Tanı Allahı, Bil Allahı, Sev Allahı

Ol, istediği gibi Allah'ın

İşte budur, gerçek yolu İlâh'ın

Bil / İlme'l-yakîn / İlimle biliş

Gör / Ayne'l-yakîn / Görerek biliş

Ol / Hakka'l-yakîn / Oluşla biliş

Ancak bu şekilde, safha safha

Gerçekleşir, istenen diriliş

İşte budur, istenen yol

Olabildiğince, böyle ol

Öyleyse, bak, görmek için

Duy, işitmek için

Bil, anlamak için

Fakat, anlamakla beraber idrâk

Yolumuzu eder, ne de parlak

İdrâkin idraksizliğini idrâk ise, canlar

Bilelim ki, olur en büyük idrâk

Bilmek, ne güzel bir zevk

Görmek, zevk üstüne âhenk

Olmak, değmeyin zevkime artık

İşte, o hâldeyim şimdi

Dese de herkes, aksini

Âfâk / Dış âlem / Zâhirden geçtim

Enfüs / İç Âlem / Bâtını seçtim

İşte şimdi oldum Ben

Gerçeğin yolcusu diyebilen

Mânâ iklîmine, yelken açtım Ben

Sürecek yolculuğum, ebediyyen

Gerçi, herkese açıksa da bu yol 

Meşgale gafleti, vermiyor geçit

Öyleyse, vicdanî sesi, bir işit

Fısıldıyor Hakk, her an, oradan

Yeter ki, çıkar mâsivayı, aradan

Hakla biliş, Hakla buluş, Hakla görüş

Bırak boş hayali, kurma bâtıl düş

Engel olmasın sana, zâhir ölüş

Sakın, olma Hak'tan ırak

Boş şeylerle de, oynamayı bırak

Olsun elin işte güçte, amma

Kalbine girmesin, hiçbir muamma

Beden; dünya ile hercümerç içindeyken

Mânen olsun içinde, İlâhî bir serüven

İşte bu bir yoldur ki, kendinden kendine

Seyr-i sülûk denen bir seferdir, iç âlemine