardı... 26 Temmuz 1931'de Yehova'nın Şahitlerinin adı, Columbus, Ohio'daki (ABD) bir kongrede ve daha sonra dünya çapındaki diğer kongrelerde alınan bir kararla kabul edildi. 

Yehova'nın Şahitleri İsa Mesih'e inanıyor, ancak onun bedeninde Tanrı olduğuna inanmıyorlar. Aslında onun Baş melek Michael olduğu inancını taşıyorlardı. Öte yandan, Hz. İsa'nın 1917'de gizlice geri döndüğüne inanıyorlardı, fakat kitaplarda; herkesin bileceği şekilde döneceği açıkça vurgulanıyor. Eski Ahit ve Yeni Ahit’te ismi geçen peygamberlere inanırlar. Hz. İsa onlar için Allah’ın oğludur ve şu an Allah’ın sağında yer almaktadır. Topluluk, dünya çapında 240 devlet ve bölgelerde, Evanjelizm faaliyeti yürüten 8,68 milyon aktif üyesi bulunduğunu ve yılın en önemli anma günü olan Akşam Yemeği'nin kutlamasına yaklaşık 18 milyon kişinin katıldıkları (2019’a göre) rapor edilmektedir. Üye sayısı her geçen gün artmaktadır ve bu Vatikan dahil olmak üzere Hıristiyan dini bazı otoritelerini de onlara karşı harekete geçirmiştir. Yehova Şahitleri, Vatikan içindeki koyu Katolik bazı tarikatların da düşman olarak gördüğü bir yapıdır. Cizvitler başta olmak üzere bazı tarikatlar gizliden gizliye onlarla savaş halindedir. Lakin Yehova Şahitlerinin günden güne sayılarının artması ise Vatikan için büyük bir tehlike arz etmektedir. 

Türkiye’de 10 bin civarı ve üzerinde Yehova Şahidi bulunduğu rivayet ediliyor. Merkezlerinin de İstanbul olduğu bilinmektedir. Belirli bir Kutsal mekânları yok ancak toplanma mekânları var. Her pazar bir araya gelirler. Bu mekânlar çok sade döşenmiştir, içlerinde heykel, resim bulunmaz. Bunların dışında haftada 3 gece evlerde toplanarak dini sohbetler yaparlar. Yeni çevirisini yaptıkları Kitab-ı Mukaddes’i de her sene baştan sona okurlar. İbadetlerini böyle yaparlar. Hepsi kutsal kitaplarını ezbere bilir, hep yanlarında taşırlar. Bir de senelik ibadetleri bulunuyor. Sempazitanlarını daha da etkilemek adına o toplantıya götürürler. Bunların yanı sıra sosyal medyada da aktifler. Kendi sitelerinden canlı sohbetlere katılım form onayından sonra katılıp buradan ve daha sonra bire bir olarak aralarına istedikleri kişileri katabiliyorlar. Bu bağlamda güvenlik anlamında üst düzey bir yürütme ve inceleme yapmaktadırlar. Bazı deneme süreçlerinden sonra çok güvendikleri kişilere önemli görevler ve makamlar vermektedirler. Türkiye’de bazı toplanma mekanları kilise evlerinin bulunduğu yerleri de açıkça sosyal medya sitelerinde yayınlamaktadırlar. Ayrıca 31 Temmuz 2007'de, Türkiye'deki Yehova'nın Şahitleri'ne dinsel tüzel kişiliklerinin resmen tescil edildiği bildirildi. Bu durum onlara mülk sahibi olma, ibadet salonları satın alma veya kiralama, bağış kabul etme ve gerekli olduğunda mahkemelerde yasal haklarını savunma olanağı vermektedir. Kendileri ile alakalı son zamanlarda artan şikâyetler de önemlidir. Lakin hiçbir şekilde bir şey yapılamamaktadır. Çünkü kendileri hakkında mahkeme kararları vardır. Bu kararların da iyi incelenmesi lazımdır. Örneğin geçmiş dönemde verilen bazı mahkeme kararları şu şekildedir: 1) Karar (1974): Yehova'nın Şahitleri'nin mevcut olan dinlerle hiçbir ilişkisi olmadığı tespit edildi. Nüfus kayıtlarında din hanesinde Yehova'nın Şahidi ibaresi kaydettirebilir. 2) Karar: Yehova'nın Şahitleri'nin propagandası laiklik ilkesine aykırı değildir. 3) Karar: Yehova'nın Şahitleri'nin inancı yasalarca korunması gerekir (Yargıtay Mahkemeleri 2 defa bu kararı desteklediler) gibi örnekler de dikkat çekmektedir. 

Yehova Şahitlerinin son zamanlardaki artan misyonerlik faaliyetlerinin iyi incelenmesi gerekmektedir. Neredeyse hane hane gezen ve sözde tebliğ yaptığını söyleyen bu grubun hedefinde ise gençler ve mülteciler vardır. Para ve bazı çeşitli vaatlerle kandırılan kişiler ‘’Şahit’’ tarafından bazı söylemler ile yavaş yavaş cemaate katılır ve güvenilirliği ve kendisinden yararlanma olanağına göre bir üst gruba geçer. Yehova Şahitleri’nin psikolojik usulleri ve telkin metodları da önemlidir. Korelilerden tutun da İrlanda, Amerika, Kanada ve Almanya uyruklu Türkçe konuşan kişiler tarafından yoğun bir misyonerlik faaliyeti yapılmaktadır. Özellikle mültecilerin yoğun yaşadığı bazı semtler de ise misyonerlik faaliyeti artmış durumdadır. Bu semtlerin başında Zeytinburnu, Fatih, Esenyurt gibi yerler gelmektedir. Özellikle Zeytinburnu’ndaki faaliyetler ve buna bağlı gözlem ve de şikayetler iyice artmış durumdadır. Öğretileri ve inanışları gereği farklı bir yapı da olan Yehova Şahitleri iyi analiz edilmelidir. Ayrıca fonlandığı maddi desteklerinin kaynağı da iyi incelenmelidir.