Konumuza girmeden evvel Gazeteci ve Jüri Üyeleri hakkında tanımlayıcı bilgilere yer vermek istiyorum. Zira yukarıda “Jüri Üyesi” olarak bahsettiğimiz şahısların hepsi Türk Televizyonlarında bulunan çok önemli (?) yarışmalarda yer almaktadır. Jüri üyesi kavramı ile Gazeteciliği karşılaştırmamdaki en önemli sebep ise geçmişte bir takım gazetecilerin bu yarışma programlarında Jüri Üyesi olması ve olmaya da devam edecekler gibi görünmesidir. Hemen hemen tüm kanalların en az iki adet birbirinden değerli yarışma programlarına sahip olması televizyonculuk açısından “olmazsa olmaz” bir kural haline geldi. Özellikle yaz döneminde Rating kaygısına giren televizyonlar bildiğiniz üzerine birbirleriyle yarışır oldular. Öyleyse Gazeteci kimdir? diye bir soru soracak olursak şu cevabı verebiliriz: -Gazeteci, mensup olduğu meslek adına halkını temsil eden bir müfettiştir. Peki Jüri Üyesi kimdir? Bu kavramı da en olumlu haliyle söyle tanımlayabiliriz: -Televizyonlardaki yarışma programlarında konuyla ilgili veya ilgisiz olarak yarışmacılar hakkında yorum yapan kişilerdir. O zaman Jüri üyesi olmak için ne gibi özelliklere sahip olmak gerektiğini açıklamamız gerekli: 1)Sivri dilli programcıların eski sevgilisi olmak 2)Bir dönem popüler olup unutulmaya yüz tutmuş olmak 3)İyi demagoji yapmak, mümkünse kavga çıkarmak 4)Küçük dağları ben yarattım havasında olmak 5)Aykırı olduğunu zannetmek 6)Televizyoncular ile hısım akraba ya da kanka olmak 7)Bilgisiz olduğu konularda konuşabilecek kadar cesaretli olmak. İşte aslında yukarıda belirttiğim özelliklerle aradaki 7 farkı bulmanız için ipucu gönderdim. Konuyu daha da açmak gerekirse; Gazetecinin ünlü olmaya ya da onu ünlü yapacak kişilere ihtiyacı yoktur. Popüler olma kaygısı yoktur çünkü. Demagoji yapmayı değil gerçekleri söylemeyi sever. Halkın müfettişi olduğu için rahatsızlık duyulan konuları gündeme getirir. Bildiği konularda konuşur. Kaldı ki her şeyi bilmesi de gerekmez! İnsanlara tepeden bakmayı sevmez, kavga çıkarmaktan hoşlanmaz. Yani kısacası Gazeteciden Jüri Üyesi olmaz. Zaten Jüri üyelerinin de Gazeteci hele gene Köşe Yazarı olması hiç de hoş bir durum değildir. Şunu da hemen belirtmek istiyorum ki, sadece Türkiye’deki yarışmalarda bu durum çok sansasyonel. Avrupa ülkelerindeki yarışma programlarında jüri üyeleri oldukça az konuşuyor, puan vermekle yetiniyorlar. Bu durum bile bizim gelişme konusunda ne kadar sıkıntı çektiğimizin bir örneğidir.